Dusseldorf перевод на испанский
91 параллельный перевод
Çocuklar uçağı Duesseldorf üzerinde kullanmama izin verdi.
Los muchachos me dejaron llamar a Dusseldorf.
Dusseldorf to Reims'da otomatik pilot kullandım.
¿ Sabes que he hecho funcionar de Dusseldorf a Reims... el piloto automático?
Pierre, Dusseldorf'dan aradı.
Sabes, Pierre me telefoneó ayer desde Düsseldorf...
Yalnızca iki parmak civarında ve gene de Leipzig ile Dusseldorf arasından daha mı uzak?
Sólo son unos 5 centímetros, pero... ¿ hay más distancia que entre Leipzig y Dusseldorf?
- Düsseldorf gibi.
- Dusseldorf.
Üç yıldır Düsseldorf'a gitmedim.
No he estado en Dusseldorf tres años.
Düsseldorf gibi aptal şeylerden bahsediyorum.
Estoy hablando de tonterías como Dusseldorf.
O küçük org, buraya ta Düsseldorf'tan geldi.
Ese órgano vino directamente de Dusseldorf.
Şehrimde, Düsseldorf'ta öğrendim.
Aprendí en mi ciudad, Dusseldorf.
626 numaralı uçuşla Düsseldorf'a hareket eden uçak 4 numaralı kapıdan yolcu almaktadır.
El vuelo número 626 con destino a Dusseldorf... embarcará por la puerta cuatro.
Bu mektup da, masanın çekmecesinde bulundu 2 Şubat akşam 6'da Dusseldorf'tan postalanmış, senin adresine :
Y esta carta, encontrada en su mesa de luz, fue enviada el 2 de febrero a las 6 pm en Duesseldorf con su dirección :
Lena Dusseldorf'lı.
Lena de Düsseldorf.
Görene dek bekle. Dusseldorf'ta uyuduğumuzu mu sandın?
¿ Piensa que en Dusseldorf dormimos?
Neuss, Dusseldorf.
Neuss, Düsseldorf.
Düsseldorf da çok aranan bişey.
en Dusseldorf son muy cotizados.
Dagwood Düsseldorf! Komşumuz olan canayakın propaganda subayımız!
Es Dagwood Dusseldorf, el oficial encargado de levantarnos el ánimo.
Dusseldorf'u iptal etmeliyiz.
Tenemos que cancelar Dusseldorf.
Yani Trevanny'nin Ukraynalı bir mafya babasını Berlin'de Dusseldorf ekspresinde bir dişçi hortumuyla boğmasını mı istiyorsun?
le gustaria que Trevanny estrangulara a su jefe ucraniano. ¿ en la Berlín a Düsseldorf expresa con un pedazo de seda dental?
Birazdan gelmezse Dusseldorf'a dek beklememiz gerekecek.
Si él no se vuelve pronto, tenemos ¡ para esperar hasta después de Düsseldorf!
Bir tekno şarkısına benziyor.
Suena como una banda techno de Dusseldorf.
Jack ve Gilles, Duesseldorf'tan Rolf çevrimiçi.
¿ No querer nada, como tú? Oh, uh, Jack y Gilles, eh, Rolf de Dusseldorf están conectados.
Doktor Wagner, Düsseldorf'a gitti.
El doctor Wagner se fue a Dusseldorf.
Kalede Düsseldorf'tan Turek.
El arquero es Turek de Dusseldorf.
Partilerdeki yemek servisleri olsun yüksek kalitedeki restoranlar olsun buranın tostunu hiçbir şeye değişmem.
Se quedarán indefinidamente en las dependencias... dispuestas por las autoridades... en la ciudad de Dusseldorf. Es como si no hubiera dormido.
Doğduğum yer Düsseldorf O yüzden derler bana Rolf
Yo nací en Dusseldorf Por eso me llaman Rolf
Ama hep Düsseldorf'tan Cuma döneceğim gibi şeyler söylerdi.
Pero siempre decía cosas como : "Regresaré de Dusseldorf el viernes."
Çocukken ben de hep "Düsseldorf'tan Cuma döneceğim" demek istemişimdir.
De niña, siempre quise decir : "Regresaré de Dusseldorf el viernes."
Şimdi izin verirsen, parçalanan su tesisatı için Dusseldorf Tesisat'la görüşmeliyim.
Ahora si me disculpas, tengo al teléfono al fontanero para que arregle las cañerías rotas
Dusseldorf'lu Hans gibisin.
Como Hans de Dusseldorf.
Düsseldorf'taki o süper bara gittin mi?
¿ Fuiste a ese bar en Dusseldorf?
" O sabah Düsseldorf'a gitti,
"Ella se marchó hacia Dusseldorf esa mañana..."
Dusseldorf'tan sonra tabi.
Es decir, acabo de destrozar Dusseldorf.
Ben Dusseldorf'a bayılırım. Oradayken nerde kalıyorsun?
Me encanta Dusseldorf. ¿ Dónde te hospedaste cuando estuviste allí?
Sadece şaka yapıyorum, Hiç Düsseldorf'a gitmedim.
Era broma, nunca he estado en Dusseldorf.
Hamile kaldığında, Dusseldorf'ta yeni bir istasyon açılmış gibi olur.
Cuando se embaraza, es como si abrieran una nueva estación en Dusseldorf.
Onları, Düseldorf üzerinden Almanya'ya itmeye devam ettik. Ama insanların çoğunun artık yeni yüzleri vardı. Alman-Çek sınırı.
Continuamos empujando a los alemanes dentro de Alemania por Dusseldorf, pero la mayoria de los hombres tenia nuevas caras.
Düsseldorf'tan.
De Dusseldorf.
Vatikan, soygun kurbanı için baş sağlığı dileklerini iletti Düsseldorf'tan gelen turistin öldüğü doğrulandı.
El Vaticano expresa su pesar a la familia de la víctima un turista de Dusseldorf, del que se ha confirmado su muerte.
Peter Kurten Dusseldorf'un Vampiri.
Peter Kurten el vampiro de Dusseldorf.
Kuala Lumpur'dan ne zaman ayrılıyorsunuz Bayan Macdowall? Salı günü Tayvan'a uçuyorum.
Volaré a Taiwán el martes y luego regresaré a Dusseldorf.
Dusseldorf'taki en güzel takımları hep babam dikmiştir.
Mi padre hacía los mejores trajes en Dusseldorf.
Benimkiler de Dusseldorflu.
Mis padres eran de Dusseldorf.
Dusseldorf'da yaşayan bir kadın,... iki hafta önce evinin tavan arasında bulmuş.
Una mujer en Dusseldorf encontró estas en su ático hace dos semanas.
Kadının Dusseldorf rehine olayıyla bağlantısı var efendim.
Está vinculado con el asunto de los rehenes de Dusseldorf, señor.
- Duesseldorf'ta.
- Dusseldorf.
- Düsseldorf.
Dusseldorf
Menanerim bana Düsseldorf'ta bir iş ayarladı. Düsseldorf mu?
Mi representante me consiguió un trabajo en Dusseldorf.
Umarım onu da pataklamamışsındır.
Hoy les informamos desde la ciudad de Dusseldorf.
DÜSSELDORF, ALMANYA
Dusseldorf, Alemania
Dusseldorf üniversitesi hocası.
Von SchmekeI de Ia Universidad de dusseldorf :
- 96'da Düsseldorf'ta!
- En Dusseldorf, en 1996.