Ct перевод на испанский
4,513 параллельный перевод
Kaya ile uğraşmıyorsun. Bu yüzden CT taraması yapacak birini buldun.
Bueno, no traes una gran roca, así que entiendo que has encontrado a alguien que nos haga el TAC.
Kaya ile uğraşmıyorsun. Bu yüzden CT taraması yapacak birini buldun. - Evet.
Bueno, no estás sosteniendo una gran roca, así que, entiendo que encontraste a alguien para que haga el escáner.
CT-5385'in durumu kötüleşiyor gibi görünüyor.
El estado de CT-5385 parace haber empeorado.
Onun numarası CT-5385.
Su número es CT-5385.
Ama senin bir numaran var. CT-5385.
Pero tú eres un número, CT-5555.
CT-5385 sonlandırılacak böylece onun gibi olan diğerleri yaşayabilecek.
CT-5385 será sacrificado para que otros de su especie puedan sobrevivir.
Efendim, klon CT-5385 öldü.
Señor, el clon CT-5385 ha muerto.
Gidelim CT-5555.
Vamos, CT-5555.
CT taramasından sonra kesin bir bilgi ediniriz.
Las tomografías computarizadas nos dirán de qué se trata.
Sıçtık.
Mierda.
Bu sefer çok fena sıçtın.
La has cagado a lo grande.
Ancak dışarı çıkabilmesi yalnızca başlangıçtı.
Pero su salida fue solo el principio.
Sara sadece başlangıçtı!
¡ Sara fue solo la primera!
O daha başlangıçtı!
¡ Ella solo fue la primera!
Tam sıçtık.
Doble mierda.
Bu sadece başlangıçtı.
Eso fue solo el principio.
- Altıma sıçtım. - Altına mı...
- Me cague en los pantalones.
- Sende iyi sağdıçtın ama.
Eras el padrino, además.
Cidden ağzıma sıçtı.
Realmente me arruinó.
Tüm eğlenceye sıçtın.
Le quitas toda la diversión.
Zıpladı, kemirdi, küçük topaklar sıçtı.
Saltaba, cagaba bolitas.
Atların yürürken sıçtığını biliyor muydun? Misafirlerimiz var.
¿ Sabías que los caballos cagan mientras andan? Tenemos compañía.
Marihuana başlangıçtır.
La marihuana es una droga de entrada.
İyi bir başlangıçtı diyelim.
Más que un buen comienzo.
Sıçtık.
Oh, mierda.
Pekâlâ altına sıçtığına eminim.
De acuerdo. Estoy seguro de que se cagó encima.
- Sıçtık yani.
Así que estamos jodidos.
Sıçtığımın vizyon arayışına falan çıkmayacağım.
No me lanzaré a un puto "viaje interior".
Ben o kadar çok annemin sıçtığı yerindeydim ki ; beni küçük bağırsak Alex diye çağırmak zorunda kalırdı.
He estado dentro del ojete de mi madre tantas veces que solía llamarme pequeño Alex enema.
Bu da bir başlangıçtır.
Es un comienzo.
Yine sıçtın değil mi?
La, la cagaste idiota.
Fena sıçtım.
La he cagado, creo.
Veya bir polis atı parka sıçtığı zaman.
O como, si el caballo de un policía defeca en el parque.
Sizi bilmiyorum arkadaşlar ama sanırım ben az önce altıma sıçtım.
- Sí. - No sé ustedes, chicos, pero creo que me acabo de cagar en los pantalones.
"Altıma sıçtım" bakışı bu değil.
Esta no es la pose de "cagarse en los pantalones".
"Altıma sıçtım" bakışı budur.
Esta es mi pose de "cagarse en los pantalones".
Sıçtı resmen.
Ha sido una mierda.
Buraya gelirken şaka sıçtık resmen dostum.
Hemos venido hasta aquí cagando chistes todo el camino, chico.
- Sıçtık.
- Vaya mierda.
Eğer sınırı aştıysan sıçtın demektir.
Si ya has pasado el área de descanso estás perdido.
Sana göre, siz güvendesiniz, biz de sıçtık.
En tu mente, él está a salvo y nosotros, jodidos.
Sana nasıl göreceğini öğrettim ama bu sadece bir başlangıçtı.
Te enseñé a ver... -... pero eso solo fue el comienzo.
İşte şimdi sıçtın!
¡ Esta vez si que la has jodido pero bien jodida!
Ama ne yazık ki bu sadece başlangıçtı.
Pero desafortunadamente, solo fue el comienzo.
Yine aynı bale çorabına sıçtım sesi.
Ahí está de nuevo la misma vocecita de la cagada encima.
Ölüm sadece başlangıçtır.
LA MUERTE SOLO ES EL PRINCIPIO
- Winter, sıçtım.
- Winter, me descubrieron.
Bu daha başlangıçtı.
Solo era el comienzo.
Ama bu sadece başlangıçtı, Zo.
Pero eso fue solo el comienzo, Zo.
Ama annem dalgıçtı.
Pero mi madre era una pescadora.
Biri Ethan Wick'in dolabına sıçtığından beri böyle büyük bir olay görmemiştik.
No he visto tanta especulación ya que alguien tomó un vertedero en el casillero de Ethan Wick.