Baton rouge перевод на испанский
215 параллельный перевод
Baton Rouge'da onu kapana kıstırmıştım, ya da ben öyle sanmıştım.
El otro día la tenía acorralada en Baton Rouge, o eso creía yo.
Güneye doğru ilerleyip Baton Rouge'a ilerleyeceğiz. Oradaki Kuzey birliklerine katılacağız.
Iremos hacia el sur a Baton Rouge para unirnos a las tropas de la Unión.
John, Newton İstasyonu'ndan Baton Rouge'a kadar 300 mil var.
John, hay 500 km de Newton Station a Baton Rouge.
Newton İstasyonu'nu havaya uçurunca, Baton Rouge'a doğru ilerleyeceğiz.
Borraremos Newton Station del mapa y luego iremos a Baton Rouge.
Doğruca Baton Rouge'a ilerlenilecek.
Directamente hacia Baton Rouge.
Belki de Newton İstasyonu.'nu havaya uçurup Baton Rouge'a gitme konusundaki şansımızı onlara sormak isteyebilirsiniz.
Pregúnteles las posibilidades que tiene de volar Newton Station y de llegar a Baton Rouge.
Bunlar güneybatıya Baton Rouge'a gidiyor.
Se dirigen hacia el sudoeste a Baton Rouge.
Baton Rouge.
Baton Rouge.
Baton Rouge'a gidiyorlar, Binbaşı.
Se dirigen a Baton Rouge, comandante.
John, Baton Rouge ne kadar uzakta dersin?
John, ¿ Cuánto faltará para Baton Rouge?
Biz Baton Rouge'a gidiyoruz.
Nosotros continuamos hacia Baton Rouge.
Baton Rouge'da bir oda tutmuştum, orada kalacaktık.
Tenía un cuarto alquilado en Baton Rouge. Íbamos a quedarnos allá.
Baton Rouge'da yaşlı bir budala bir kâğıt parçası imzaladı diye bu böyle olacak değil.
Que un tonto en Baton Rouge firmara un papelito eso no cambia nada.
- Baton Rouge'a o kahrolası Bölge Amirine haddini bildirmeye!
A Baton Rouge a poner al comisionado del condado en su lugar.
Bölgesel savcı suçlamasını sağlam esaslara dayandırmak için çok uğraştı ama dava dosyasını olduğu gibi Baton Rouge'a devrettiler.
Tal y como recuerdo, el fiscal intentó presentar cargos... pero el caso entero fue transferido a Baton Rouge.
Baton Rouge'lu şanslı dostumuz iki altının yanına tombul bir kız aldı.
Y nuestro afortunado amigo de Baton Rouge recibe una gran reina con su par de seis.
Baton Rouge yakınında bir bakım evinde.
Está en un sanatorio cerca de Baton Rouge.
- Ben Baton Rouge'u tercih ediyorum.
Prefiero ir a Baton Rouge. Está más abajo.
- Orası güneyde kalır.
Un poco al sur de Baton Rouge.
Baton Rouge daha güneydedir. Ama biz güney demeyiz.
Cuando decimos "arriba", es porque vivimos en el norte de la ciudad.
Hiç Baton Rouge'da bulundun mu?
Tú, ¿ no has estado antes en Button Rouge?
Baton Rouge'da bağıranlar var.
Están gritando en Baton Rouge.
Sağol. Baton Rouge'daki çakalı vurmuştum.
Le disparé al coyote de Baton Rouge.
Gonzales, Baton Rouge ve Timberlane yolcularını alıyoruz.
Gonzales, Baton Rouge y Timberlane, Mississippi.
Baton Rouge'da yaptığım gibi yüzüme ayakkabı cilası sürebilirim.
Podría ponerme betún de zapatos como hice en Baton Rouge.
Bu arada Baton Rouge'da Huey Long'un son 37 yasama önlemi geçtiğimiz Salı düştü çünkü ardında bıraktığı yönetim, 10 gün önce Dr. Carl A. Weiss, Jr. tarafından öldürüldüğü suikastin tahkikatını öne aldı.
