Bristol перевод на испанский
485 параллельный перевод
Bu güzelliklere sahip olmak için... herkesi karşıma almaya hazırım!
Yo me enfrentaría contra toda la gentuza desde Bristol hasta Botari Bank por ahorrarle un dolor de cabeza a una hermosa mujer.
Bristol bombardımanında oradaymış.
La bombardearon en Bristol.
Bak Bristol Otel'den kim çıkıyor.
Mira quién sale del Hotel Bristol.
Şimdi dostlarım,... yarın Bristol'da gemi aramaya başlarım.
Mañana me iré a Bristol a por un barco.
Bütün bu kural ve kanunlara rağmen,... Bristol'da dürüst bir denizci kalmamış!
Con todas la dudas que esto trae. Y parece que no hay ni un hombre honesto en Bristol.
Bristol'da bulunan, ve de Hawke ile seyahat etmiş bir sürü eski arkadaşım var.
Hay un carguero lleno de viejos compañeros míos que navegaban con Hawke. Está justo aquí, en Bristol.
- Bristol?
- Bristol.
Bristol size bir oda gösterir.
Bristol lo guiará a una habitación.
- Günaydın, Bristol.
- Buenos días, Bristol.
Ne kadardır Usherlar'la birliktesin, Bristol?
¿ Hace cuánto que trabaja para los Usher?
- Bristol ve ben halladebiliriz.
- Bristol y yo podemos hacerlo.
- Bristol.
- Bristol.
- Bristol, biliyor olmalısın.
- Bristol, debes saberlo.
Giysileri Bristol modasına uygun donanımda istiyordu.
Quería las cosas en orden, como en Bristol.
Salı günü Bristol Otel'inde banyo küvetinin içinde... bulmuşlar onu. Latouche'ın öldüğü doğru mu?
¿ Es cierto que Latouche está muerto?
Dili kesilmiş.
Le encontraron en una bañera, el martes... en el Hotel Bristol. Le cortaron la lengua.
Tommy Bristol'den ne haber?
¿ Y Tommy Bristol?
Evini gemi şeklinde yaptı. Gemi şeklinde ve Bristol modasına uygun.
Al igual que su casa con forma de barco, él hace... todo relacionado con barcos y la moda de Bristol.
Eğer onu Bristol Kanalı'na koyabilirsek bir haftada oraya yüzebilir.
Si pudiera llevarla al canal de Bristol, ella llegaría nadando en una semana.
Bu harika. Ama Bristol Kanalı'na nasıl gidecek?
Bien, pero ¿ cómo llegara al canal de Bristol?
Sen onu boş ver. Sen bir foku atlı arabada Bristol'a götürdün ve onu bir tepeden aşağı mı attın?
¿ Se llevó la foca a Bristol en la diligencia y, al llegar, la tiró por el acantilado?
Neyse ki, Bristol Tiyatrosu'ndaki yıllarım çok işime yaradı. Çünkü şaşırtıcı bir çeşitlilikte kılık değiştirdim.
Los años en la compañía de teatro me ayudaron a disfrazarme.
Bristol Akşam Postası bunu şöyle tanımlamıştı : "Ender algılamaya sahip parlak bir performans."
El Bristol Evening Post dijo, "Una actuación de rara percepción."
Gelecek hafta : Afrika-Asyalı dört devletin lideri Molineux'de Bristol Rovers'a karşı. "
La semana que viene, 4 Jefes de Estado africanos y asiáticos... contra los Bristol Rovers en Molineux.
Bristol'ın düşmesine izin verilemez.
No podemos dejar que caiga Bristol.
Bristol'ı görmek isterim efendim.
Me gustaría conocer Bristol.
O halde Bristol senin komutanda, yeğenim.
Te daré el mando de Bristol, sobrino. Si nuestras fuerzas...
Bristol. En hızlı şekilde Bristol'a yardım göndermeliyiz.
