Brutal перевод на испанский
2,078 параллельный перевод
Tamam, hak etmişti.
Fue brutal. Vale, se lo merecía.
Size onun vücuduna verilen gaddar cezayı göstereceğim. Ve vücudundaki dokulara verilmiş hasardan söz edeceğim.
Voy a guiaros por el brutal castigo de su cuerpo... y discutiremos los daños a su tejido corporal.
Epey vahşice bu!
Eso fue muy brutal.
Bu kadar tanınmış bir lokanta olmanın bir tehlikesi varsa... o da Hadım Liu'nun dikkatini çekmektir.
El peligro de ser un restaurante tan famoso es que atrae los gustos del brutal Eunuco Liu.
Tanrım, çok iyiydi ha.
Dios, ha sido brutal.
Hassiktir ya!
¡ Brutal!
Cesur bir dizi.
Una serie brutal.
- Her şey mükemmel olacak.
- Va a ser brutal.
Bir saniye bile olsa, herhangi bir anne babanın çocuğunu bu kadar gaddarca ve korkunç şekilde öldürebileceğine inanabiliyor musunuz?
Realmente crees, aunque sea por un momento, que ella eligió matar a su hijo del modo más brutal, horrorífico que cualquier padre podría imaginar?
Harika hayal görevi dostum!
Ey tío, brutal misión de meditación.
Bir bankacıyla evliymiş ve görünüşe göre durum insanlıktan epey uzakmış.
Se casó con un banquero y era bastante brutal.
Ve bu acımasızlık olur.
Y podría ser brutal.
Onun için acımasızca bu.
Es brutal para ella.
Rob'un diğer yönünü unutmayalım. İnsanları eğlendiren Rob Brydon'ı! Hayatlarımıza ciddiyetsizlik katan...
Recordemos el otro lado de Rob el Rob Brydon, el comediante el Rob Brydon que le dio un poco de ligereza a nuestra vida y nos ayudó a evitar el enfrentar las duras realidades y nos ayudó a evitar mirar la realidad brutal de lo que es la vida.
Öyle keskin ki bir çeliği bile kesebilir.
Él es cruelmente brutal y hace matanzas por placer.
Kızıl Kartal'ın saygın bir senatörü şüphesiz öldüreceği yönünde.
La noticia de última hora es el asesinato brutal de este senador respetado por un criminal que se llama a si mismo "Águila Roja".
Boston Celtics 80'lerde 3 NBA şampiyonluğu kazanmıştı.
Su ritmo ha sido brutal. Petrovic, de 3.
M'Baku denen vahşi bir şeytan tarafından, Goril Adam.
Un brutal desalmado llamado M'Baku, el Man-Ape.
Bu çok zorlu, bir ay süren, sekiz kilometreyi bulabilen bir göç.
Es una migración brutal que toma meses, hasta ocho kilómetros.
Çizgili karakara, bu av için sert geçen kış boyunca bekledi.
El caracara, también conocido como el caracara austral, ha esperado el invierno brutal por este festín.
Pek yakında sert bir kış boyunca hayatta kalabilmesi için sadece kırıntılarla yetinmesi gerekecek.
Pronto, solo quedarán unas cuantas sobras para mantenerlo durante el invierno brutal.
Bu sulak cenneti bırakıp acımasız bir cehenneme gidecekler.
fuera del paraíso inundado a un infierno brutal.
Garip ve zorlu göçlerinin sırrı artık açığa çıkıyor.
Ahora el misterio de su migración extraña y brutal se vuelve claro :
O anı hatırlıyorum da, çok zalimceydi.
Recuerdo ese momento. Fue brutal.
Yani elimizde vahşi bir çifte cinayet işleyip bunu tekrarlamayan 3 kişi var öyle mi?
Así que tenemos a 3 personas que cometen un brutal doble homicidio, ¿ y luego nunca lo han repetido?
Bu Tlacaelel'in uydurduğu bir şey miydi, yoksa gerçekten de bu yeni ve halkına acımasız uygulamalar öngören rejimi rüyasında gördü mü?
