Clips перевод на испанский
188 параллельный перевод
Dergi, kağıt raptiyesi ve biraz canlı istakoz.
Revistas, clips de papel y unas langostas vivas.
Kağıt tutacağı veya krom ceketlik gibi şeyler.
Cosas como tres clips, o un gancho cromado.
Bay Witherspoon, Neden oyuncak kafalarını, Ayakkabıları, kağıt tutacaklarını topluyorsunuz?
Sr. Witherspoon, ¿ Porque colecciona cabezas de muñecas, zapatos y clips?
Ataş gibi şeyler mi?
¿ Clips? - Sí, eso.
Ona senin ataşlarından bahsettim.
He hablado con mi jefe sobre tus clips.
Belki o ataşları tercih ediyordur.
Quizá prefiera los clips.
Ben ataş kralıyım ve seni işe alıyorum.
Seré el rey de los clips y te contrataré como taquígrafa.
Nasıl olacak bu, iş umurunda değilse senin?
¿ Cómo puedes ser el rey de los clips, si a ti te da igual el trabajo?
Bay Graydon'un senin ataşlarına ne dediği umrunda değil ki.
No me has preguntado si el Sr. Graydon se interesa por tus clips.
- Ataçlarla mı?
- ¿ Con clips?
San ataç işinde değil misin?
¿ No te dedicas a los clips?
Raptiyelerimi bir yere koymalıyım...
Necesito un sitio donde guardar los clips...
- Cephanem bitti, B.A. bana bir şarjör ver.
- Me quedé sin municiones, B.A. Clips. - ¿ Qué?
Şarjör, şarjör ver bana!
¡ Dame clips!
Naneli şeker var.
Clips, mentol.
Raptiye de ister misiniz?
¿ Quieres algunos clips de papel?
Lastikle birbirimize ataç sıkıyorduk, moronun biri beni gözümden vurdu.
Estábamos lanzándonos clips, y un idiota me dio en el ojo.
Bir kamyon dolusu tel raptiye mi geldi?
- ¿ Ha llegado un camión de clips?
Evet, Rosie bu günlerde kağıt kupürler konusunda rahatsız, Komiser.
Si, bueno Rosie se molesta hasta por los clips en estos días, Teniente.
Kağıtta tel zımba ve ataç olmasın.
Los papeles, sin grapas ni clips.
Açık turkuaz renkli kumaş, omuzlara oturtulmuş ve omuzlarda elmas broşlarla tutturulmuş.
La capucha de color aguamarina pálido está unida a los hombros por unas bandas flotantes, y los hombros sostenidos con clips adiamantados.
Şimdiye dek ateş veya plaka haline gelmiş olmalıydılar.
Ahora deberían ser clips o placas.
Bu kağıt ataçları daha önemli.
¡ Estos clips, más importantes!
Asıl işim yazılım. Klipler, değil mi?
- Clips, ¿ verdad?
Klipler, evet.
- Clips. Correcto.
Eski günlerin hatırına bir kaç klip vermek için mi geldin... yoksa tatil için biraz para mı biriktirmeye çalışıyorsun?
¿ Vienes a venderme algunos clips como en los viejos tiempos? Ya no eres cliente.
Şimdi kırmızı timsah klipleri al ve bypassı tamamla.
Toma los clips rojos y haz la desviación.
Oh, peki, kırtasiyeye gidecektim zaten, hazır gitmişken birkaçtane de ataş alırım!
Y yo puedo ir a la papelería a por unos clips, si te parece.
Pil, ataç, kalem...
Pilas, clips, bolis...
Aldıklarının hepsi paket lastiği ve ataç mı?
¿ Lo único que llevas son gomas elásticas y clips?
Bir kaç klibe daha bakalım.
Veamos unos pocos clips más.
Bir toplum olarak video kliplerin, e-postaların ve müziklerin batağında boğuluyoruz.
¡ Como sociedad nos estamos ahogando en un mar de video-clips e-mail, y archivos de sonido!
Sana bir mazeret iznimi bir kutu ataç ve birkaç selobant karşılığında verebilirim.
Te daré mi día de reposo por una caja de clips y algo de cinta.
Harper buradaydı, O kolay yapıyor Nav - bin ile iki kağıt kırp ve bük.
Si Harper estuviera aquí, podría armar esta mesa de navegación con dos clips de papel y un beso.
Lusitten pano yapmıştım.
Diseñé un sostenedor de clips automático.
Barut, nitrogliserin, fitiller, sigortalar, yapıştırıcı, ve kağıt kıskançları- - Büyük boy.
Pólvora, nitroglicerina, libretas, espoletas, mechas, cola y... clips. De los grandes.
- Günümüzün pornoları video klip.
- Las pornos de hoy son video clips.
Ataş satıyor musun?
¿ Vendiendo clips?
Kadınlar için elmas küpeler, erkekler için cüzdanlar, çikolatalar, en güzel parfümler.
Aretes de diamantes, clips de dinero. Trufas de chocolate, perfume caro.
Mandallar mı? Hayır.
¿ Clips?
Zeyna'nın düşmanlarının güçlü yönlerini, Gösteren videolarımızın olması çok önemli.
Es importante que tengamos clips que representen fuertemente a los enemigos de Xena.
Evet, Alexis 1. aşama tamamlandı, videoları hazırladın mı?
¿ Sí, Alexis? La primera fase está lista. ¿ Ya reunieron los clips?
Şimdi onları hayata geri getirmek için, videolara ihtiyacımız var.
Ahora sólo necesitamos usar los clips para que cobren vida.
Bende Gözetleme Kulesi'nden ataç arakladığımda suçlu hissettiydim.
Y yo me siento culpable cuando saco clips de la Atalaya.
Bana eski bölümlerden kolaj yaptırma!
¡ No me obligues a hacer un programa de clips repetidos!
Evde hiç ataş kalmadı.
No nos quedan clips.
Hey, ne zaman ki plak anlaşması yaparız, ve o VH1'nın "Müziğin Arkasında Gerçekleşenler" programına çıkarız, o zaman benim gruptan ayrılmam konusunu konuşmayı bırakırız.
Hey, cuando nos vas a traer el contrato de grabación, y ellos hacen uno de esos Video clips con nosotros, Creo que es mejor si no hablamos de eso trato de dejar el grupo.
Ataçların arasını kontrol et.
Revise con sus clips.
Binadan, mal varlığı, personel, antetli kağıtlar, kağıt tutacaklarına kadar hepsini.
Tienen el edificio, recursos, personal, membrete, clips de papeles, todo.
Ataç?
¿ Clips?
- Ne?
¡ Clips!