Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ D ] / Doolittle

Doolittle перевод на испанский

275 параллельный перевод
Eliza Doolittle.
Elisa Doolittle.
Oturmaz mısınız, Bayan Doolittle?
¿ Quiere sentarse, señorita Doolittle?
Dışarıda bir çöpçü var, Alfred Doolittle.
Fuera hay un barrendero llamado Alfred Doolittle.
- Doolittle, beyefendi.
- Doolittle, señor.
Ne istiyorsun, Doolittle?
¿ Qué quiere usted?
Meydan senin, Doolittle.
Tiene la palabra, Doolittle.
Otur, Doolittle.
Siéntese, Doolittle.
Ona verecek başka nasihatin kaldı mı, Doolittle?
¿ Tiene que darle algún otro consejo antes de marcharse?
Bayan Doolittle.
La señorita Doolittle.
Memnun oldum, Bayan Doolittle.
¿ Cómo está usted, señorita Doolittle?
Bayan Hill, Bayan Doolittle.
Señora Hill, la señorita Doolittle.
Sanki daha önceden tanışmışız gibi hissediyorum, Bayan Doolittle.
Estoy segura de que nos hemos conocido.
Çok doğru, Bayan Doolittle.
Muy cierto, señorita Doolittle.
- Hemen hemen hiç, Bayan Doolittle.
- Casi nunca, señorita Doolittle.
Hayır, hiç de değil, Bayan Doolittle.
No, nada, señorita Doolittle.
- Güle güle, Bayan Doolittle.
- Adiós, señorita Doolittle.
A - afedersiniz, Bayan Doolittle, parkın karşısına mı geçeceksiniz?
Disculpe, señorita Doolittle, ¿ va usted a pasear por el parque?
- Ben Bay Freddy Hill, Bayan Doolittle'ı görmeye geldim.
Soy el señor Freddy Hill, vengo a ver a la señorita Doolittle.
Bu dansı bana lütfeder misiniz, Bayan Doolittle?
¿ Me concede este baile, señorita Doolittle?
Bayan Elizabeth Doolittle, Albay Pickering,
Señorita Elisabeth Doolittle, Coronel Pickering,
- Bayan Elizabeth Doolittle'ı takdim edebilir miyim?
- Permítame presentarle a la señorita Doolittle.
Ekselansları, Bayan Doolittle'la mı ilgileniyor?
¿ Vuestra excelencia está interesada en la señorita Doolittle?
Profesör Higgins, beni... Bayan Doolittle'la tanıştırırsanız çok memnun olacağım.
Y ahora, profesor Higgins, Me encantaría... que me presentara a la señorita Doolittle.
Bayan Doolittle, Madam.
La señorita Doolittle, señora.
- Bayan Doolittle hakkında tüm bildiklerini anlat.
- No. Díganos lo que sepa sobre la señorita Doolittle.
Onun, Bayan Doolittle'ın kim olduğunu bilmeye hakkı var.
Ella tiene derecho a saber quién es la señorita Doolittle.
Adı Doolittle olamaz. - Neden?
Su nombre no puede ser Doolittle. - ¿ Por qué?
Çünkü Doolittle bir İngiliz adı ve o bir İngiliz değil.
Porque Doolittle es un nombre inglés, y ella no es inglesa.
- Bana gülmeyin, Bayan Doolittle.
- No se ría de mí, señorita Doolittle.
- Bana Bayan Doolittle demeyin.
- No me llame señorita Doolittle.
- Eliza Doolittle'ı gördünüz mü?
- ¿ Has visto a Elisa Doolittle?
- Bay Doolittle, efendim.
- El señor Doolittle, señor.
Doolittle mı?
¿ Doolittle?
Doolittle!
¡ Doolittle!
Günaydın, Bay Doolittle. İçeri girmez misiniz?
Buenos días, señor Doolittle. ¿ No quiere pasar?
Şunu söyleyin. Amerika'daki yaşlı bir gıcığa... şu anda İngiltere'deki en orijinal ahlakçının basit bir çöpçü olan... Alfred Doolittle olduğunu yazdınız mı yazmadınız mı?
Dígame. ¿ Escribió o no a un tipo en America... diciéndole que el moralista más brillante del momento en Inglaterra... era Alfred Doolittle, un vulgar basurero?
- Doolittle, ya dürüst bir adamsın ya da bir dolandırıcı.
Doolittle, o es usted un hombre honesto o un granuja.
- Burada bir dakika bekler misiniz, Bay Doolittle?
- Espere aquí un momento, señor Doolittle.
Wimpole Sokağı'nda... ilk tanıştığımız gün bana Bayan Doolittle demeniz.
Cuando me llamó señorita Doolittle... el primer día que fui a la calle Wimpole.
Bu söyledikleriniz çok hoş, Bayan Doolittle.
Es muy amable al decir eso, señorita Doolittle.
Ve Profesör Higgins'ten de bana Bayan Doolittle demesini istiyorum.
Y quisiera que el profesor Higgins me llamara señorita Doolittle.
Yarbay Jimmy Doolittle için Teksasın Gözleri'ni söyleyelim, haydi!
Cantemos "Ojos de Texas" por el teniente coronel Jimmy Doolittle.
Beyler Yarbay Jimmy Doolittle.
Señores, el teniente coronel Doolittle.
Doolittle kalkışımızı izlemeye geldi. Tamam.
Doolittle ha venido a vernos despegar.
- Bu Doolittle neşeli bir herif, değil mi?
- Este Doolittle es un alegre soldado.
İndiğimizde Doolittle'a rapor etsek iyi olacak.
Se lo indicaremos a Doolittle al llegar.
Benzin pompamdaki ufak sorunu rapor edince Doolittle uçağı hangara çek dedi.
Tengo lástima por la bomba de admisión, Doolittle ha enviado el avión al hangar.
- Doolittle her an kalkabilir.
- Doolittle va a despegar dentro de poco.
Doolittle ben.
Doolittle le habla.
Jimmy Doolittle biraz önce geldi ve o bir Yarbay artık. Sessiz olun beyler, dinleyin.
Cállense.
Jimmy Doolittle mı?
Jimmy Doolittle está aquí, él es teniente coronel, al momento. ¡ Jimmy Doolittle!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]