Blog перевод на испанский
1,553 параллельный перевод
O aptal blog'ları okuyorsun demek.
Leyendo todos esos estúpidos blogs.
Bloğunu okuyunca 14 yaşında bir fahişeyle karşılaşıyorsun.
Quien lee tu blog ve a una cría de14 años pero que es puta.
Göğüslerim sarkık değil benim.
- Ha leído tu blog.
Biliyorum.
- Pero mi blog es privado.
Pekâlâ... Sen olsan ne yapardın? Jake ile birlikte olabilmenin tek yolu bir sigortaya sahip olmandır.
Algunos pensarán que son buenos escritores... porque escriben reflexiones con ingenio sobre cagarse en el muro de Facebook... o se quejan de sus sentimientos en su blog.
Sana güvenmemi mi istiyorsun? O zaman bana güven.
Una vez más, estaba escribiendo en mi blog... o quejándome, si quieres, sobre mis problemas.
Bir blog sitesini kaynak olarak mı kullanıyorsun?
- ¿ Qué? ¿ Hace referencia a un blog?
- Orwell'in blogunda ne işin var?
¿ Qué diablos estás haciendo en el blog de Orwell?
Bunu bloguna yazıp ailemi tehlikeye atarsan yemin ederim- -
Pon esto en tu blog, pon a mi familia en peligro, y te juro por Dios
Selam blog dünyası.
Shalom, blogosfera.
Bloguma girmelisin, çünkü orada sen varsın.
Deberías ver mi blog. Porque es irónico.
Bu blogumuzda olan en ilginç şey.
Es lo mejor que he tenido desde comenzar el Blog.
Onun hakkında konuşma, blog'unda yazma veya tweet atma.
No digas nada, no lo postees, ni lo subas a Twitter. ¿ Está claro?
Aşçılık blogu?
¿ Un blog de cocina?
- Onun bloguna bayılıyorum.
Leo su blog en Politiken, escribe muy bien.
Terör yanlısı blog yazıları, basın organlarında çıkan haberler hepsi de aynı kapıya çıkıyor bu adam bariz bir terör lideri.
Páginas de terrorismo, prensa escrita, todo sugiere que es el líder de una célula terrorista extremista.
- Selam. Elektronik dergilerle ilgili bir internet sayfası var.
Ella tiene un blog sobre zines.
Neyse, bildiğin üzere bir blogumuz var.
Entonces... Sabes que tenemos este blog.
Blogu senin üstlenmeni ve dergi için yazmaya başlamanı istiyorum.
Me gustaría que te encargaras del blog. Y comenzaras a escribir para la revista.
Ee Corinne, blogunda değişiklik yapacaksın değil mi?
Así que, Corinne, me preguntaba si estabas planeando en hacer cualquier blog.
"Blog" deme sakın.
Oye, no digas "blog".
Bu mesaj Conrad Chandler hakkındaki blog yazınıza cevap niteliğindedir.
Esto es en respuesta al anuncio en su blog sobre Conrad Chandler.
Tam blog yazıyordum, sonra buradaydım.
Estaba escribiendo en el blog, lo siguiente, esto.
Blogunda görmeyeyim.
Que no acabe en tu blog.
Damak tadıyla ilgili blog yazıyorum.
Escribo en el blog : las papilas gustativas
Yemek bloğunuzla ve CQ yazarlığıyla oldukça meşgul olmalısınız.
Usted debe estar muy, muy ocupado, ya que tiene su blog de comida y.. Escribe para congressiol quterly.
"Blog" yazıyor.
Dice "blog."
Van Pelt'i ara ve Montero bir blog yayınlamış mı bakmasını söyle.
Llama a Van Pelt y ve si Montero publicó un blog.
Selam, patron. Blog'u araştırıyordum.
Miré en el blog.
Blogcu.
Escribo un blog.
Şu kadının blogu...
El blog de esa mujer.
Onunla iletişime geçmenin tek yolu blogu.
El único contacto que he tenido con él fue a través de su blog.
Shephard'ın blog sitesi, Propaganda of Deed.
Este es el blog de Shepherd... La propaganda de los hechos.
Web sayfasının sunucusu ülke dışında bir yerde ve blog'un güncellemelerini internet kafeden yapıyor.
La web está alojada fuera del país, y sube sus entradas mediante ciber-cafés.
Shephard blog'una az evvel yazdı.
Shepherd acaba de actualizar su blog.
Blogumu okumuşlardır belki.
Derrepente ellos leyeron mi blog.
Bulunduğumuz yeri bloguna mı yazdın?
Se enteraron donde estamos en un blog?
Oha dur, blog mu yazıyorsun?
Espera, escribes un blog?
Güzel, drama çocukları, günlük ekibini, üzerine yıldırım düşen kızı davet edeceğiz. İlginç olan herkesi yani..
Guay, así que vamos a invitar a los del teatro, al equpo del blog, la chica que le cayó un rayo- - todo el mundo interesante...
Bir blog açsan olmaz mıydı?
¿ No podía empezar un blog?
Sırada Berlin blogu var.
Ahora rumbo a Berlín y a escribir en el blog.
Edebi günlüğün editörü olarak çok meşgul ve ulaşılması imkansız.
Mira, como editora de un blog literario, está muy ocupada y es muy difícil de seguir.
Üzgünüm, ama edebi günlüğe bakıyorum...
Lo siento, pero dirijo un blog literario
Burası, Blog adresi.
Ese es un blog de fans.
Sayın Montag, blogunuzda bir yazı yayınladınız ulusal ve yerel gazetelerde çalışan köşe yazarları sendikasıyla ilgiliydi.
Sr. Montag, escribió un post en su blog que ha sido sindicado en las columnas de opinión de varios periódicos nacionales e internacionales.
Blog yoluyla.
a través del blog.
Robert ve Nicholas'ın günlük bir blogu var. Tasarım bakımından dünyanın en sıkıcı blogu sayılır.
Robert y Nicholas montaron un blog diario que es, por excelencia, el blog más aburrido del mundo.
Blogda sıkıcı gönderiler var.
Una vez adentro, el blog sólo consiste en entradas aburridas.
Servis sağlayıcısına bakıyorum.
Se conectó al blog. Estoy rastreando su proveedor de internet.
Ama sizi video bloguma koyabilirim.
Puedes estar en mi video Blog.
Konuşamayacağım, blog'umda yazamayacağım veya tweet atamayacağım şey için.
Por hacer esa cosa de la que no puedo hablar, ni postear ni twittear. ¿ Había un segundo reloj? ¿ Había alguien más controlando los tiempos?