Casino перевод на испанский
3,624 параллельный перевод
Kumarhaneyi aldım.
Tengo el casino.
Kumarhanesine, hastaneye, depoya bakın.
Ese casino que tiene. Revisa el hospital, el almacén. ¿ Los negros?
Bir kumarhane seçimi kaybetmene neden olmaz, Senatör.
Un casino indio no va a hacer que no te elijan, Senador.
Temple Otel'e giriş yapıyordum.
Me registraba en el hotel Temple Resort Casino.
Tekne kumarına gitti.
- En el bote casino.
Kumarhanelerine bir Frank'in Yeri şubesi katmak istiyorlardı.
Ellos quieren poner un Frank's Diner en el casino.
Mediterranean kumarhanesine Frank'in Yeri'ni katmak istedi.
El Mediterranean quiere poner un Frank's Diner en el casino.
Bir yeraltı kumarhanesinde parmak izlerini bıraktın, bu olayı atlatmanı sağlayan ise bendim.
Dejas tus huellas en algún casino clandestino, y yo soy el tipo que tiene que hacerlas desaparecer.
Jack Gilmore, fon toplama gecesinin yapıldığı ve karısının öldürüldüğü otelin arasında kalan bir ara sokakta.
A Jack Gilmore en el callejón entre el Casino donde se llevó a cabo la recaudación de fondos, y el motel donde su esposa fue encontrada muerta.
Kumarhaneyi.
Casino.
Bir kumarhaneyi mi soyacağız yani?
¿ Vamos a robar un casino?
Tiffany düzenli olarak kumarhaneye gider.
Tiffany es una cliente habitual del casino.
Kumarhane kasasında elması mı tutuyor?
¿ Ella guarda el diamante en la bóveda del casino?
Tiffany, iki koruma ve iki valizle geldi.
Tiffany llegó. Dos guardaespaldas, dos maletines. Van en camino al casino.
Tiffany'nin öğleden sonra golf kursu var. Ayrıca sabahta kumarhanede olacaktır.
Estuvo en el campo de golf en la tarde... y en el casino luego de eso.
Kumarhane müşterileri beni sinir ediyor.
Los clientes del casino me estresan.
COD Kumarhanesi. 18 saat önce.
[Casino COD ] [ Faltan 18 horas]
Tiffany kumarhaneye bir saat önce geldi.
Ya está en el casino desde hace una hora.
- Kumarhanenin batı kanadına.
- Al oeste de la planta del casino.
Kumarhane çıkışlarını izleyin, ve polislere zanlının resimlerini dağıtın.
Aseguren las salidas del casino, y envíen sus fotos a la policía.
Kumarhane katında bir şüpheli yakaladık.
Un sospechoso bajo custodia en la planta del casino.
- Kumarhaneler de suç işlemiyor mu?
- ¿ Es un crimen estar en el casino?
Bir hafta önce, bir çalışan, kumarhaneden para çaldı.
Hace una semana un empleado robó dinero de este casino.
House Of Cards kumarhanesinde tanışmıştık.
Nos conocimos en el casino House of Cards.
Sen sayım odasını yöneteceksin, ben de kumarhaneyi.
Tu manejas las cuentas, yo el casino.
Eski Savoy çalışanı Robert Perrin, Clark Bölge Hapishanesinden, Samantha Meade cinayetinden yargılanmayı bekleyeceği Los Angeles'taki tutukevine naklediliyor.
El ex empleado del Casino Savoy, Robert Perrin está siendo trasladado hoy desde la prisión del condado de Clark a una instalación de detención federal en Los Angeles, donde será retenido mientras aguarda el juicio por el asesinato de la sobrina del gobernador, Samantha Meade.
1966'da Braun'ın Rampart kumarhanesini soymuş, iki nöbetçiyi öldürmüş.
Robó el Casino Rampart de Braun en el 66, mató a dos guardias.
Belki Tommy Grazetti radikallere kumarhane soymaları için yardım ediyordu.
Quizás Tommy Grazetti estaba ayudando a los radicales a robar un casino.
