Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ D ] / Düne

Düne перевод на испанский

501 параллельный перевод
Bernstein, düne kadar Chronicle'da olup şimdi Inquirer'de çalışan bütün bu adamlar.
Bernstein, estos que hoy apoyan al Inquirer estuvieron con el Chronicle hasta ayer...
Daha düne kadar 50'den az arkadaşın olmazdı burada.
Hasta ayer, recibíamos a no menos de 50 de tus amigos a la vez.
Daha düne kadar kapımız her erkeğe - ve çiçeğe - açıktı.
Antes abríamos la puerta a cualquier hombre y... ¡ flores!
Düne "geçmiş" mi diyorsun?
- ¿ Llamas pasado a ayer?
Burada da kayboldu. Düne kadar...
Y aquí perdí su pista, hasta ayer.
Düne de öyle diyorlardı. Acaba öteki gün nasıl olacak hava?
También el de ayer. ¿ Me pregunto cómo será el de pasado mañana?
Düne kadar çok kötü değilmiş.
Las cosas no estaban tan mal hasta ayer.
Düne göre, bugün de yarındı.
Esto fue mañana una vez.
Frank, seni ilk tanıdığımdan, düne kadar senin bütün dünyadaki en iyi ve en harika adam olduğunu düşünürdüm.
Incluso desde la primera vez que te vi, Frank, y hasta ayer... Pensaba que eras el mejor y el más maravilloso hombre del mundo entero.
Hastanedeydim, düne kadar taburcu etmediler.
Estuve en el hospital. Hasta ayer no me dejaron salir.
Düne kadar sapasağlamdı, bugünse ölü...
¡ Hoy buenas noticias, .. mañana malas noticias!
Bitki muhteşem, düne göre kırk kat daha fazla büyümüş.
La planta está fantástica. Es cuatro veces más grande que ayer.
Düne kadar bir birliğim vardı.
Tenía una hasta ayer.
Düne kadar ben de inanmazdım.
Ni yo, hasta ayer.
İkisi de düne kadar bir kardeşi olduğundan bahsettiğini anımsamadıklarını söylüyorlar.
Dicen que no recuerdan que ella dijera que tenía una hermana, hasta ayer.
Düne kadar adını bile duymamıştım. Yani...
Ni siquiera había oído hablar de él hasta ayer.
Karımın gerçek yüzünü gördüğüm o yerden hızla uzaklaştım. Daha düne kadar aşkından ölüyordum oysa.
Salí huyendo del lugar en el que descubrí la verdadera cara de mi mujer, la mujer que amaba hasta ayer.
Düne kadar neden kaçıp durduğunu anlıyorum Antoine.
perdón, señor. Eso es tacto.
Bulunduğunuz yerde hiç telefon yok muydu, Bayan Kinnian? Ya da düne kadar hiç postane yok muydu?
¿ No había teléfonos donde estaban, Sra. Kinian, o correos?
Rahatsız oldular çünkü yaşadıkları bugün düne hiç benzemiyor.
Trastornados porque hoy no resultó igual que ayer.
Ben de düne kadar öyle sanıyordum.
Yo también lo creía hasta ayer.
Düne kadar Toulouse'daydım.
Estaba en Toulouse.
Düne kadar, başarılı bir şekilde cinayetlerle uğraşıyordum.
Uds. saben que hasta ayer yo me ocupaba de asesinos. ... y con cierto suceso.
Düne kadar bir kumaş mağazası için kurtarma aracı şoförüydüm. Ama aynı zamanda başka şeyler de yapardım.
Hasta ayer conducía una máquina de demoler para un almacén de tela, pero he estado haciendo también otras cosas.
Düne kadar, Paolo Zani senin sahildeki evinde saklanıyordu.
Paolo Zani. Hasta ayer se escondía en su casa junto al mar.
Biz, aşağıda imzası bulunanlar, düne... 1561 yılının yedinci gününe kadar kendimizi sizin kulunuz ve hizmetçiniz olarak gördük.
"Los firmantes nos consideramos hasta ayer," "séptimo día del año 1561... después del nacimiento de Jesucristo..."
Düne kadar durum iyi dengelenmişti.
Hasta ayer, la situación estaba equilibrada.
Düne kadar her şey yolunda gidiyordu.
Todo estaba saliendo bien hasta ayer.
Ama bu düne kadardı.
Pero, eso era así hasta ayer.
Düne kadar ne olduğunu ben de bilmiyorum.
No sabía nada hasta ayer.
Düne kadar kazanabilecek durumdaysa, hala kazanabilir.
Si antes podía ganar, sigue pudiendo hacerlo.
"... aksine bugün düne göre daha akıllandım diyerek bunu itiraf edebilmelidir. "
Eso le hace ser más sabio hoy que ayer.
Teşkilatta birileri ya da bir şey çürük. Düne kadar hiç şikâyetin yoktu.
- ¡ En la CIA algo huele a podrido!
Düne kadar dostlarımı öldürmeye başlamamıştın.
- Hasta ahora no se había quejado.
Daha düne kadar komadaydı.
Salió del coma ayer.
Tabi ki. Düne kadar nedenini sorgulamadan buna boyun eğiyordum.
Seguí agachando la cabeza sin discutir por qué hasta el día de ayer.
Düne kadar tarihten bir şey anlamıyordun.
Un día no sabes de historia.
Daha düne kadar, böyle bir yazıyla acayip dalga geçerdin.
Antes, se habría reído de esto.
Düne yol alabilir miyiz?
¿ Podríamos viajar al pasado?
Burası Doğu Houston, ldaho. Düne kadar, diğerleri gibi unutulmuş... önemsiz bir Amerikan kasabasıydı burası.
Esto es East Houston, Idaho, hasta ayer, otra ciudad americana media... que media América había olvidado.
Düne dönüyorum
Para revivir el ayer
Ama sen onun, ordudan ayrılışından düne kadar geçen süre içinde var olduğunu bile kanıtlayamıyorsun.
Y no puedes ni probar que existió desde que dejó el ejército hasta ayer.
Düne kadar dünyam göz yaşlarıyla doluydu.
- Ahora mi mundo, que hasta ayer... - Estuvo nublado con las lágrimas... - Recuerdas ese momento...
Bu düne kadar benim ismimdi!
Si, ese era yo hasta ayer.
Daha düne kadar beni seviyordun ve bizi seviyordun.
Anteayer me querías y querías lo nuestro.
Düne kadar hep balığa çıkmaktan söz ediyordu.
Hasta ayer hablaba de ir de pesca.
Düne kadar, burada en şiddetli olay, sokakta dolaşan çıplak sarhoşlar olurdu.
Hasta ayer, lo mas grave que tuvimos aquí fue un borracho corriendo desnudo por la calle.
Önce sizi düne götüreyim.
Déjenme llevarlos hasta el día de ayer.
Kaçta başladığını düne kadar ben de bilmiyordum.
No supe cuando saldríamos hasta ayer.
Düne ne dersin?
.
Düne kadar.
- Hasta ayer.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]