Cady перевод на испанский
312 параллельный перевод
- Efendim. Sen bir konuk olarak gideceksin.
Cady, irás como invitado.
Cady, Howe.
Carey, Haw.
Durdurun onu! Cady, koş!
¡ Deténganlo!
Cady.
Cady.
Max Cady.
Max Cady.
Şehirde bir eski mahkum var. Adı, Max Cady.
Hay un ex convicto en la ciudad, se llama Max Cady.
O herif Max Cady'ydi.
El hombre era Max Cady.
Max Cady adlı bir eski mahkum- - Bir dakika.
¿ Hay un ex convicto llamado Max Cady- - Espere.
Pete, Max Cady adlı kişinin alınmasını istiyorum.
Pete, quiero que recojan a Max Cady.
- Sen Max Cady misin?
- ¿ Usted es Max Cady?
Donun dışında üstündekileri çıkar bakalım, Cady.
Quítese la ropa, Cady.
Bu yeterli değil, Cady.
Eso no es suficiente, Cady.
Cady, ailesinden miras kalan çiftliği net 5900 dolara satmış.
Cady vendió la vieja granja de la familia por 5900 dólares.
Bay Cady'yi buranın yerleşmek için oldukça kötü bir yer olduğuna... ikna etmek için yasal yollar olduğunu da unutma.
Sólo recuerda que hay métodos legales para convencer al Sr. Cady... de que éste es un mal lugar para vivir.
Ama bizim gidebileceğimiz her yere Cady'de gidebilir.
Pero Cady puede ir a donde nosotros vayamos.
Dostun Cady, Dave Grafton'a gitmiş.
Tu amigo Cady se apareció con Dave Grafton.
Cumartesi günü Bay Cady'nin odası ve arabası arandı.
El sábado, registraron la habitación y el auto del Sr. Cady.
Memurlarımdan hiçbiri Cady dışında kimseye bundan bahsetmediler.
Ninguno de mis oficiales ha hablado de esto con nadie.
Yeni ev sahibi bir şekilde bundan haberdar oldu... ve Bay Cady bir kere daha kaldığı yeri terk etmek zorunda kaldı.
Su nuevo casero se enteró de esto de alguna forma... y nuevamente, el Sr. Cady se vio forzado a mudarse.
Gidelim, Bay Cady.
Vamos, Sr. Cady.
Max Cady'nin açığını yakalamak istiyorsan... birkaç gün önce kente gelen bir kızla birlikte bir odada- -
Si quiere algo contra Max Cady... está en una habitación con una chica que llegó a la ciudad hace poco :
Kimse sizi Max Cady'den korktuğunuz için ayıplamaz.
Nadie la culpa de temerle a Max Cady.
Cady gibi adamlarla ilişkisi olan... kızların fotoğraflarını göstereyim... ve emin olun, Bayan Taylor, mideniz bulanacaktır.
Le mostraré fotografías de chicas que se metieron con hombres como Cady... y, Srta. Taylor, sentirá náuseas.
Bir tecavüz suçlaması yapın, Cady altı ay hapis cezası alır.
Si acusa a Cady de agresión, le darán seis meses de cárcel.
Max Cady'nin boş tehditlerde bulunacak bir adam olmadığını biliyorum.
Max Cady no es el tipo de hombre que hace amenazas en vano.
Cady karısını ve kızını tehdit etti.
Cady ha amenazado a su esposa y a su hija.
Cady'yi tanıyorsun.
Usted conoce a Cady.
Bak, Cady... Belki köpek zehirlemekten... Diane Taylor gibi bir zavallıyı dövmekten yakayı sıyırabilirsin.
Mire, Cady... tal vez quede impune de envenenar a un perro... y de golpear a una mujer como Diane Taylor.
- Ne kadar istiyorsun, Cady?
- ¿ Cuánto quiere, Cady?
Zaten Cady de bunu biliyor.
Y Cady lo sabe.
Dave Grafton'a, etik komitesine ve diğer hepsine verilecek tek cevap... Cady'nin gerçek niteliğini ortaya koymaktır.
La única respuesta a Dave Grafton, al Comité de Ética... y al resto de ellos, es desenmascarar a Cady.
Cady bunu yemeyecek kadar kurnaz!
¡ Es demasiado astuto!
Aileni bir yerde yalnız bırakacağına Cady'nin inanacağını mı sanıyordun?
¿ Crees que Cady creería que dejaste a tu familia sola?
Dostu Bay Cady'nin... beni havalimanına kadar takip edeceğinden emin olabilirsin.
Puedes apostar a que el Sr. Cady me seguirá hasta el aeropuerto.
Birkaç saat içinde Peggy ve Nancy ile birlikte yüzen evde olacağım. Cady ise Atlanta'da ter döktüğümü sanacak.
En unas cuantas horas estaré con Peggy y Nancy... y Cady pensará que estoy sufriendo en Atlanta.
- Sana karşı sıkı bir davası var.
- Cady tiene un buen caso en tu contra.
O zaman Cady ve Grafton'u kesinlikle uyandırmış oluruz.
Eso pondría bajo alerta a Cady y a Grafton.
Cady hâlâ Atlanta'da olduğumu sanıyor.
Cady piensa que estoy en Atlanta.
Ve sen güçlü bir adamsın, Cady.
Y usted es fuerte, Cady.
Pekala Cady, işte beklediğin an geldi.
Bueno, Cady, llegó el momento que esperabas.
Seni almaya kimse gelecek mi Cady?
¿ Viene alguien a buscarte, Cady?
- Her neyse, kendinize iyi bakın Bay Cady.
- Bueno, cuídate, Cady.
Ne istiyorsunuz Bay Cady?
¿ Qué quiere, Sr. Cady?
Bay Cady, acı çektiğinizi anlıyorum.
Mire, Sr. Cady... Sé que ha sufrido.
Ne kadar istiyorsunuz Bay Cady?
¿ Cuánto quieres?
Cady'nin banka cüzdanı.
Su cuenta de ahorros.
Köpeği dışarı bıraktınız. Cady onu kaçırdı.
Soltaron el perro y Cady se lo llevó.
Cady evin içine mi girdi?
¿ Cady entró a la casa? Eso es allanamiento de morada- -
- Max Cady.
Max Cady.
Tut onu!
Cady, atrápalo.
- Cady bir kıza daha tecavüz etmiş.
Cady ha violado a otra chica.