Bilge перевод на испанский
1,761 параллельный перевод
Bilge bir adam.
Un hombre sabio.
Bilge ve kudretli Jabba'yı bekletmemeliyiz.
No debemos hacer esperar al sabio y poderoso Jabba.
Ulu bilge Jabba kanıt görmek istiyor.
El altísimo Jabba exige ver pruebas.
Ahsoka, bilge bir Jedi'ın sözü vardır : "Hiçbir şey tesadüf değildir."
Ahsoka, un Jedi muy sabio dijo una vez que todo pasa por algo.
Bilge adam her daim bir yabancıya saygılı davranır. Çünkü o anda düşmanın gözünün içine bakıyor olabilir.
El hombre sabio siempre trata al extraño con respeto ya que él podría ser la cara de un enemigo.
Dünyadaki her kasaba ve şehirde bilge adamların bir araya geldiği bir yer vardır.
Cada pueblo y ciudad en el mundo tiene un lugar donde se reúnen los sabios.
Her zamanki gibi, bilge adamlardan birisini siyahlardan seçmeyi ihmal etmişler.
Como siempre... tuvieron el descuido de no hacer uno de los Reyes Magos negro.
Laura aslında şovun bilge kişisi.
Laura es esencialmente la sabiduría en la serie.
Birçok yüce ve bilge hava göçebesi kendilerini dünyadan soyutlamışlar ve ruhsal bir aydınlığa kavuşmuşlardır.
Muchos grandes sabios y nómades se han desatado y llegado a la luz espiritual.
Hem de ne bilge bir balık türü!
- ¡ Entonces es un pez muy sabio!
Ulu bilge.
Qué sabiduría.
Bilge bir kişinin daha önce söylediği gibi :
Bueno, un hombre sabio me dijo una vez,
Bilge bir kişinin daha önce söylediği gibi : " Bu hayatta, geri gidemezsin.
Bueno, como me dijo una vez un hombre sabio " En esta vida, no puedes volver atrás.
Bu kadın bir bilge.
Esta mujer es sabia.
Sırrını anlat bana, bilge kişi.
Dime tu secreto, sabio.
Evet, bilge tavsiyelerine ihtiyacım var.
Sí, necesito tu consejo.
Bu çatı altında ülkeyi yöneten kişiler dürüst ve bilge kişiler olsunlar.
Que sólo los hombres más honestos y sabios manden bajo este techo.
Bir bilge bir defasında "Mevcut en iyinizi verin" demişti.
"Da lo máximo, porque eso es tu todo".
Ve bu müthiş bilge insanlar...
Y esas grandes mente han...
Annen, daima benim en sadık ve en bilge danışmanım olmuştu.
Tu madre siempre fue mi más fiel consejera... y la más sabia.
Kadim, kıymetli ve bilge dostuma.
Para mi más viejo, querido y sabio amigo.
Ama koçum çok bilge bir adamdı bana basketbolun bir oyundan daha fazla şey ifade ettiğini izin verirsem beni iyileştirecek bir güce sahip olduğunu söyledi.
Pero mi entrenador era un hombre sabio y me dijo que el básquetbol era más que un deporte. Que tenía el poder de sanarme si se lo permitía.
O zaman yardım et bana bilge kişi.
Entonces ayudadme, omnisciente mago.
O zaman bilge bir mecusi numarası yapıyordun.
Una vez pretendiste ser un hechicero omnisciente,
Tekrar düşünmenizde ısrar edeceğim bilge kral.
Le aconsejo reconsiderarlo, sabio rey.
Bilge bir adam demiş ki ; "Anlamlı şeyler yapmak, her zaman kolay değildir."
Un sabio dijo que las cosas que valen la pena no son sencillas
Şu dünyadaki en mutlu kişi mutluluk verendir. Şu dünyadaki sevilen kişi sevmeyi bilendir şu dünyadaki en güçlü kişi güçlükten gelendir şu dünyadaki en bilge kişi kendini bilendir.
cada uno es especial en su forma muévete al ritmo y deja salir tu espíritu mientras que estemos juntos no tendremos ningún problema
Kendileri adil, bilge ve merhametli biridir.
Es un hombre sabio y misericordioso.
Size bilge ve mantıklı davranan biri olduğunuzu hatırlatmama gerek var mı?
¿ Debo recordarte que un Rey deber ser sabio y justo?
O kim olursa olsun, bir Bodhisattva bile olsa, ( Bodhisattva, Budizm de yol gösteren bilge kişi )
Sin tener en cuenta quién es... un Budista o un amigo.
Etrafımda benim savaşımı ve hikayemi paylaşacak, benden daha yaşlı ve iyi huylu ve bilge bir zenci olması dışında.
Pero yo no tuve a un negro amable, viejo con el cual compartir mi lucha.
Bilge Ruh, mannakı öldürdüm.
Espíritu Sabio, maté al Mannak.
Onlar kabilemizin yaşlılarına ve çocuklara veda ederken Yagahlların bilge ruhu da onları ve yanlarındaki mızrakları kutsadı.
Y mientras se despedían de los ancianos y de los niños de nuestra tribu el Sabio Espíritu de los Yagahl los bendijo a ellos y sus lanzas.
Bilge ruh benim, Katan.
Espíritu Sabio soy yo, Katan.
Bilge adam bize tanrıları anlat.
Sabio háblanos más de esos dioses.
Öyleyse son derece bilge biri olmussunuzdur artık.
Entonces ya debe de ser muy sabio.
Zamanında bir bilge şöyle demiş :
Un hombre sabio una vez dijo :
Her neyse, sanırım yaşlı bilge hakkında yanılmışsın.
De todas formas, creo que te equivocas con el gran sabio.
Bakın, güzel, bilge gülümseyişi var... gözleri binlerce sonsuzluk görmüş... bir melek.
Vea, una sonrisa hermosa y omnisciente... ojos que vieron miles de eternidades... es un ángel.
- Ya da bilge adam.
- B, Hombre sabio. "
Guru Hathasmalvena'nın bilge sözleri iki ana döneme ayrılır.
El Gurú Tengominipalo tuvo dos períodos de su gita o palabras sabias.
Frengi öncesi bilge sözlerinden biri şudur :
Algunas palabras presifilíticas incluyen :
Bilge biri olduğunu sanıyorsun.
Te crees tan inteligente.
Sınavları geçersem, Bilge Ölümsüzlerin arasındaki yerimi alacaktım.
Aprobar me pondría en la misma línea de los eruditos inmortales.
Zilong cesur ve bilge biriydi.
Zilong era valiente y sabio.
Öğretmen, Bilge, istihbarat toplama uzmanı.
El profesor llamado "Cerebro", experto en obtener información.
Baktığımızda Bob, Carl ve Bilge'nin Gestapo tarafından çevrelendiğini gördük.
Miramos alrededor y vimos que Bob, Carl y Cerebro estaban rodeados por hombres de la Gestapo.
Bent'i ele verip 20,000 kazanmak varken neden Carl ve Bilge'yi ele versin?
¿ Por qué informar sobre Carl y a Cerebro cuando podría obtener 20.000 por Bent?
Çok bilge genç bir kadının verdiği tavsiyeye uyuyorum.
Siguiendo el consejo de una jovencita muy sabia.
Bilge birinin bir zamanlar efsane için ne dediğini biliyor musun?
¿ Sabes lo que un hombre sabio llamó una vez un mito?
Sen çok bilge bir kadınsın.
Eres sabia. No quiero decir que hagas magia, aunque tal vez sí...