¿ Es esto algo justo que Tlacaelel inventó, o es realmente el hecho de que tuvo un sueño por el que este nuevo régimen brutal de alguna manera debía ser impuesto a su pueblo?
Gördüğü ise garip ve acımasız bir yerdi.
Lo que vio, fue un lugar extraño y brutal.
Acımasız bir dönem hangi gezegenin yaşayacağını, hangi gezegenin öleceğini belirler.
Un lado brutal, que determina qué planetas vivirán... y qué planetas morirán.
Bodoslama oldu, ama şevkine hayranım.
Un poco brutal, pero admiro tu determinación.
Sert eğitimlere katıldılar.
 ¶ Ellos pasaron por brutal periodo de entrenamiento.
Lisede sporcuydum hayatım boyunca spor yaptım ve daha önce o dokuz günde esnediğim kadar esnediğimi hatırlamıyorum vücudum resmen yontuldu.
Yo era un atleta universitario, y he sido un atleta toda mi vida, Y nunca he tenido un tramo de nueve días que haya sido tan brutal para mi cuerpo.
Acımasızca ve dürüstçe tam gözlerinizin önünde ve hepsi onlar içindi.
Es brutal, y es honesto. Y está justo ahí en tu cara, como lo fue para ellos.
- İster zalim de - Hasta - Elezer İster aşırı iyimser #
Llámennos brutal o sádicos y grotescamente optimista.
Vahşi, aptalca bir oyun.
Era un brutal e irracional juego.
Tabi insanları tanıyorsunuz ve dünya huzur dolu bi yer
Somos todos personas civilizadas, pero desafortunadamente, el mundo de las finanzas es brutal, se basa en quien gana y quien pierde.
Zalimce.
Fue brutal.
Gaddar ama onursuz.
Brutal, sin honor.
Donnelly'ye kemikleri kıran açık saha vuruşu. Yerde.
Donnelly recibe un golpe brutal en la zona neutral y es derribado.
- Dün gece nasıldı vahşi?
- Hola. ¿ Cómo estuvo anoche, brutal?
Çok gaddarca, çok zalimce.
Esto es brutal, tan injusto.
Pala, vahşice bir saldırı için birebir ama eski moda, bizim amacımıza uygun değil.
¿ Machete? Es bueno si quieres un ataque brutal... Pero es inadecuado para nuestros propósitos.
Peder'in cesedi haça çivilenmiş hâlde bulundu.
La policía descubrió un asesinato brutal...
Çok fazla talep gören bir işi, acımasız bir vardiyası, kıymetli ve küçük bir iradesi, ve sürekli bir şeyler yiyip durduğu gizemli bir hayatı vardır.
Tiene un empleo exigente, una agenda brutal, una fuerza de voluntad paupérrima, y una vida secreta que consume de todo. LLAMADOS DE AVES
Kocaman bir şey gibi mi duruyordu?
Eso se veía brutal.
- Evet, yoğun bir tadı var.
- Sí, sabía brutal. - Sí.
Güzel bir genç kızın acımasız kaçırılışı.
El secuestro brutal de una chica joven y bella.
Şimdi ortalık kan gölüne dönecek.
- Ahora se pone de lo más brutal.
Yarın sabahtan itibaren yoğun bir basın kampanyasıyla karşılaşacaksın.
Desde mañana vas a ver un ataque brutal.
Sizce, kurduğu tuzak gereği Bayan Campo kendi kendini yumrukladı ya da bir adama hiç tanımadığı bir adama kendisini acımasızca ve öldüresiye dövdürdü doğru mu?
De acuerdo con usted, ¿ la Srta. Campo se golpeó sola para crear un brutal y extraño panorama como parte de una conspiración?
Onlara yakın mıydınız?
Un submarino en Guantánamo era menos brutal que ese divorcio.Estuvo cerca de ellos?
Ravi'nin gösteriyi açtığını ve George'un... sesinin kısıldığını hatırlıyorum. Evet sesi çok zayıflamış... ve hırpalanmıştı.
Recuerdo que la crítica era brutal con el inicio de Ravi y la voz agotada de George.