Açabilirsin перевод на испанский
633 параллельный перевод
Açabilirsin Hunter.
Puedes abrirlo, Hunter.
Açabilirsin.
Ya puedes abrirlos.
İstersen müziği açabilirsin.
Y pon música si quieres.
Bugün olanları duydum ve sana söylemeye geldim. Bugün hayatının en mutlu günü olabilir. Çerez parası kazandığın tezgâhtan oldun ama şimdi 5. caddede dükkân açabilirsin.
Escucha, me he enterado de lo que ha ocurrido, pero quiero decirte... que aunque te hayas quedado en la miseria, puedo abrirte un despacho en la Quinta Avenida.
Havasız kalırsan da pencereyi açabilirsin. Peki, anne.
- Si tienes frío, sube la ventana.
Tamam, şimdi açabilirsin.
Ya puedes encenderla.
Gözüm! Çatıya çık, oradan depoyu açabilirsin.
Subid al tejado, luego abres el almacén.
Mastır yaptıktan sonra... - düğmeleri açabilirsin.
Cuando se saque el doctorado se lo puede dejar abierto.
Artık açabilirsin Tanya.
Puedes abrirles, Tanna.
Dış kapıyı şimdi açabilirsin.
Puedes abrir la compuerta exterior.
Yalan söylüyorsun! Kapıyı açabilirsin!
Mientes. ¡ Puedes abrir la puerta!
ona açabilirsin.
Tienes a tu ama de llaves.
Radyoyu açabilirsin.
Puedes encender la radio.
Tamam, şimdi açabilirsin.
Ya puedes mirar.
Sana satın aldıklarımla dükkan bile açabilirsin.
Podrás abrir una tienda con lo que te he comprado.
Çamaşırhane açabilirsin.
Puede montar una lavandería.
Bununla bir vücudu kutunun kapağını kaldırır gibi açabilirsin.
Así puede abrir el cuerpo como una caja con una tapa.
Kapıları açabilirsin artık.
Observen las puertas.
Hediyelerini açabilirsin.
Puedes abrir tus regalos.
Bakıcı, Bay Kroll'un kemerlerini açabilirsin.
CamiIIero, ya puede desatarIo.
- Ama açabilirsin.
- Está cerrado - Pero... Esto puede abrirlo.
Sesi sonuna kadar açabilirsin.
Tu puedes aumentar el volumen.
Diğer gözünü de açabilirsin artık, kahveyi hazırladım.
Ya puedes abrir el otro ojo. He hecho café.
Şimdi şarabı açabilirsin, Havershaw.
Ya puedes abrir la botella, Havershaw.
Açabilirsin.
Puedes abrir.
Böyle açabilirsin.
Puedes abrirlos como si...
Orada, insanlarla karşılaşmadan delikler açabilirsin.
Allí cavas agujeros sin tropezar con el hombre.
Şampanyayı açabilirsin ama sırf benim için değil.
Abre el champán, pero no sólo para mí.
- Ona bugün söyle. Telefon açabilirsin.
- Llámale hoy mismo.
1874 yıIındayız. Ona karşı dava açabilirsin.
Estamos en 1874. ¡ Podrás demandarla!
Şu sıralar, tartışmaya yol açabilirsin.
Tú, en este momento, eres controversial.
yine de benim için bir kapı açabilirsin.
Pero podría abrir la puerta por mí.
GAZETE'ye karşı hakaret davası açabilirsin.
Puede accionar contra The Paper.
Pekâlâ, kime dava açabilirsin?
Bueno, muy bien, ¿ a quién puedes demandar?
Şimdi gözlerini açabilirsin.
Ya puedes abrir los ojos.
Tabii açabilirsin, seni koca güzellik abidesi.
Claro que puedes, enorme trozo de belleza
Şimdi açabilirsin gözlerini.
Ahora puedes abrirlos...
Işığı açabilirsin. Önemli değil.
Puedes encender la luz, no importa.
Sen masayı kurup hoş bir müzik açabilirsin. Ayrıca döndüğümde de beni güldür, olur mu?
Mientras tanto, puedes poner la mesa y un poco de música agradable y cuando regrese hazme reír, ¿ sí?
Gus, sen herşeyi açabilirsin.
Gus, sabes abrir cualquier cosa.
Şimdi açabilirsin.
¡ Silencio! ¡ Ya!
- Oh, eminim açabilirsin!
- ¡ Oh, Estoy segura que puedes!
Ama genetik yapında onarılamaz hasarlara yol açabilirsin!
¡ Pero puedes estar causándote un daño genético irreversible!
Şimdi şampanyayı açabilirsin.
Ahora puedes abrir el champán.
İstersen açabilirsin.
Quítelo si quiere.
Bu yüzden başına iş açabilirsin.
Este hombre puede arreglarlo todo.
10 dakika geçtikten sonra açabilirsin.
Y espere 10 minutos antes de abrirla.
Tamam. Açabilirsin.
¡ Puedes prenderlas!
Açabilirsin.
Vale.
Tamam, açabilirsin.
Ya puedes abrirlos.
Açabilirsin şimdi.
Ya puedes abrirlo.