Cyril перевод на испанский
1,333 параллельный перевод
Sorun yok Cyril.
- Todo saldrá bien, Cyril.
Cyril ya akıl hastanesine gidecek ya da idama.
Cyril acabará en el asilo para locos o condenado a muerte.
Programımı boşalttım böylece her gün Cyril'ın davasına gidebileceğim.
He dejado mi agenda abierta para poder ir al juicio de Cyril todos los días.
Cyril, seninle beraber otobüste gelemiyoruz, tamam mı?
Cyril, no podemos viajar contigo en el autobús, ¿ de acuerdo?
Bana ve Cyril'a tuzak kurdun, sadece... adamının bizi harcayacağını düşünmüştün, böylesini beklemiyordun.
Nos tendiste una trampa a Cyril y a mí, sólo que... creíste que tu muchacho nos mataría, y no a la inversa.
Sadece şunu merak ediyorum, Jia Kenmin Cyril hakkında müdüre yalan söylemen için kaç para verdi.
Sólo me preguntaba cuánto dinero te pagó Jai Kenmin para mentirle al director sobre Cyril.
Jüri seçimi sırasında Cyril çok endişelendi ve yüksek sesle konuşmaya başladı, ve yargıç da onu sessiz olması için uyardı.
Durante la selección del jurado, Cyril se puso muy nervioso y no dejaba de hablar en voz alta, y el juez le repetía que guardara silencio.
Moore onu salona almayabilir.
Si Cyril continúa así, Moore quizá lo eche del tribunal.
Hâkim Cyril'ın zihinsel durumunu biliyor mu?
¿ El juez conoce el estado mental de Cyril?
Merhaba Cyril.
Hola, Cyril.
Seni bir daha Cyril'la konuşurken görürsem canını yakarım.
Si te veo hablando de nuevo con Cyril, caerás envuelto en llamas.
Hayır Cyril.
No, Cyril.
O ibnenin yüzünden Cyril idam cezası alacak.
Por ese chupavergas Cyril se enfrenta a la pena de muerte.
Ama Cyril O'Reily'ye iyice anlat bu kez iyi bir avukata ihtiyacı var.
Pero mejor le explicas a Cyril O'Reily que lo que necesita ahora es un buen abogado.
Cyril'ın şiddet içeren geçmişi, Hamid Khan'ın ölümü, Jia Kenmin'i komaya sokması, çıkardığı diğer kavgalar.
La historia de conducta violenta de Cyril la muerte de Hamid Khan poner a Jia Kenmin en coma, otros altercados varios.
Olay çıkartabilecek bir avukat, Cyril'ın zihinsel durumunu sebep haline getirebilecek birisi, manşetler, köşe yazıları, gece haberlerinde görüntüler.
Un abogado que pueda fascinar que pueda volver el estado mental de Cyril en una causa titulares, en editoriales, en segmentos en los noticieros nocturnos.
Yanımızda olman Cyril ve benim için çok önemliydi.
La verdad es que tenerte cerca fue genial para Cyril y para mí.
Fıstıklı çikolata getirdim, Cyril'ın sevdiklerinden.
Traje rocas de chocolate y maní las favoritas de Cyril.
Cyril'ı savunması için en iyi avukatı tutma şansımız var mı?
¿ Podemos costearnos contratar al mejor abogado para defender a Cyril?
Cyril için Brenda'nın tüm geleceğini tehlikeye atmasını istiyorsun.
No le pidas a Brenda que arriesgue su futuro debido a Cyril.
Tessie'yle sen ben gittikten hemen sonra beraber oldunuz, ve Ryan dünyaya geldikten bir sene sonra Cyril doğdu.
Tú y Tessie se juntaron muy pronto luego de que me fuera y tuvieron a Cyril un año después de que tuviéramos a Ryan.
Burada Cyril'dan bahsediyoruz, tamam mı?
Estamos hablando de Cyril, ¿ de acuerdo?
Yanılıyor, çünkü sen, ben ve Cyril, biz aileyiz.
Se equivoca porque tú, Cyril y yo somos una familia.
Cyril için yapabileceğimiz en doğru şey ölmesine izin vermek.
Lo mejor que podemos hacer por Cyril es dejarlo morir.
