Cherbourg перевод на испанский
106 параллельный перевод
Cherbourg'dayken, benimle burada buluşması için bir adama telefon etmiştim.
En Cherburgo telegrafié a una persona para que viniera.
Aquitania'da yerlerimizi ayırt, Cherbourg'a giden 12.30 trenine binelim.
Haz reservas en el Aquitania. Tomaremos el tren de las 12 : 30 a Cherbourg.
Havre, Ostend ve Cherbourg gibi limanlar gayet iyi korunuyor. Ancak düşman Queen Mary gezinti feribotu ile gelmiyor.
Los puertos como el de Havre y Cherburgo están protegidos, pero el enemigo no vendrá en el Queen Mary.
- Cherbourg hakkında duyduklarım doğru mu?
- ¿ Es cierto lo de Cherburgo?
'Overlord Operasyonu için harekât günü şimdilik Haziran başı olup Normandiya ve Cherbourg Peninsula sahili boyuncadır.'
"Día D para la Operación Overlord queda señalado a primeros de Junio entre las costas de Normandía y la Península de Cherburgo."
1. SINIF YOLCU MEVKİİ Cherbourg, Fransa
Pasajeros de 1 ª clase cherburgo, francia
Cherbourg'tan New York'a.
De Cherburgo a Nueva York.
Yolcuları taşıyan gemi Cherbourg'tan çıkıyor, efendim.
Se aproxima el buque auxiliar, capitán.
Üçüncü mevkinin yarısından fazlası Cherbourg ve Queenstown'dan binecek.
- 2.208, señor. Más de la mitad de 3ª embarcarán en Cherburgo y en Queenstown.
Yarın Cherbourg'a yelken açıyoruz.
Mañana salimos hacia Cherburgo.
Bir iş için uzaklarda olacağım. Cumartesi günü, Cherbourg kıyıları açıklarında olacağım.
Me voy fuera otra vez por trabajo... y el sábado, desembarcaré en la costa de Cherburgo.
Cherbourg'a gidiyorlar.
Se van a Cherburgo.
Pazar Cherbourg ; sonra Amerika.
el domingo, Cherburgo ; después América.
Ben de eniştemde kalmak için Cherbourg'a taşındım.
Así que me fui a Cherburgo y me hospedé con mi cuñado.
Ancak Cherbourg'dan nefret ederdim, bu yüzden buraya taşındım.
Pero me cansé de Cherburgo, así que nos vinimos aquí.
Cecile Cherbourg'daki amcasına gitti.
Cecile se va a casa de su tio en Cherburgo.
Hemen Cherbourg'a gidiyorum.
Me voy a Cherburgo de una vez.
Evet, yine Cherbourg'u vuruyorlar.
Sí, Cherbourg está siendo atacado otra vez.
Her zamanki gibi Cherbourg üstünde ağır bombardıman şimdi de Caen yakınında.
Fuerte bombardeo en Cherbourg como siempre y ahora en Caen.
Cherbourg yakınlarında bir yetimhanede büyüdüm.
Me crié en un orfanato cerca de Cherburgo.
Cherbourg'de satılı bir kafe.
Venden un café en mi pueblo de origen, en Cherburgo.
Cherbourg'e taşınabiliriz.
Puede que nos traslademos a Cherburgo.
"Cherbourg Şemsiyeleri"
"Los Paraguas de Cherburgo"
Evlendiğimden beri Cherbourg'a ilk kez geliyorum.
Vengo por primera vez desde que me casé
Biz de Cherbourg'da bir barın önünde tanışmıştık.
Nos conocimos en Cherburgo.
- İşler şöyle böyleydi. Denizde altı ay geçirdikten sonra Cherbourg'da başıboş dolaşıyordum.
Tenia ideas negras, andaba por las calles de Cherburgo... después de seis meses a bordo de un pesquero.
Cherbourg'da bir kuaför vardı, Aimé adında.
Conoci un peluquero en Cherburgo.
Cherbourg'da, savaş tüm şiddetiyle sürüyor.
En Cherbourg, durante toda la jornada, continúa la encarnizada batalla.
