Aiko перевод на испанский
85 параллельный перевод
AIKO MIMASU
Aiko Mimasu
Aman Allahım. Sakın beni kesme, Aiko!
No me cortes, Aiko
Aiko Ogawa?
Aiko Ogawa?
Baksana, Aiko. Tek çocuk musun?
Escucha, Aiko Eres la única hija?
- Aiko, içeri git.
Aiko, ve adentro
" Aiko'nun durumuyla aynı.
"El caso de Saiko es el mismo".
Aiko, Bay Rutland'ı tanıdığını sanmıyorum.
Aiko, creo que no conoces al señor Rutland.
Aman Tanrım, Aiko.
Dios mio, es Aiko.
- Günaydın Aiko.
- Buenos dias, Aiko.
Aiko.
Aiko.
Şey Aiko'nun ailesini ziyaret edeceğimize söz vermiştik.
Verá, es que prometimos visitar a los padres de Aiko.
Aiko açıklaman gerekiyor.
Aiko, tienes que explicárselo.
Bu nedir Aiko?
Pero, ¿ qué es esto, Aiko?
Sevgili anne, baba, Kazuko Hiroko ve Aiko...
Queridos padres, queridas Kazuko, Hiroko y Aiko.
Merhaba, Aiko.
- Aiko...
Bu yüzden mi Aiko'dan seni terk etmemesini istedin?
Anda, vamos. Si le dijiste a Aiko que no querías que te dejase nunca solo.
Aiko son günlerde pek iyi değil.
Aiko no ha sido ella misma últimamente.
Bu kız gelene kadar Aiko ve Shigemori çok iyi anlaşıyorlardı.
Sabes, Aiko y Shigemori, se llevaban bien antes que llegase la chica.
Aiko, seni biraz solgun gördüm. İyi misin?
Aiko, te veo un poco pálida, te encuentras bien?
Aiko?
Aiko?
Aiko'yu kaybetmek büyük bir darbe oldu.
Perder a Aiko es un duro golpe.
Aiko'nun rolünü oyuncularımızdan Yamamura Sadako oynayacak.
He decidido que nuestra aprendiz, Yamamura Sadako, tome el papel.
Bu kaset Aiko öldüğü zaman kaydedilmişti.
Esto fue grabado cuando Aiko murió.
Aiko'nun ölmesinin sebebinin de o olduğunu söylüyorlar.
Dicen que la muerte de Aiko fue por su culpa, también!
Aiko'nun ölümü bir kaza değildi.
La muerte de Aiko no fue un accidente.
Aiko öldüğünde de bu ses vardı.
Es el mismo de cuando Aiko murió!
Adım Aiko Morimoto. Ve babam beni incitmeye çalıştığını öğrendiğinde.. ... seni öldürecek.
Soy Aiko Morimoto, y cuando mi papi averigüe... que intentaste lastimarme... él va a matarte.
Aiko Takahashi.
Aiko Takahashi.
- Adı : Aiko. A-i-k-o.
Primer nombre, Aiko.
Kızı Aiko. Yaş 4.
Aiko, su hija, de 4.
- Samimi konuşacağım. Ona Yumi ve Aiko'nun öldüğünü söyleyecek kadar bile bilgimiz yokken, nerede kaldı adama "zanlı" muamelesi yapmak?
Francamente, me parece que no sabemos suficiente aún... para decirle que Yumi y Aiko están muertas.
Provenza, Yumi ile Aiko eve hiç gidebilmişler mi öğrenmemiz gerekiyor.
Teniente Provenza... necesitamos descubrir si Yumi o Aiko alguna vez llegaron a casa.
- Öyleyse çok komik. Çünkü Yumi ve Aiko'nun kayıp olduğunu 5 gün önce bizzat Yumi'nin babası bildirmiş. Los Angeles'tan dönmedikleri için.
Ah, bueno, eso es gracioso... porque fue el padre... quien informó de la pérdida de Yumi y Aiko hace 5 días... cuando no volvieron de Los Ángeles.
Aiko ve Yumi'nin diş kayıtları.
El expediente dental de Aiko y Yumi.
Peki ya sana Yumi ve Aiko 20 gün önce Los Angeles'a döndüler desem, çok şaşırır mıydın?
Entonces si le digo... que Yumi y Aiko... vinieron de Tokio a Los Ángeles hace 20 días... se sorprendería.
Yumi ve Aiko, havaalanından çıkıp eve gelmediler mi yani?
¿ Entonces Yumi y Aiko no fueron a su casa desde el aeropuerto?
Yani, "Aiko öldü" mü demeye getiriyorsunuz?
De hecho, ¿ me está diciendo que Aiko... está... muerta?
Yumi ve Aiko sen varken mi geldiler eve?
¿ Y Yumi y Aiko volvieron a su casa mientras estaba usted ahí?
Gabriel, benim için gözünü Keiko'dan ayırma lütfen. Ve Dedektif Sanchez'i ara. Söyle ona Yumi ve Aiko'nun indiği terminalin yanındaki kısa süreli park alanı görüntülerini taramaya başlasın.
Sargento Gabriel... puede por favor vigilar a Keiko por mí... y llamar al detective Sánchez... para que empiece a revisar el video... de la estructura del estacionamiento... cerca del terminal donde arribaron Yumi y Aiko.
Yumi ve Aiko, geleneksel bir Japon intihar şekli olan oyako-shinju tarzında bağlanmışlardı birbirlerine.
Yumi y Aiko fueron atadas juntas... de una forma que parece ser un ritual japonés de suicidio... conocido como oyaka-shinju.
Yanında Yumi ve Aiko da var.
Veo a este tipo en una van dejando el estacionamiento... y lleva a Yumi y Aiko con él.
Sürücüyü teşhis edemeyiz ama bu Yumi. Aiko da kucağında.
No puedo ver al conductor... pero esa es Yumi con Aiko en su regazo.
Yumi ve Aiko'nun Japonya'dan döndükleri akşam senin atölyende bulunan bir minibüsün ön koltuğunda oturuyorlar.
Estaban sentados en el asiento delantero de un furgón que debía estar en su taller... la noche en que Yumi y Aiko llegaron de Japón.
Yeni bir sevgilin var diye mi öldürdün Yumi ile Aiko'yu? Yoksa evini ve işini kurtarmak için mi?
¿ Mató a Yumi y Aiko... porque tenía una nueva novia... o para salvar su casa y sus negocios?
Kenara çekil Aiko.
A un lado, Aiko.
Bu Aiko, eşim.
Ella es mi esposa, Aiko.
Ben Aiko, tanıştığımıza memnun oldum.
Soy Aiko, gusto en conocerlo.
Aiko, bir kaç bardak kahveye ne dersin?
Aiko, ¿ Quieres una taza de café?
Onlara nasıl bakacağını biliyor, değil mi Aiko?
Él sabe como cuidarlos ¿ Cierto, Aiko?
Aiko, bunu not al!
¿ ¡ Escuchaste, Aiko! ?
- Aiko.
Aiko.