Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ A ] / Anımsıyorum

Anımsıyorum перевод на испанский

398 параллельный перевод
- Sizi anımsıyorum delikanlı.
Ahora lo recuerdo.
- Oh evet, ancak bir tek önemli şey anımsıyorum.
¡ Sí! Recuerdo una cosa importante. - ¿ Qué?
Elbette anımsıyorum.
Claro que sí. Teniente.
Horace Harker. Evet, onu anımsıyorum.
Horace Harker, le recuerdo.
Evet, kesinlikle ve Theopolus Kirby'yi de anımsıyorum.
Sin duda y a Teófilo Kirby también.
Şimdi anımsıyorum, bir yıl önce yolda iki kişi vardı, otomobili giderek daha hızlı sürüyordum!
Ahora lo recuerdo. Hace un año, dos personas en la carretera, - yo conducía rápido, muy, muy rápido.
İstasyona geldiğimizde, şöyle düşündüğümü anımsıyorum :
Mientras caminábamos hacia la estación, recuerdo que pensé...
Tabii sizi anımsıyorum, Bayan Courtney.
Claro que la recuerdo, Srta. Courtney.
Şimdi anımsıyorum. Onu bir kez dinledikten sonra her notasını ıslıkla çalmıştı.
Con sólo oírla una vez, se puso a silbarla nota a nota.
Anımsıyorum.
No lo imagino, lo recuerdo.
Yanıp sönen ışıkları ve çizmeleriyle koşturan adamları anımsıyorum.
Recuerdo luces y botas corriendo.
Anımsıyorum, çünkü karımın yapacağı pasta için ceviz kabuklarını ayıklamasına yardım ediyordum.
Lo recuerdo porque le ayudé a pelar nueces para un pastel.
Bunu anımsıyorum, çünkü bana hurma çekirdeklerini ayıklamakta yardım ediyordu. "
Lo recuerdo porque me ayudó a deshuesar dátiles para un pastel ".
Gözlerini daha önceden görmüştüm diye anımsıyorum.
Sentí como... Como si hubiera visto sus ojos antes, en algún lugar.
Bu cümleyi daha farklı anımsıyorum.
Recuerdo haberlo dicho, con otras palabras.
Unuttum mu? Hayır, hayır, hayır, hepsini anımsıyorum.
No he olvidado nada.
Görünüşe göre, sen ve karımın beni kendi başıma yaşamaya ve ölmeye terk etmeye hazır olduklarını anımsıyorum.
Si mal no recuerdo, Vd. y mi mujer querían dejarme vivir y morir solo.
Anımsıyorum çünkü ona Kontun dışarıda olduğunu söylediğimde, bana tuhaf tuhaf baktı ve dedi ki, "içeride, tamam, sadece beni görmekten korkuyor."
Le recuerdo porque, cuando Ie dije que eI conde no estaba,... me miró raro y dijo : "Está arriba,... pero tiene miedo de recibirme".
Oh, hiçbir şey. Ben... sanki ben senin yüzünü bir yerlerden anımsıyorum.
Nada, es que me parece haber visto su cara en alguna parte.
Yüzü... Gülen yüzünü anımsıyorum.
Recuerdo su cara al reírse.
Evet. Aynı yorumu yaptığımı anımsıyorum.
- Creo que Io he dicho varias veces.
Ansızın bir şeyler anımsıyorum.
De pronto he recordado algo.
Bir kadın vardı, anımsıyorum. Fulham Old Palace'taki oyununuz sırasında tam arkamda oturuyordu.
Me acuerdo de una mujer que estaba sentada detrás de mí en el teatro de Fulham.
Golf alanı olduğu zamanı anımsıyorum. Bir keresinde orada 81 atış yapmıştım.
Cuando era un campo de golf hice 18 hoyos.
Az biraz anımsıyorum.
Han salido del agua y han corrido hacia el bosque.
Büyük ellerimin olduğunu ve kinin varlığını anımsıyorum.
Yo recuerdo que tenia manos grandes y no habia odio.
Oh, ben çok iyi anımsıyorum.
Oh, yo lo recuerdo muy bien.
Evet, anımsıyorum.
Sí, lo recuerdo.
Şimdi anımsıyorum. Cenazemin ayrıntılarını hiç belirlemedim.
Ahora me acuerdo.Nunca arreglé los detalles de mi funeral.
Prenses Ananka'nın mezarını anımsıyorum.
He vuelto a ver la tumba de la princesa Ananka.
Evet, anımsıyorum, Matmazel Foster.
Sí, me acuerdo de la señorita Foster.
Evet Lucy'küçük haçını anımsıyorum.
Ja, recuerdo la crucecita de Lucy.
- Ben anımsıyorum!
- ¡ Yo sí!
Anımsıyorum.
Lo recuerdo.
Ata binmekten hoşlanmadığınıza dair bir şeyler söylediğinizi anımsıyorum.
Usted dijo que no cabalgaba.
Şimdi anımsıyorum.
Me acuerdo.
Hatta bazılarının onlara kız kardeşlerini hatırlattığımı söylediklerini anımsıyorum.
Recuerdo que algunos de ellos incluso me decían solemnemente que les recordaba a sus hermanas.
Bazen ihmalkâr olabiliyorum. Ama sonra birden babamın iç savaştan nasıl kaçtığını anımsıyorum ve sonra... Düşüncelerimizin bilinmesi isteğiyle büyükelçiliklere gittik.
A veces fui un poco negligente, hasta que de pronto recordé cómo papá había escapado de la guerra civil y... creyendo que debíamos dar a conocer nuestros puntos de vista, fuimos a las Embajadas.
Üçüncü yaş günümü anımsıyorum da sadece resimleri değil, bahçeyi ya da armağanları değil bunun yanında kimin kime ne yapmış olduğunu, kalbinden neler geçirdiğini düşünüyorum.
- Recuerdo mi tercer cumpleaños. No los regalos. Sino quien hizo algo a quien.
Aynı şeyi balayımızda da yaptığını anımsıyorum.
Recuerdo que hasta lo hizo en nuestra luna de miel.
Hatırlamıyorum, sadece sıra dışı fotoğrafları anımsıyorum.
No lo recuerdo, solo me pareció curiosa la fotografía
Yani biraz hatırlıyorum ama uyumak için üç tane uyku hapı içtiğimi anımsıyorum ağrı o kadar dayanılmazdı ki artık katlanamıyordum.
Quiero decir, recuerdo... Recuerdo haber tomado tres pastillas justo antes de ir a dormir... porque el dolor era tan intenso que no podía soportarlo más.
Anımsıyorum.
Recuerdo.
Şimdi anımsıyorum.
- Sí. Ahora lo recuerdo.
Fakat ben Bayan Welles'in dairesinde bir çiçek aldığınızı anımsıyorum.
Pero recuerdo que recogió una flor en el apartamento.
Tony bana birine verdiğini söylediği 32 kalibreliğinin olduğunu söyledi, ve şimdi kime verdiğini söylediğini anımsıyorum.
- Como decía, hace mucho tiempo Tony me contó que tenía una pistola así y la regaló. Recuerdo a quién me dijo que se la había dado.
Seni çok iyi anımsıyorum.
¿ Quién soy yo?
Ebette, sizi iyi anımsıyorum. Ben...
Le recuerdo bien.
- Anımsıyorum.
- Me acuerdo.
Onun paketlediğini anımsıyorum, fakat...
Te he visto guardarlo, pero...
Evet, onu anımsıyorum.
Ya Io recuerdo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]