Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ D ] / Daha çok var

Daha çok var перевод на испанский

7,347 параллельный перевод
- Ama daha çok var.
Pero falta mucho para eso
"Bu gidişle evlenmeme daha çok var."
"Y De nuevo, sigues sin plantearte el matrimonio".
Benimleyse daha çok var olan dostluğa bağlı.
Conmigo, depende mucho de la compañía.
Ren nehrine daha çok var ve benim görevim de, bu çocukları evlerine tekrar sapasağlam göndermek.
Me aseguraré de que los chicos vuelvan a casa de manera segura.
Son için daha çok var.
Es demasiado definitivo.
- Daha oraya çok var mı?
¿ Está lejos?
Leydim, daha çok vakit var gibi geliyor olabilir fakat günün birinde kız çocuğunuz olabilir. Sonra çok üzülürsünüz.
Mi señora, puede parecer que aún falta mucho, pero quizá tenga una hija algún día.
- Daha çok zamanım var.
Me queda mucho tiempo.
Bu plandan bizimkilerden daha çok delik var.
Y ese plan tiene más agujeros que nosotras, ¿ o no?
Hayır aklımda çok daha ilginç biri var.
No, tengo algo, alguien, mucho más interesante en mente.
Daha elimizde çok var.
Tenemos mucho más.
Evet. Çünkü artık endişelenmemiz gereken daha çok şey var, değil mi?
Sí, bueno, felicidades, Cat, porque ahora hay un montón de cosas por las que preocuparse, ¿ no es así?
İki kız kardeşim var. Şunu söylemeliyim ki benimle tartıştıkları zaman ki sık sık yaparlar ve sizinkinden çok daha gürültülü olur.
Tengo dos hermanas y debo decir que, cuando discuten conmigo, lo que pasa frecuentemente, lo hacen bastante más alto que eso.
Ben, herhangi birimizden daha çok paran var.
Ben, tienes más dinero que todos nosotros.
Daha yapacak çok işimiz var.
Tengo mucho trabajo que hacer.
Daha yapacak çok işimiz var.
Tenemos trabajo que hacer.
Aslında daha çok istediğim bir şey var.
De hecho, hay algo por lo que me preocupa más.
- Benden daha çok ihtiyacın var.
- Lo necesitas más que yo.
Buralara sıfırdan geldim Valeria. Şu anda ise o oruspu çocuklarından çok daha fazla param var.
Yo vengo de la nada, Valeria, y tengo más plata que cualquier malparido.
Aklayabileceğimden çok daha fazla para var.
Esto es demasiado para lavar.
Endişelenmemiz gereken çok daha önemli şeyler var oğlum.
Tenemos que preocuparnos por cosas más importantes ahora, hijo.
Onunsa 2 kat adamı ve çok daha iyi silahları var.
Y ese man trae casi el doble de los hombres con armas nuevas.
Çok iyi bir okul var. Sınava daha iyi hazırlanabilecek.
Hay un curso increíble de inglés allá y le vendrá muy bien estudiar.
Burada pusuya yatabileceğimiz daha çok yer var, buradan etrafını sarabiliriz.
Hay más lugares para nosotros para acechar y entonces podemos rodearles.
- Onun daha çok ticari anlayışı var.
Él tiene más sensibilidad comercial. Vamos a...
Kasabıma, senin bana ihtiyacın olduğundan daha çok ihtiyacım var.
Necesito más a mi carnicero que tú a mí.
Daha üzerinde yanacak çok et var.
Aún tienes mucha carne que puede arder.
Ama görünen o ki Bay Fairbrother'ın öbür taraftan bile olsa söyleyecek daha çok şeyi var.
Pero parece que el Sr. Fairbrother todavía tiene mucho por decir, incluso desde el más allá.
Memelerinin benimkiler kadar olmasına daha çok zaman var.
Tienes un largo camino para que tus tetas sean tan buenas como las mías.
Basit bir akrabalıktan çok daha fazlası var onda.
Es más que un partido.
Evet ama bir de daha çok önemsediğim bir kız kardeşim var.
Él es tu hermano. Sí. Y también tengo una hermana, una por la que me preocupo más.
Bunu daha önceden konuştuğumuzu biliyorum. Hâlâ da istiyorum bunu, sadece daha çok zamana ihtiyacım var. - Kulüpten dolayı mı?
Ya sé que lo habíamos hablado. - ¿ Por el club?
Ülkemizin spor müsabakasından daha çok... strateji ve zeka gerektiren oyunlara ihtiyacı var.
"Nuestro país necesita de deportes..." "... que involucren inteligencia y raciocinio. "
Ama bu akşam daha çok işimiz var.
Pero tendremos más para mañana.
Burada çok daha büyük sorunlarımız var.
Aquí tenemos problemas mucho más graves.
Sizin onlara olduğundan daha çok onların size ihtiyaçları var.
Ellos los necesitan a ustedes más que ustedes a ellos.
Daha çok Rebecca Sutter'ın davası için hazırladığımız savunmaya odaklamıştım... Dava demişken, sanırım bilmeniz gereken bir şey var.
Estaba más enfocado... en preparar la defensa de Rebecca Sutter para el juicio, lo que me recuerda que hay algo que deberían saber.
Hayır, onlardan daha çok sorun çıkaran pitbullarım var benim.
No. No, tengo pit bulls que causan más problemas que ellos.
Bizden birisin ve daha yapacak çok işimiz var.
Eres una de nosotros, y aún hay mucho trabajo por hacer.
Daha çok var.
- Sí, demonios.
Konuşmamız gereken daha çok şey var.
Sabes, tenemos más que discutir.
Ve bizi bekleyen daha çok savaş var.
Y tenemos una larga guerra que luchar.
Benim bu tarz şeylerle senden daha çok deneyimim var bi'kere.
Tengo mucho más experiencia en estas cosas que tú.
Ailenin her zamankinden daha harika görünmesi için yapılacak çok iş var.
Requirió de mucho trabajo hacer que nuestra familia se vea... más impresionante de lo que realmente es, ¿ sabes?
Aslında topluluğumuzun hayatta kalabilmesi için çok daha mühim bir güç var.
Aunque solo existe un recurso más vital para la supervivencia de nuestra comunidad :
Bu, büyük bir şehir olan Meereen'in sizden ve benden çok daha önceden beri var olan hayati bir parçası. Ve biz toprak olduktan sonra çok daha uzun süre var olmayı sürdürecek.
Eso es una parte vital de la gran ciudad de Meereen, la cual existió mucho antes que tú y yo y persistirá mucho después de que volvamos al polvo.
- Daha çok iş var ama...
Aún queda mucho, pero...
Zaten burada çok daha fazla macera var.
Además hay muchas más aventuras aquí.
Avantajlıyız. Daha çok adamımız, daha çok atımız var. Hepsi iyi beslendi ve dinlendi.
Tenemos la ventaja, más hombres, más caballos, alimentados y descansados.
Oğlumun bana her zamankinden daha çok ihtiyacı var.
Mi hijo me necesita más que nunca.
Dünyada Westeros'tan çok daha fazlası var sonuçta.
Hay mas en el mundo que el Poniente después de todo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]