Betts перевод на испанский
139 параллельный перевод
Tamam, Betts.
Muy bien, Betts.
Dickey Betts.
Dickey Betts.
Ama sen de benim kadar iyi biliyorsun ki, yankılar insan öldürmezler, Beth.
Pero lo sabes tan bien como yo, Betts, los ecos no matan a la gente.
Dinleyin Bayan Betts.
Oiga, Señorita Betts.
O kişi, 34 yaşındaki Leonard Morris Betts'miş.
Leonard Morris Betts, 34 años.
Ama dün gece Bay Betts geldiğinde, kafasının olmayışı oldukça göze batmış.
Pero se debe considerar que al llegar anoche, el Sr. Betts no tenía cabeza.
Bay Betts'in kafası olmadığından bahsetmiş miydim?
¿ Dije que el Sr. Betts no tiene cabeza?
- Leonard Betts.
Leonard Betts.
Betts'in kafasını inceleyebileceğin bir yer ara.
Deberías ver dónde examinar la cabeza de Bett.
Leonard Betts'in artıkları üzerinde PET taraması yaptım.
Practiqué una tomografía en los restos de Leonard Betts.
- Şu anda Betts'in dairesindeyim.
- ¿ Que quieres decir? - Estoy en el departamento de Betts.
- Leonard Betts mi?
- Leonard Betts.
Leonard Betts'in kalıntılarını siz sahiplenmişsiniz.
Usted es la responsable de los restos mortales de Leonard Betts.
Bay Betts'in önlobundan bir parça keserek incelemeye başlıyorum.
Comenzaré con un corte anterior en su Sr. Betts, uno apoyando el lóbulo central.
Leonard Betts'in kafasının PET taramasındaki bulanıklık için.
Puede ser la causa de la nebulosidad en la tomografía de la cabeza de Betts.
- Ya Betts'in hayatta olduğunu gösteriyorsa?
¿ Y si probara que Betts está vivo?
Betts'in dokusunun tamamen kanserli olduğunu söylemiştin.
- Dijiste que estaba tomado por cáncer.
Yani Leonard Betts kafasını tekrar mı üretti?
¿ Crees que Betts regeneró su cabeza?
Betts'in küvetinde bulduğum sıvı, potasyum-iyodürdü.
El líquido que encontré en la bañera de Betts era povidone yodado.
Belki de Betts kendi sırrını saklamaya çalışıyordur.
Quizá Betts intente guardar su secreto.
Görünüşe göre Leonard Betts'in bazı sırları varmış.
Gracias. Leonard Betts tenía secretos.
İkincisi Albert Tanner'miş, ama Leonard Betts'in aksine,... Albert Tanner'ın yaşayan bir akrabası var.
uno es Albert Tanner. Albert Tanner tiene un pariente.
Biz bu adamı Leonard Betts olarak tanıyoruz.
Lo conocemos como Leonard Morris Betts.
Betts buradaymış, Scully.
Betts estuvo aquí.
Kadın bunu anlamış olmalı,... sonra da Betts, sırrını korumak için, kadını öldürmek zorunda kalmış.
Ella lo descubrió y él la mató para mantener su secreto.
Akla yatkın değil mi? Betts'in bu çok ileri yeteneği,... yürümeye ya da konuşmaya başlayan atalarımızınkinden daha mı farklı?
¿ Es la capacidad de regeneración de Betts un avance mucho mayor que la capacidad de nuestros ancestros de comunicarse con el lenguaje?
Yani evrim, lineer yükselen bir eğri gibi değil de,... büyük yükselişler şeklinde oluyor ve bu büyük yükselişlerde de inanılmaz şeyler gerçekleşiyor örneğin Leonard Betts'le bizim aramızdaki farklar gibi.
La evolución es un proceso que no ocurre en forma constante, sino con altos y bajos y, mientras, ocurre lo inimaginable. La brecha entre nosotros y Betts.
Scully, Leonard Betts'in sadece kanser olmama ihtimali - -
Existe la posibilidad de que Leonard Betts no sea tan sólo cáncer...
Bir düşünsene, Leonard Betts neden bir cankurtaran?
Piensa : ¿ Por qué Leonard Betts es enfermero?
- Betts'in annesi.
La madre de Betts.
- Bunu yapan Betts.
- Es Betts.
- Ve Betts'in de adamdakine ihtiyacı vardı.
- Y Betts necesitaba lo que él tenía.
Ortağı, Betts'in kanseri tespit etmede müthiş bir yeteneği olduğundan bahsetmişti.
Él podía diagnosticar cáncer.
Mulder, Leonard Betts öldü.
Mulder, Leonard Betts está muerto.
Birkaç gün önce, aynı adam Leonard Betts olarak ortaya çıkar.
Varios días después, reaparece como Leonard Betts.
Gerçek Leonard Betts lütfen ayağa kalkabilir mi?
¿ Podría el auténtico Sr. Betts levantarse?
Betts'in sırrını bilen ve onunla görüşen tek kişi ; annesi.
Sólo su madre conoce su secreto.
Betts gitmiş.
Betts se fue.
Bir helikopter de yolda, ama Betts elimizden kurtulabilir.
Hay un helicóptero en camino, pero creo que Betts ha podido escaparse.
On dakika önce Betts'den konuşuyorlardı.
Declararon la muerte de Betts hace diez minutos.
Betts yaralarını çok dikkatlice açtığı için, annesi ölmedi.
Su madre está viva, debido al cuidado que Betts tomó con sus cortes.
Bu çocuğun annesi onu Omar Isiah Betts'e vaftiz ettirerek belaya gönderdiğini bilmiyor muydu?
¿ A este niño cuya madre se tomó el trabajo de bautizarlo como Omar Isaiah Betts?
Resmen ağız ishaliydi. Bunu nereden mi biliyorum? "Mezuniyet Gecesi'nin Hazırlanışı" videosundan.
Pero Brady Betts era en aquella noche el que revolucionó creando un vestido de seda largo...
Sana söz Betts, gözlerinde ilk kırışıklıkları görünce, seni yüzen bir buz adasına bırakırım.
Te prometo, Bets que a la primera señal de arrugas, te pondré en hielo.
Umarım ben de gelecekte ona benzerim. Betts yapma...
Quisiera pensar que podría ser una predicción de cómo me veré yo.
Bilemiyorum Betts.
No lo sé, Beth.
Kyle Betts'e karavanınızın anahtarını mı verdiniz?
¿ Le diste a Kyle Betts la llave de tu remolque?
Buralı biri olan Kyle Betts'i adam kaçırma ve alıkoyma ile suçladık.
Acusamos a Kyle Betts, un hombre local de secuestro y falso cautiverio.
Kyle Betts künyesini tekrarlayıp duruyor efendim.
Kyle Betts se niega a hablar, señor.
Leonard Betts.
Leonard Betts.
Ben daha hayatta değildim ama Bradley Betts hayattaydı.
Wallanda, quiero aquella ropa para Halloween. Eso estuvo bien chica.