Berger перевод на испанский
625 параллельный перевод
- Berger hala hastanede.
- Berger se encuentra todavía en el edificio.
Berger, Norveçliyim.
Berger, noruego.
Berger'in ne bildiğini öğrenmeliyim.
Debo averiguar qué sabe Berger.
Bay Berger, şu yüzüğü tekrar görebilir miyim?
Sr. Berger, ¿ podría ver el anillo otra vez?
Buraya gel Kerstyn, Bayan Bregwell'le tanışın.
Kerstin, ella es la profesora Berger.
- Berger'ın önünden alınmış. Çalmışlar. Polise gittim.
Me lo han robado esta tarde, vengo ahora de la comisaría.
Berger'ın önünde bırakmıştım ve birkaç saat sonra gitmişti!
Lo dejé frente a Berger y a las dos horas se lo habían llevado.
Sanırım Berger'ın oldukça tutucu olduğunu söyleyebilirsiniz.
Berger ha sido siempre, cómo le diría...
- Evet ama ben... Pekala. Berger'ınkini denemek isterim.
Está bien me gustaría probar el de Berguer.
Bay Cummings. Bay Berger Jr. Sizi görmek istiyor.
Señor Cummings, el Señor Berger Junior quiere verle.
Beni görmek istemişsiniz Bay Berger.
¿ Quería verme Señor Berger?
Altından kalkamayacağım bir iş olmadığına eminim Bay Berger.
Bueno, no hay nada imposible para mí señor Berguer.
Benim bölgemde zor bir aydı Bay Berger. Bu bölge diğerleri kadar zengin değil efendim. Burada paranın çoğu Noel'de harcanıyor ve sonra da parasız kalıyorlar.
Verá, es un mes difícil para mi departamento, no es tan bueno como otros meses, gastan mucho en Navidad y luego se enfrían.
Sanırım sizi şaşırtabilirim Bay Berger.
- Creo que le puedo sorprender.
Evet, bu oldu Bay Berger ; bir ya da iki kez. Bu günlerde trafik çok yoğun, bu yüzden.
Bueno, ha podido pasar, lo sé, una o dos veces.
Çok doğru Bay Berger. Çok doğru. Bu yüzden bir araba aldım.
Exacto Señor Berger, por eso me he comprado un coche.
Bu her şeyi değiştirecek Bay Berger.
Notará la diferencia señor Berguer.
İyi akşamlar Bay Berger.
Buenas noches señor Berguer.
Üstelik, neden ortalığı velveleye verdiğini bilmiyorum. Berger'da çok rahat bir işin olduğunu biliyorum.
De todos modos, no sé porqué estás armando tanto lío, estoy seguro de que tienes un puesto muy importante Berguer.
Berger'ın özel sabunu.
El jabón especial de Berguer.
Bu akşam Berger çağırdı.
Berguer quiso verme esta tarde.
Onu Berger'ın önünden çaldım.
Lo cogí de la puerta de Berguer.
Çünkü kimse seni istemiyor... Berger'daki o lanet olasıca sersem bile.
No le interesas a nadie, ni siquiera al cabrón de Berguer.
Ama Bay Berger, Spink insanları tanımıyor.
Pero señor Berguer... Spink, no conoce a los clientes.
Berger benim bölgemi alacağını söyledi.
Berger dice que vas a ocupar mi puesto.
Gate End Bölge Karakolu'ndan. Bu da Bay Cummings. Berger'da çalışıyor.
Su nombre es Cummings, trabaja en Berguer.
Berger'ı biliyorsunuzdur, George'un karşısında.
¿ Conoce el sitio? Está por donde el George.
Bugünlerde Berger'da işler iyi gitmiyor mu?
¿ Las cosas flojean por Berger estos días?
- Berger'a dönmek zorundayım.
Tengo que volver a trabajar.
- Berger'ı arayacağım.
Llamaré a Berger.
Benim Berger'a gitmem gerek.
Bueno, tengo que ir a trabajar.
Al öyleyse! Berger'a da lanet olasıca işini alıp başına çarpmasını söyle.
Y dile a Berger que también puedes quedarte con su trabajo.
Bir sürü şeyim var. Hepsinde Berger'ın damgası mı var?
No lo sé..., tengo más...
Berger!
¡ Berger!
Yanılmıyorsam, kendisini tanımıyorsunuz. Bay Berger!
Creo que ya le conoce Herr Berger
Bay Berger Gestapo tarafından Alman İmparatorluğu Avusturya'sına tayin edildi.
Herr Berger representa a la Gestapo del III Reicht en Austria.
Hangi konularda uzmansınız, bay Berger?
¿ Y qué especialidad le corresponde...? ... Herr Berger?
Onlara karşı biraz hoşgörülü olmalısınız, Bay Berger.
No sea duro con ellos, Herr Berger.
Muhteşem. O zaman balerinimiz ilk Viyana valsini bir Viyanalıyla iştirak etmesine kızmazsınız. - Bay Berger, bu sizin için belki...
En absoluto y espero que no se opondrá sí nuestra'Prima Ballerina'dedica este primer vals a un vienés de nacimiento.
- Lütfen söylemeyin. ... şoke edici olabilir, ama bu vals Strauss'a ait değil.
Y por favor..., no se ofenda Herr Berger.... ( Se lo ruego, no insista )... pero este vals no corresponde a Strauss.
Arkadaşınız, bay Berger mi?
¿ Su amigo, Herr Berger?
Berger, hayatımda ilk defa... -... bir opera için bir sözleşme teklif etti.
Berger me ofrecieró un contrato en la ópera como nunca tuve antes.
Kendisi gerçek bir Avusturyalıdır, bay Berger. Bir turistin kendisini evinde hissetmesi için her şeyi yapar.
Ella haría cualquier cosa para que un extranjero se sintiese de este país.
- Sizinle açık sözlü konuşabilir miyim?
¿ Puedo serie sincero, Herr Berger?
Bay Berger, nasılsınız?
¿ Cómo está, Herr Berger?
Bay Berger, çok başarılı birisi.
Herr Berger es un hombre muy afortunado.
Evet, yolun aşağısındaki Berger'da çalışıyorum.
Sí, mira, yo trabajo en Berger al final de la calle.
Bu Berger'ı memnun eder.
Eso arreglará lo de Berguer.
Berger buraya gelir gelmez seni görmek istediğini söyledi.
El señor Berger quería verte en cuanto volvieras.
- Hemen, Bay Berger.
Sí señor Berguer.
Başarısız oldunuz, bay Berger.
Admítalo Berger ha fracasado.