- Bana Cherbourg'dan Albay Fliescher'i bağla.
Póngame con el capitán Fleischer en Cherbourg.
"Sevgili Ana..." "Cherbourg`da bir kız iken, lakabın... "...
" Querida mamá, la chica de Cherburgo, a la que le habíamos dado el apodo de impaciencia.
Majestelerinin Cherbourg yolculuğu gibi.
Como el viaje de Su Majestad a Cherburgo.
Cherbourg askeri limanının açılışı.
Inauguración del puerto de guerra de Cherburgo.
Deniz dibine demirlenen ve başkalarıyla birlikte Cherbourg limanının girişini sınırlandıracak olan son ve dev konik kule kral XVI. Louis'nin katılımıyla indirildi.
En presencia del Rey Luís XVI, la última y gigantesca torre cónica que, con las otras ya ancladas en el fondo del mar, delimitará la rada de Cherburgo, es remolcada mar adentro.
Cherbourg'daki kralın kırmızı elbisesi gibi.
Es como el manto rojo del Rey en Cherburgo.
Bu kralın Cherbourg limanının açılışında giydiği elbise.
Es el traje que llevaba el Rey en la inauguración del puerto de Cherburgo.
Cherbourg civarında 22 tane.
y hay otras 22 circular en Cherburgo.
Bu sırada Churchill, RAF'ı Kanal'da Ostend'den Cherbourg'a kadar olan limanları kullanarak Hitler donanmasının üstüne gönderiyordu.
al mismo tiempo, Churchill continúa lanzando su RAF sobre la flota de invasión de Hitler ensamblada a través del canal en los puertos desde Ostende a Cherbourg.
Neredeyse, ama sonunda Cherbourg'u tercih ettim.
Sí, pero, al final, preferí venir a Cherburgo.
Cherbourg güzeldi ama geri geldim.
No, Cherburgo era un poco... Estaba bien, pero... He vuelto y ya está.
Kendilerinden daha güçlü konumdaki düşman ordularını Cherbourg'u Lübeck'den, Leipzig'i Münih'ten ayıran yüzlerce millik bölgede bozguna uğratarak bir zafere imza attılar.
Han destruido al enemigo llegando al límite de sus fuerzas y han recorrido, triunfantes, los miles de kilómetros que separan Cherburgo de Lübeck, Leipzig y Múnich.
Dikkat, dikkat. Cherbourg'tan gelen 3316 numaralı tren 18. istasyona yanaşmıştır.
Atención, por favor, el tren nº3316 procedente de Cherburgo efectuará su entrada en vía 18.
Yani cinayet gecesi Cherbourg'daydınız.
La noche del asesinato, usted se quedó en Cherburgo.
Cherbourg'tan gelen son trenle geldi.
No, llegó en el último tren de Cherburgo.
Yani Jack Renauld üvey babasının öldürüldüğü gece Cherbourg'ta olduğunu söylerken yalan söylüyordu. Aslında Deauville'deydi.
Jack Renauld mintió al decir que se encontraba en Cherburgo la noche en que su padrastro fue asesinado.
Jack Renauld Cherbourg'a gitmek üzere evden, ayrılırken yanlışlıkla babasının paltosunu aldı.
Cuando Jack Renauld se fue a Cherburgo, tomó por equivocación el abrigo de su padrastro.
Cinayet gecesi Jack Renauld Cherbourg'dan döndü.
La noche del asesinato, Jack Renauld volvió desde Cherburgo.
- Bu gemi Çherbourg, Fransa'ya gider.
- Este barco es el que va a francia.
Evet. Şimdi de Cherbourg yarımadası üstünde.
Sobre Cherbourg...
Cherbourg Şemsiyeleri
LOS PARAGUAS DE CHERBURGO guión y diálogos : Jacques Demy melodías :
Muhtemelen Cherbourg'a gidiyorlar.
SIRENA 00 : 37 : 25.600 - - 00 : 37 : 28.120 deben ser en su camino.
Tüm gece Cherbourg'ta kaldım.
Pasé toda la noche en Cherburgo.