Cesedi перевод на испанский
8,992 параллельный перевод
Teknik olarak bu cesedi olmayan bir cinayet soruşturması.
Técnicamente, esto no es una investigación de homicidio sin un cuerpo.
Miami de cesedi teşhis ettiklerini düşündüm.
Pensé que habíamos identificado su cadáver en Miami.
Cesedi çürümeye başlamamış.
No se ha desintegrado.
Başrahip'ten, Nasıralı'nın ölümünü hızlandırmak için bir talep ve ölümü ile Nasıralı'nın cesedini almak için bir dilekçe. Cesedi isteyen kim?
Una solicitud para agilizar la muerte del Nazareno del sumo sacerdote Caifás y una petición tomar posesión del cuerpo del Nazareno después de la muerte.
Bildiğiniz üzere, cesedi ileri gelen birinin mezarına gömüldü.
Como ustedes saben, su cadáver ha sido colocado en la tumba de un anciano.
Cesedi olmadan o dirilmiş gibi yapamazlar.
Sin su cuerpo, no podràn pretender que ha resucitado de la muerte.
- O cesedi bulmalıyız.
Necesitamos encontrar ese cuerpo.
Ve sonra da bir cesedi bulmak için yardımını.
Y después tu ayuda para encontrar un cuerpo.
Cesedi Celileliler çaldı.
Los galileos robaron el cuerpo.
Onları bulursak cesedi de buluruz.
Y si podemos encontrarlos, encontraremos el cuerpo.
Ve Nasıralı'nın cesedi bulunamadığı takdirde bu bir alternatif değil mi?
Y en el caso de que el cuerpo del Nazareno no sea encontrado, ¿ no es esta la alternativa?
Oğlunun cesedi nerede?
¿ A dónde está el cuerpo de tu hijo?
- Melanie Vilkas'ın cesedi bulundu.
Bueno, el cuerpo de Melanie Vilkas apareció.
Yapmadığınızı biliyoruz çünkü cesedi yatağınızda bulundu.
No hicieron, todos saben que no lo hicieron porque encontraron el cuerpo de su hija en su cama.
Cesedi ne yaptın?
¿ Qué hiciste con el cadáver?
- Cesedi nerede bulduğunuzu gösterebilir misiniz?
¿ Podrías mostrarme donde encontraron el cuerpo? Yo puedo hacer eso, pan comido.
- Cesedi burada bulduğunuzdan emin misin?
¿ Estas segura que aquí fue donde encontraron el cadáver? Absolutamente.
- Evet. Sağanak yağmur, cesedi gerçek yerinden oynatmış olabilir.
Es posible que la lluvia fuerte moviera el cuerpo de donde fue enterrado originalmente.
Kocamın cesedi Birleşik Krallık'a gönderilecek.
- El cadáver de mi marido debe volar al Reino Unido.
Cesedi görsem iyi olur.
Mejor será que vea el cuerpo.
Bir cesedi yeniden canlandırabilen bir tek sen değilsin.
No eres el único que sabe reanimar... un cadáver.
Morga gidip cesedi orada inceleyeceğim.
Necesito llevar el cadáver a la morgue.
Ormanın içerisinde, evi çevreleyen birkaç hayvan cesedi bulduk.
Hallamos varios animales muertos en el bosque rodeando la casa.
Garcia, Roanoke County'de son günlerde kadın cesedi bulunmuş mu?
García, ¿ se ha encontrado algún cadáver de mujer en Roanoke en los últimos días?
Cesedi görmek için geç kaldığını biliyoruz, muhtemelen gece de bu yüzden kaldı.
Sabemos que llegó demasiado tarde como para ver el cadáver y por eso, probablemente, se quedó a pasar la noche.
Artık cesedi tamamen inceledim ve farklı bir şey görüyorum.
Ahora que he tenido tiempo para examinar por completo el cadáver cuenta una historia distinta.
Ben... Ben cesedi nereye koydum, hatırlamaya çalışıyorum.
Sí, yo... estoy tratando de recordar dónde puse el cuerpo.
Cesedi hareket ettirmeli miyiz?
¿ Movemos el cuerpo?
Senin için uygunsa, cesedi ailesine teslim etmeden önce, Birkaç test daha yapmam lazım.