Debemos enviar refuerzos a Bristol lo antes posible.
Rupert, Bristol'ı elinde tuttukça savaşı kaybetmeyiz.
Mientras Rupert lo sostenga, la guerra no está perdida.
General Digby, kuvvetlerinizi bu bölgeden çıkarıp Bristol'a doğudan yaklaşırsanız...
General, si lograra destacar sus fuerzas en esta área y aproximarse a Bristol por el Este...
Korkarım Bristol düşmüş.
Me temo que Bristol ha caído.
Bristol'ı 4 ay elinizde tutacağınıza bana en içten sözünüzü verdiniz.
Vos me distes tu solemne promesa de sostener Bristol durante cuatro meses.
Bristol'da tuttuğunuz tahıl, erzak ve 200 top karşılığında.
A cambio del trigo y las provisiones que tenía en Bristol y 200 cañones.
Londra ile Bristol arasında bir yerde kayboldular.
Desaparecieron entre Londres y Bristol.
Bristol Bar'a gidebilir miyiz?
Max, ¿ podemos ir al Bar Bristol?
Harveys Bristol Cream.
Un Harveys Bristol Cream.
Burası Bristol Oteli bayan, Crystal değil.
Éste es el Bristol, señorita, no el Crystal.
BRISTOL BALO SALONU AMERİKAN MÜZİKOLOGLAR KONGRESİ
SALÓN BRISTOL CONGRESO DE MUSICÓLOGOS
Bristol'da mısınız Arthur Briggs?
¿ Está ahí, Arthur Briggs?
Ve Lancelot kadar cesur olmayan Sir Robin. Az kalsın Angnor Ejderiyle dövüşecekti... neredeyse belalı Bristol Tavuğuyla çarpışacaktı... ve Badon Tepesi Savaşında bizzat altına yapmıştı.
Y Sir Robin, el No-tan-valiente-como-Sir-Lancelot, que casi lucha contra el Dragán de Angnor, que casi se enfrenta a la malvada Gal / ina de Bristol, y que se mojá personalmente en la Batalla de Badon Hill.
Theodore'un prototipini tamamladığı gün Bristol Sismografı Ricter ölçeğine göre 7,8 büyüklüğünde bir sarsıntı kaydetti.
El día en que Reodor arrancó por primera vez su prototipo, mostró el gráfico de seísmos y en Bergen dio ¡ 7,8!
Şişman adam, bütün hafta buradaydı, Bristol'lü.
Es de un gordo de Bristol. Estuvo aquí y se marchó esta mañana.
Yelkenleri donatıp, güverteyi temizleyip Bristol tarzında olduğumuzda dedim.
¡ Cuando navegábamos, la cubierta brillaba... ... y nos vestíamos a la moda! Pero no les dije...
Yelkenleri donatïp, güverteyi temizleyip Bristol tarzïnda oldugumuzda dedim.
¡ Cuando navegábamos, la cubierta brillaba y nos vestíamos a la moda!
Birkaç ay sonra, Bristol ve Londra'da da depolarımızı... -... açacağız.
Dentro de unos meses abriremos almacenes en Bristol y Liverpool.
HOTEL BRISTOL
HOTEL BRISTOL
464 defa aranmış - - Bristol, Conn'a 14 dakika
Llame número 464 - - 14 minutos para Bristol, tonto.
Evet, Bristol limanına evime telefon etmek istiyorum.
Quisiera hacer una llamada a mi casa en el Puerto de Bristol.
Yankee-Bravo-Delta 4792, San Pedro ve Bristol Limanı arasındaki herhangi bir sahil güvenlik birimini arıyorum.
Yanqui-Bravo-Delta 4792 llamando a la Guardia Costera entre San Pedro y el Puerto de Bristol.
Muhteşem Bristol limanı.
En el bello puerto de Bristol.
Onu Bristol'a götürüyorum.
Me la llevo a Bristol.