Bender перевод на испанский

Bender, en azindan cezaliymissin gibi davranamaz misin?

Bender, al menos haz ver que te están castigando, ¿ no?

Bender'i gören var mi? Bender!

¿ Alguien ha visto a Bender?

Buraya gel robot, robot, robot.

¡ Bender! ¡ Ven aquí, robotito!

Kaptan Bender nerede?

¿ Y el Capitán Bender?

Benderla anlasmazliga düsmüs olabilirim, ama yine de biz arkadasiz ve ona bunun ne demek oldugunu gösterecegim.

Espera. Con Bender discrepamos pero somos amigos y le demostraré lo que eso significa.

- Bender? !

¿ Bender?

- Bender, dur!

- ¡ Bender, basta!

- Bundan sonra hepinizin adı Bender Jr.!

- ¡ Ahora todos os llamáis Bender Jr.!

Bender Baba, biz acıktık.

Papá Bender, tenemos hambre.

- Yine Bender burger yiyebilir miyiz?

- ¿ Comeremos hamburguesas Bender?

- Oğlum, baban şimdi bu ucuz sürtüğe fişini takıp şarj etmeye uğraşıyor.

- ¿ Papá Bender? - Papá intenta ligar con una golfa barata. Ahora, debes ir a jugar.

Seni seviyorum, Bender Baba.

Te quiero, Papá Bender.

Bender Baba, ben atçılık oynamak istiyorum!

¡ Papá, llévame a hombros!

- Bize masal anlat, Bender Baba!

- ¡ Cuenta una historia, Papá Bender!

"Bender'ın Sabıka Dosyası", yazan : polis.

"Antecedentes Penales de Bender", por la policía.

3 Mart, saat 14 : 00'de Bender dükkan soyarken yakalandı.

El 3 de marzo, a las 14 : 00 h, pillaron a Bender robando ".

( Dürüst Bender'ın Çalınmış Araba Parçası Dükkanı ve Yetimhanesi ) Alo!

TIENDA DE RECAMBIOS ROBADOS Y ORFANATO DEL HONESTO BENDER

Merhaba Bender, biz bir çocuk evlat edinmek istiyorduk.

Bender, nos gustaría adoptar.

En doğru yere geldiniz çünkü Dürüst Bender'ın Yetimhanesi demek, indirimli yetim demek.

Éste es el lugar adecuado. En el Orfanato Bender hay huérfanos en oferta.

Bender'ın 12 yetim ve 1200 dolarlık cömert bağışının şerefine bu binanın adını "Bender B. Rodriguez Yetimhanesi" ilan ediyorum!

En reconocimiento de la donación de 12 huérfanos y de un cheque de 1.200 pavos este edificio pasará a llamarse ¡ Orfanato Bender B. Rodríguez!

Seni özleyeceğiz, Bender Baba.

Te echaremos de menos.

- Hayır, ateşini söndür diyorum çünkü Bender'ın yüzünü yakıyorsun.

- No. Afloja tus llamas porque estás derritiendo la cara de Bender.

Bubblegum, benim adım Bender, büyük bir hayranınım, hem iç hem dış sahada.

Bubblegum, admiro tu trabajo, dentro y fuera de la cancha.

Belki en iyi arkadaşın Bender bir Globetrotter olursa, sana geri döner.

Quizá volverá si soy un Globetrotter.

Bender, rakibi kızdıracak sözler söyleyebilirsin.Topa da hakim olabilirsin.

Puedes hablar mal. Te defiendes jugando.

- Kıyamet silahıyla dikkatli ol, Bender.

- Cuidado con ese artilugio.

Bender!

¡ Bender!

Bay Bender, iyileştiğiniz varsayılana kadar sizi akli dengesi bozuk robotlar hastanesine gönderiyorum.

Sr. Bender, quedará internado en un manicomio para robots dementes hasta que se le crea curado.

Buraya ait değilim, Bender.

Este lugar no es para mí.

Bana yardım etmelisin, Bender. İnsan olduğumu nasıl kanıtlayabilirim?

Ayúdame. ¿ Cómo probar que soy humano?

Bender, daha fazla dayanamayacağım.

No aguanto más.

Bender, kendinden her zamankinden daha çok utanmalısın.

Deberías estar más avergonzado.

- Merhaba Bender.

- Bender.

Burada bekle, Bender.

Espera aquí.

Teşekkürler, Bender.

Gracias, Bender.

- Bender, iyi misin? - Bilmiyorum.

- Bender, ¿ Estás bien?

Bu arada siz de askeri üsse gizlice karışın ve Bender'ın vücudunu kurtarın.

Tu escabúllete a la base militar y rescata el cuerpo de Bender.

- Geri dön. Bender'ı almamız gerek.

- Tenemos que volver por Bender.

Zavallı Bender.

Pobre Bender.

İkincilik ödülü, Afganistan'dan gelme bu Afgana Bender ve çığırtkan terrieri!

Segundo premio, esta manta afgana, hecha por un afgano, para ¡ Bender y su terrier ululante!

Bender, eğer bu bir tür şakaysa anlamadım.

Si es un timo, no lo capto. Ya tienes la mitad de mi cerebro.

- Bender'la mı ilgili?

- ¿ Se trata de Bender?

- Ve Bender'la?

- ¿ Y Bender?

- Bender, dahil değil.

- ÉI no tiene nada que ver.

Tam adım Bender Büker Rodriguez.

Mi nombre completo es Bender Bending Rodríguez.

İyi. Leela, Bender, mezar soygununa gidiyoruz.

- Bien, profanaremos el cementerio.

Bender'ı kaybettik.

Hemos perdido a Bender.

Bender, sanırım Fry'ı biraz yalnız bırakmalıyız.

Bender, Fry necesita estar solo.

- Bender, buraya nasıl girdin?

- ¿ Cómo has entrado?

15'nci yüzyıl Bender'ı!

¡ El Bender del siglo XV!

Bender hiç yardımcı olmuyor.

Bender no me ayuda nada.