En otras noticias, en Baton Rouge... las últimas medidas legislativas de Huey Long, 37 de ellas... sufrieron un revés el martes pasado, mientras su administración... seguía investigando el asesinato de Long cometido hace 10 días... por el doctor Carl A. Weiss, hijo.
Sanırım bizim Baton Rouge'deki çocukların bazıları sıkılması... Gereken cıvataları tam ayarlayamamışlardır.
A la única conclusión que llegaron nuestros técnicos... es que el anillo de retención no había sido asegurado correctamente.
Baton Rouge'da konuşmam var, ilerlemeler nasıI, sorayım dedim.
Voy a dar una charla en Baton Rouge y decidí ver qué tal va la investigación.
Annemle Baton Rouge'da yaşamaya başladım.
Y me fui a Baton Rouge a vivir con mi mamá.
Baton Rouge'a mı?
¿ A Baton Rouge?
- Baton Rouge'da. Annesine söylüyor.
- En Baton Rouge, con su mamá.
- Hala Baton Rouge'da. Walter nasıl?
- Estoy en Baton Rouge. ¿ Y Walter?
Dallas, Baton Rouge, Vegas...
Dallas, Baton Rouge, Las Vegas...
- Baton Rouge'de. Ödemeli bir işti.
- Baton Rouge. haciendo un trabajo.
- Baton Rouge'de görev aldık.
- Gracias. - Servimos juntos en el Baton Rouge. - Dos veces.
15 Haziran'da, bir çavuş Slidell'de Hope ile buluşacaktı. Ve askere almak için onu Baton Rouge'a götürecekti.
El 15 de junio el sargento de reclutamiento la recogeria en Slidell y la llevaria al entrenamiento en Baton Rouge.
Babamın Baton Rouge'daki likör ambarında çalışırdı.
Trabajaba en el almacén de licor de mi padre en Baton Rouge.
- Baton Rouge'da.
- En Baton Rouge.
Baton Rouge'da kalması gerekiyormuş.
Dice que tiene que quedarse en Baton Rouge.
Aynı anda, binlerce kilometre kuzeyde,... Baton Rouge, Louisiana'da, "o" ortaya çıkmış.
Al mismo tiempo, aparece a 1.600 km al norte, en Baton Rouge, Luisiana.
Tek bildiğim şu Jimmy. Önümüzdeki cuma, 29 Ağustos'ta... Herkülon'un osuruklu kıçını tekmeleyeceğim.
El viernes que viene, 29 de agosto, en el centro de exposiciones de Baton Rouge, le daré una paliza a Herculon.
Buzz, arka tarafım Baton Rouge'a gidiyor!
¡ Mi trasero se marcha a Baton Rouge!
Bu hatunla, Baton Rouge'a kadar iletişim sağlayabiliriz.
Y ves que con esta chica se nos oiría hasta en Baton Rouge.
Baton Rouge'da bir hayvan mağazasından alınmış olmalı.
Lo compraron en una tienda de animales.
Bundan önce de, Miami ve Baton Rouge. Üç yıl içinde.
Han estado en Miami y Baton Rouge en los últimos tres años.
Baton Rouge, Louisiana.
Baton Rouge, Louisiana.
baayn Baton Rouge'a gitmem gerekiyor.
Debo ir a Baton Rouge.
- Lowe'u tekrar gördünüz mü? - Hayır. Kortejde olmalıydı.
Sólo sé que posee una inmensa plantación en Baton Rouge, Luisiana.
Voodoo Festivali biletleri. Baton Rouge'dan Bayou Boutin'e kadar. BaşIıklara bir göz atalım.
Regalaremos entradas para el Voodoo Fest las orillas del Misisipi, desde Baton Rouge a Bayou Boutin Hooks les ofrece los titulares.
Karımın akrabasının Baton Rouge'da düğünü var.
Un primo de ella se casaba.
Rakibi, görevdeki başkan yardımcısı Nelson, Baton Rouge, Louisiana'daki evine döndü.
El rival presidencial, el actual vicepresidente Nelson volvió a su casa en Baton Rouge, Louisiana.