Bilal перевод на испанский
334 параллельный перевод
Alo şef, ben Bilal.
Hola jefe.
Aferin sana Bilal.
Está dabuten.
- Bu şenlikte senin de bulunman icap edecek Bilal.
Y tú perteneces aquí.
- Zenci Bilal benimle eşit mi yani? - Evet.
¿ Crees que Bilal, a quien compré, es igual a mi?
Bilal!
Bilal!
Ben yalnız seni değil insanlığını da satın aldım Bilal!
Yo compré tu humanidad cuando pagué por ti. ¡ serás castigado!
Seni seçti Bilal.
Tú, Bilal - ¿ yo?
- Bilal!
- ¡ Bilal!
- Bilal.
- Bilal.
Kendim için bazı şeyler istiyorum, Bilal. Çocuklar için de bazı şeyler istiyorum.
Necesito cosas para mí, Bilal, y también para ellas.
Bilal?
¿ Bilal?
Bilal bize bir şarkı söyleyecek.
Bilal nos cantará una canción. - ¿ Sí?
Hadi bakalım. Teşekkürler, Bilal.
Gracias, Bilal.
Sabah Bilal giymedi, değil mi?
Bilal no los tenía puestos, ¿ no?
Bilal tatil demek istiyor.
- Quiere decir vacaciones.
Bilal'in köyü.
En la aldea de Bilal.
Teşekkür ederim, Bilal.
Gracias, Bilal.
Bilal!
¡ Bilal!
Burası senin köyün, Bilal.
Esta es tu aldea, Bilal.
Ama annem yapamaz çünkü Bilal'le evli.
Bueno, ya no puede porque está casada con Bilal.
- Hayır, Bilal otobüste anlattı.
- Eso es todo. - No, Bilal me lo dijo.
Anne. Bilal nerede?
¿ Mamá, dónde está Bilal?
Bilal geliyor mu?
¿ Bilal no viene?
- Sen gelmiyor musun, Bilal?
¿ No vienes, Bilal?
Hoşça kal, Bilal!
¡ Adiós, Bilal!
Anne, Bilal'e yazacak mıyız?
Mamá, ¿ le escribiremos a Bilal?
Kimin yüzünü, Bilal'in mi?
¿ Bilal? ¿ Y Fátima?
Bu Bilal gelip bizimle kalabilir mi demek oluyor?
¿ Eso significa que Bilal no puede venir con nosotras?
Artık Bilal için endişelenmene gerek yok.
Y no os preocupéis por Bilal.
Bilal.
¡ Bilal!
Bilal nerede?
¿ Dónde está Bilal?
Bilal! Bilal! Bilal!
¡ Bilal, Bilal, Bilal!
- Bilal, bizim için para harcamanı istemiyorum.
- No gastes dinero en nosotras.
Bu Bilal bizi Londra'ya mı götürecek demek? Hayır, Lucy.
¿ Significa que Bilal nos llevará a Londres?
Bilal'in kıyafeti nerede?
¿ Dónde está el uniforme de Bilal?
Bana mektup yaz, Bilal.
- Escríbeme una carta.
Bilal Casablanca'ya gitmiş.
- Bilal se fue a Casablanca.
Bilal artık gitti.
- Bilal se fue.
Lütfen, Fas'a tekrar gelebileyim. Bea'nin ve Bilal'in köyüne. Önümüzdeki bütün yollar açılsın.
Por favor, déjame volver a Marruecos, ir a la aldea de Bilal, que nos tiren otra vez los pétalos de rosa.
Lütfen, Bilal onu sevdiğimizi bilsin.
Hazle saber a Bilal que lo queremos.
Bilal'i korkunç patronunun bulamayacağı gizli bir yere saklamasını istemişler.
Esconder a Bilal en un lugar secreto donde no lo pueda encontrar su siniestro jefe.
Bilal!
¿ Bilal?
Bilal Al... Sufi anneme anlatmış, annem de bana anlattı.
Los Sufi se lo dijeron a mamá, y ella a mí.
Bilal!
Bilal
Bilal Al Hamal.
- Bilal al Hamal.
Beni izle, Bilal.
Mírame, Bilal.
Sen niye Molla İbrahim'de değilsin?
¿ No sabías que hay sequía, Bilal?
Bilal.
- ¡ Bilal!
Bilal.
¿ Bilal?
Bilal mi?
- ¿ Bilal?
Bilal'in kıyafetini gördünüz mü?
¿ Lo habéis visto?