Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ B ] / Ben gitmek zorundayım

Ben gitmek zorundayım перевод на испанский

186 параллельный перевод
- İzninizle ben gitmek zorundayım.
Tendrá que disculparme. Por supuesto.
Ben gitmek zorundayım.
Debo ir.
Sizin için fark etmez, ama ben gitmek zorundayım.
No importa qué hagáis vosotros, pero yo tengo que ir.
Ben gitmek zorundayım.
Tengo que irme.
Ama Matt gitmeliyiz. Ben gitmek zorundayım.
Pero tenemos que irnos. ¡ Tengo que irme!
Pekala hayatım, ben gitmek zorundayım.
Bueno, cielo, tengo que irme.
Neden ben gitmek zorundayım?
¿ Por qué tengo que ir yo?
Pekala dostum, ben gitmek zorundayım.
De acuerdo, compañero, tengo que irme.
Ben gitmek zorundayım.
Bueno, tienen que estar en ejecución a lo largo.
yağmur yağsın yada yağmasın, ben gitmek zorundayım.
Llueva o no llueva, tengo que irme.
Ben gitmek zorundayım.
Me tengo que ir.
Şey, ben gitmek zorundayım.
debo irme.
- Ben gitmek zorundayım.
- Tengo que ir yo.
Ben gitmek zorundayım, Christy.
Tengo que irme por un tiempo, Christy.
- Güvenli bir yer bul! Ben gitmek zorundayım.
- Encuentra un lugar seguro, debo irme.
Hmmm, izniniz olursa, ben gitmek zorundayım.
Si me disculpan, debo irme.
Ama ben niye Amerikaya gitmek zorundayım?
Pero por qué tengo que ir a América?
- Ben Los Angeles'a gitmek zorundayım..
Debo ir a Los Angeles.
Ben Conzalone gitmek zorundayım, acil bir telgraf aldım.
Tengo que ir a Conzalone, he recibido un telegrama urgente.
- Gitmek zorundayım efendim. Ben kaptanım.
- Debo ir, señor, soy el capitán.
Ben kalamam, gitmek zorundayım.Size yük olmak istemiyorum.
No quiero que se disgusten por mi culpa.
Mike, ben de geliyorum. - Fakat ben, Quinlan'a, karakola gitmek zorundayım!
Mike, voy contigo. - ¡ Tengo que ir a ver a Quinlan a la comisaría!
Ben de şimdi gidiyordum. Gitmek zorundayım.
Bueno... debo irme.
Hayır, benden başka kimse yok, ben de şimdi eve gitmek zorundayım.
No, no hay nadie más que yo, y yo me tengo que ir a casa ya.
O bir sır. Ama ben hızlı gitmek zorundayım.
Pero yo tengo que ir rápido.
Gitmek istemiyorum ama saat 10 ve ben bu telgrafları çekmek zorundayım.
Detesto irme, pero son las 10.00 y tengo que mandar esos cablegramas.
Ben de yakında gitmek zorundayım.
Pronto tendré que ir yo también.
Ben baldızım Mattie'nin yanına gitmek zorundayım.
Iré a la casa de mi cuñada, Mattie.
Ben bu tarafa gitmek zorundayım.
Es por aquí.
Dinleyin, karım ve ben, Los Angeles'a gitmek zorundayız.
Pero mi mujer y yo tenemos que volver a casa.
Ben de uyumadım. Ve sabah işe gitmek zorundayız.
Yo tampoco y tenemos que madrugar.
Evet ben de gitmek zorundayım.
Sí, yo también tengo que cortar.
– Ben artık gitmek zorundayım.
– General, tengo que irme. No puedo quedarme más.
Ben salonda çalışmaya gitmek zorundayım.
Tengo que irme al salón de estudio.
Ama ben eve gitmek zorundayım.
¡ Buena idea! ¿ Me pregunto si mi padre me ha estado buscando?
Ben evime gitmek zorundayım.
Tengo que ir a mi casa.
- Ben eve gitmek zorundayım.
- Tengo que ir.
- Ben de, ama yapamam. - Gitmek zorundayım.
- Debo irme.
Bud'un söylediği gibi sadece ben mi büyükannemlere gitmek zorundayım?
- Bud dice que voy sola con la abuela.
Ben Moskova'ya gitmek zorundayım!
Necesito estar en Moscú.
Ben göreve gitmek zorundayım.
Tengo que cumplir con mi deber
Ben evsizim. Güneş doğunca istasyona gitmek zorundayım. Ve sadece birkaç saat var.
No tengo casa donde ir, cuando amanezca tendré que ir a la estación y solo quedan unas horas.
Mary rahat ver. Ben bara gitmek zorundayım.
Sírvele un refresco a Mary, mientras tengo que ir al bar.
Bildiğim şey şu : Ben buradan gitmek zorundayım, oysa silah sende.
Pero sé que tengo que irme y tú tienes la pistola.
Evet, gitmek zorundayım ama ben...
Sí, tengo que ir a trabajar, pero...
Şey gibi, Şey gibi Ben niye gitmek zorundayım ki?
Como- - Como- - Por qué tengo que ir?
Zaten ben de büroya gitmek zorundayım.
Igual tengo que regresar a trabajar.
Ama ben niye Amerikaya gitmek zorundayım?
¿ Pero por qué tengo que ir a América?
Ben emm... Gitmek zorundayım, çok teşekkür ederim.
¡ Gracias por todo!
- Ama ben Napoli'ye gitmek zorundayım.
Yo tengo que ir a Nápoles obligatoriamente.
Marco, ben nasılsa gitmek zorundayım, istiyorum da.
Marco, tengo que ir, y quiero.

© 2017 - 2024 Translate.vc | translate.vc.com@gmail.com