Hayır Cyril, maalesef tecride geri dönmen gerekiyor.
No, Cyril, me temo que tienes que volver a solitario.
Zavallı Cyril.
Pobre Cyril.
Cyril haftaya idam edilecek.
Creo que Cyril será ejecutado la semana próxima.
Cyril nasıl?
¿ Cómo está Cyril?
Hayır, ben... Ben sadece Cyril için en iyi olanı istiyorum.
No, yo sólo... quiero lo que sea mejor para Cyril, es todo.
Hadi Cyril, uyan.
Vamos, Cyril, despierta.
Kahretsin Cyril, yüzünü tekrar görebiliyorum, seni yakışıklı piç.
Maldita sea, Cyril, puedo volver a ver tu cara maldito galán.
Sana söylemediğim bir şey var Cyril, bugün seni orada seyredecek başka kimseler de olacak.
Hay algo que no te dije, Cyril hoy habrá otras personas observándote.
Hepimiz hatalıydık Cyril.
Todos nos equivocamos mucho, Cyril.
- Merhaba Cyril.
- Hola, Cyril.
Devlet Yüksek Mahkemesinin emriyle, Cyril O'Reily'nin infazı, başvurusuna yeni eklenen bir esasla durdurulmuştur.
Por orden de la Corte Suprema del estado se le otorga una prórroga a Cyril O'Reily basados en nuevos méritos en su apelación.
Tamam Cyril, başka bir harika ECT tedavisi zamanı.
Bien, Cyril hora de otro fabuloso tratamiento de TES.
Arnie Zelman bütün dikkatleri idam koğuşunda bulunan müvekkili Cyril O'Reilly üstüne topluyor.
Arnie Zelman parece recibir toda la publicidad en los condenados a muerte para su cliente, Cyril O'Reily.
Saçmalık bu! Lanet Hoyt nasıl idamdan kurtuluyor da Cyril kurtulamıyor?
Esto es una estupidez. ¿ Por qué zafa el maldito Hoyt y Cyril no?
Eğer son başvurumuz mahkemede kabul edilmezse, Cyril iki hafta sonra perşembe günü ölecek.
A menos que nuestra última apelación sea aceptada por la corte Cyril morirá el jueves en dos semanas.
Hey Cyril, bugün yeni avukatınla tanışacağız, Meehan'ın bulduğu pahalı bir avukat.
Cyril, hoy nos veremos con tu nuevo abogado un fulano importante que halló Meehan.
Hatırla Cyril, sen evrenin merkezisin.
Recuerda, Cyril tú eres el centro del universo.
Ama Cyril 20'li yaşlarındayken kafasına darbe aldı.
- ¿ 18? Pero a Cyril no lo golpearon en la cabeza hasta casi los 30 años.
Cyril'ın infazına itiraz edeceğiz.
Apelar la condena de Cyril.
İlk duruşmada, savcılık Cyril'ın Li Chen'e saldırısını önceden planlanmış olarak gösterme
En el primer juicio, la fiscalía pudo dejar en claro que el ataque... -... de Cyril a Li Chen fue premeditado.
Cyril O'Reily'nin, Li Chen'e saldırısı hakkında konuşmak için geldim.
Vine a hablar del día en que Cyril O'Reily atacó a Li Chen.
Ve Cyril kardeşinin hayatını kurtarmak için Li'yi bıçakladı.
Y Cyril apuñaló a Li Espontáneamente para salvar la vida de su hermano.
Cyril'ın hareketlerinde önceden tasarlanmış bir durum yoktu.
No hubo nada de premeditado en las acciones de Cyril, nada.
Benim ve Cyril için yaptığı her şeyden sonra, ona bu kadarını borçluyum, lütfen.
A pesar de todo lo que trató de hacer por mí y por Cyril se lo debo al hombre. Por favor.
Cyril'ın son temyiz başvurusunun reddedildiğini duymuşsundur.
Asumo que te enteraste de que la última apelación de Cyril fue negada.
Cyril'a onu ne kadar çok sevdiğini söylemeni istiyorum.
Quiero que le digas a Cyril cuánto lo quisiste.
- Cyril'la konuşurum.
Yo hablaré con Cyril.