Alli перевод на испанский
3,333 параллельный перевод
Çünkü geç saatlere kadar çalışıyorsun ve bir sürü şey var başında.
Porque sé que has estado trabajando tarde Y todo ese tipo de cosas, y yo estaba alli,
Ağaç sınırını görüyor musun? Arazide bir kaç kez yürüdüm. Uzayıp gidiyor, çok çok uzaklara.
Ves esa linea de árboles alli mismo, quiero decir, he recorrido esta propiedad algunas veces, y va mucho, mucho más allá de eso.
İçeride ne olduğunu bilmiyorsunuz!
¡ No saben lo que hay alli!
Ama orada flörtü olmayan tek kişi ben olmak istemiyorum.
Ok, pero no quiero llegar alli y ser la única que no tenga una cita.
Bir ay boyunca burada olamam, adamım.
No puedo estar alli un mes entero, hombre.
İsimliğiniz olmadan giremezsiniz!
Oh, oye, se supone que nadie puede entrar alli sin una etiqueta.
Başka biri daha vardı.
Había alguien más alli.
İçerde ne olduğunu görmek için sabırsızlanıyoruz.
Solo estamos emocionados de ver que hay alli dentro.
Çünkü mezun olduğum lise orası.
Bueno, porque yo estudié alli
Ama kendini çekerek, Sam'i tek başına bir karar vermeye zorluyorsun.
Pero tú... retirándote, Estás dejando que Sam resuelva esto por si mismo Y estoy alli, y estoy intentando ayudar
Yüzüğümü içeride bırakmışım!
Deje mi anillo alli!
Oradaki arkadaşın, dikkatini çekmiş gibi görünüyordu.
Tu amigo vuelve alli, algo le ha llamado la atencion.
Bir partide eğlenmeyeli çok oldu. Ve artık halkın içine karışmak istiyorum.
Ha pasado un tiempo desde que estuve en una fiesta, y yo quisiera volver a estar alli y no ser tan torpe.
- İçindekileri ortaya koyuyorsun ve... harika!
Tu ponte alli fuera y, voila ¡
Evet, bu adamın onu senaryoya koymak istememesine inanmıyorum.
Si, no puedo creer que este chico no quería ponerlo alli.
Göstereyim mi sana?
Oh quieres que te lo enseñe, esta por alli.
Yani belki de bu gözden kaçtı ama sen benim kalbimi kırdın. Ve bu hala içimde duruyor.
Pero aun eso, ese tipo es del monton pero lo hizo tipo de, rompe mi corazon y aun esta un poco.. alli.
Biri burada, zaman makinesindeki, digeri zamanin unuttugu köydeki.
Aqui, en la máquina del tiempo y alli en el pueblo que el tiempo olvidó.
- Az kaldı.
- Casi alli.
- Ama orada duruyor.
Pero el esta alli.
Fakat ben oraya gidemem.
Pero yo iria alli.
Fiona Gunderson'dan randevu koparamadığım zaman oradaydın.
Cuando no fui a la cita con Fiona Gunderson, Shel estaba alli.
Bir rakun odama girdiğinde maalesef yine oradaydın.
Shel estaba alli, y cuando un mapache entró en mi habitación, por desgracia, Shel estaba alli.
Ve James oradayken davranışlarını kontrol etmeni şiddetle öneriyorum.
Y James, mientras estes alli, te recomiendo muy seriamente que te comportes.
Onu elde etmek istiyorsun JJ.
Deseas llegar alli, JJ
Şurada bir çit vardı.
La reja esta justo alli.
Çit falan yoktu.
Alli no hay reja.
Evet, biz içerde olsaydık dışarıya çok daha eğlenceli sesler gelirdi.
Si.Si estuvieramos alli, podría sonar más divertido aqyí fuera.
29.güzergahtaki kafede benimle buluşmanı istiyorum.Ben saat- -
Reúnete conmigo en ese café de la ruta 29. Puedo estar alli en...
Orada olacağım.
Estaré alli.
Bayan Laura Ross, onun orayı sevdiğini söylemişti.
La señorita Laura Ross dijo que le encantaba alli.
Şeyin açılışına gitmiştim...
Estuve alli para la inaguración de...
Gördüm.
Yo estaba alli
Şurada toplanmış grup fotoğrafı çekiyorlar.
Miralas alli, haciendose una foto de grupo, unidas.
Yani henüz...
Es sólo... Aun no llegamos alli.
Aşağıda birisi var!
Hay alguien alli abajo.
Herkesin yanında olmaya çalıştı.
Ella trato de estar alli para todos.
Sen orada değildin.
Tu no estabas alli.
Seni tedavi edecekler.
Ellos se curan alli.
Tuvaletini yapmak istiyorsan... kesinlikle buraya yapma.
Si tienes que ir al banio, el inodoro no esta alli.
Burası B Blok.
Alli se encuentra....
Biri daha vardı.
Hubo alguna vez alguien alli.
- Ne biçim bir serseri?
Que es eso que se esta quemando alli?
Orada mıydınız?
Estabas alli?
- Çek elini.
Muevete de alli!
Dumanı içinde tutmalısın.
Tienes que mantenerlo alli.
Oraya gidelim mi?
Podemos ir alli?
Geç bakalım. Biz senin için neyiz?
Nos abandonaste alli idiota!
Yanında mıydınız?
Estabas presente alli?
Sadece orada oturup, elini tutmuş.
Simplemente se sento alli y le tomo la mano.
O aşamaya geldik, Sean.
Ya estamos alli, Sean.