Tengo que hacer un par de pruebas más antes de entregar el cuerpo a la familia, así que si pudieras...
Cesedi Cadillac'a koyar ve arabayla uzaklaşır.
Mete el cadáver en el Caddy... y se marcha.
♪ Font color = # 00FF00 elderman font color = # 00FFFFelder _ man düzeltilmiş senkron, cesedi bulundu kapıcı konuştum.
♪ Hablé con el portero que encontró el cadáver.
Cesedi bulundu kadar fazla zaman satın Katil çalışıyordu.
El asesino estaba intentando ganar más tiempo hasta que el cuerpo fuera encontrado.
Yani ustabaşı,'em almak geri geldi cesedi bulundu bazı aydınlatma armatürleri inşaat adamlardan biri yanlışlıkla dışarı attı.
Uno de los tíos de la construcción accidentalmente arrojó algunos accesorios luminosos. así que cuando el capataz regresó para recuperarlos, encontró el cuerpo.
O o aslında öldürüldü yerden gelmek zorunda anlamı Lexi cesedi bulundu, çöplükte macunu hiçbir kanıt yoktu.
No había evidencias de sellador en el contenedor de basura donde el cuerpo de Lexi fue encontrado, lo que significa que debió de haber venido de donde fue realmente asesinada.
Lexi cesedi bulundu nerede en beş kilometre yarıçapı içinde bir arama yapalım.
Hagamos una búsqueda en un radio de ocho kilómetros desde donde el cuerpo de Lexi fue encontrado.
Cesedi bulup beni aramaya başlayacaklar.
Ellos encontrarán el cuerpo y vendrán a buscarme.
Diğer yandan, cesedi olay yerinden kaldırmaksa DOJ cehennemine davetiye çıkarmak gibiydi.
Remover el cuerpo de la escena, por otro lado, ese es un boleto al infierno del departamento de justicia.
Cesedi orada bırakmak gizliliği bozardı.
Dajerlo allí no habría sido exactamente una cubierta.
- Leavitt'in cesedi bulundu mu?
- ¿ Han encontrado el cadáver de Leavitt?
Ancak polis, Jaffe'in evine düzenlediği baskında birçok çürümüş kadın cesedi ve dehşet verici görüntüler buldu.
Tengo que correr. La Policía, sin embargo... llevó a cabo una redada en la casa de Jaffe... encontrando un macabro hallazgo de... varias mujeres en estado de descomposición.
Ama sonrasında cesedi bulundu. Anladım ki geçmişi onun peşini bırakmamıştı.
Entonces se descubrió su cadáver y supe que su pasado le había alcanzado.
Ama sonra cesedi bulundu. Anladım ki geçmişi peşini bırakmamıştı.
Cuando se encontró su cadáver supe que su pasado le había alcanzado.
Sen etrafı temizle, cesedi ben hallederim.
Vale, tú cubre el lugar. Yo me ocuparé del cadáver.
- Cesedi taşıman lazım.
- Vas a tener que trasladarlo.
Cesedi saklamaya zahmet etmemiş.
No se preocupó en esconder el cuerpo.
Peterson cesedi buldu, kurşunu çıkardı ve tek yapması gereken silahı mahkemeye götürmek ve sonra... Oyun biter.
Peterson encontró el cadáver, sacó la bala, y lo único que tiene que hacer es compararla con el arma, y... eso es el final.
Bu sabah bataklıkta bir kız cesedi bulduk.
Hay una chica cuyo cuerpo fue encontrado en el pantano esta mañana.
Millet adına uçup cesedi toplamaya gönüllü oldum.
Me ofrecí a volar para recoger el cuerpo en representación de la nación.
Herhangi bir delili kaybetme konusunda endişeliydim bu yüzden cesedi sardım böylece etrafı süpürebildim.
Me afligía la pérdida de cualquier prueba, así que... envolví el cuerpo para pasar la aspiradora.
Cesedi otopsi için buraya getiriliyor.
Traen su cadáver y le harán la autopsia.
Bu adam, John Stanton, onu öldürdü,... ve inanıyoruz ki Sean Hughes cesedi yok etmede ona yardım etti.
Este tipo, John Stanton, la mató... y creemos que Sean Hughes le ayudó a deshacerse del cadáver.