Rampart kumarhanesinin soyulup iki nöbetçinin öldürülmesinden iki gün önce.
Eso son tres días antes de que robaran el Casino Rampart y dos guardias fuesen asesinados.
Grazetti kumarhanede "arkadaşlarla takıldığını" söyledi.
Grazetti dijo que él estaba en el casino "pasando el rato con los muchachos".
Bu yüzden arkadaşlarıyla kumarhanede takılmasının imkânı yok.
Por lo tanto, no puede ser que estuviera divirtiéndose con los muchachos en el casino.
Perrin için buradayız. Arama emrin yoksa sen ve adamlarına kumarhanemden defolmanızı tavsiye ederim.
A menos que tenga una orden les sugiero a usted y a sus hombres que se larguen de mi casino.
Ben huzuru korumak için buradayım.
Considerando cuanto tiempo pasa usted en mi casino...
Anlıyorum.
Nadie va a decirme adónde puedo ir en mi propio casino.
Bu yüzden, tatsızlık yaşamamak için sana kendi kumarhaneni tahsis ediyoruz.
Así que, con la idea de evitar ese inconveniente... tu propio casino personal.
Dinle, hazır sen buradayken, kumarhaneyle ilgili görüşmek istediğim birkaç konu var.
Mira, ya que estás aquí, hay un par de cosas que quiero discutir contigo sobre el casino.
Sonrasında ise, uzun bir taksi kuyruğu olacak. Onlar da en yakın kumarhaneye yürüyecekler.
Más tarde, habrá una larga fila de taxis, y así los jugadores se acercarán hasta el casino más próximo.
Umduğun şeyi elde edersen tüm kumarhaneler buna uymak zorunda kalacak. Yoksa iflas edecekler. Bu şehri değiştirebilirsin.
Si consigues lo que pretendes, cada casino tendrá que adaptarse o se quedarán fuera del negocio.
Bu adam bana el kaldırdı. Bizim kumarhanemizde. Dostlarımın önünde.
Ese tío me puso las manos encima... en nuestro casino... delante de mis amigos...
Geçen ay Hollywood Park Casino ATM'sinden 7 defa para çekmiş.
Sacó dinero siete veces desde el cajero del casino Hollywood Park el mes pasado.
Hollywood Park Casino'daki güvenlik kameralarını göstersene Eric.
Eric, pon en pantalla las cámaras de seguridad del casino Hollywood Park.
Çünkü şu anda kumarhanedeyiz.
Porque ahora estamos en un casino.
Birkaç hafta önce onu kumarhaneye götürdüm ve nasıl kumar oynanır öğrettim.
La llevé al casino hace unas semanas y me enseñó cómo jugar.
Beni bulduğunuzda kumarhanedeki 18. turumu atıyordum.
Bueno, llevaba dieciocho horas en el casino cuando me encontraron.
Kumarhaneye doğru gidiyor.
Va hacia el casino.
- O muhtemelen yeni gazino ile ilgili şehirde çalışma yapıyordu.
Es probable que esté en la ciudad intentando arreglar algo... con el nuevo casino.
Şey... Singapur'da bir kumarhane işlettiğini biliyorum.
Bueno, se conoce muy poco de él... ya que tiene un casino en Singapur.
Boşanma aşamasına olan bir kumarhane çalışanı.
Un trabajador de casino en tramites de divorcio.
Pekâlâ, Bay Durr sayım sorumlusu Bayan Rizzo kumarhanemden çaldığınızı söylüyor.
Bueno, Sr. Durr, señorita Rizzo, mi jefe de contabilidad me dice que usted ha estado robando en mi casino.
Onu hırsızlıktan tutuklamanızı istiyorum. Nevada'daki kumarhanelerde bunun ağır bir suç olduğunu bilirsiniz.
Me gustaría que lo pusiera bajo arresto por hacer trampas, lo que... no tengo que recordarle... es un delito grave en un casino de Nevada.
Hiçbir kumarhanenin bu denli büyük alanı yok.
Ningún otro casino tiene este tipo de superficie.