East перевод на испанский
2,273 параллельный перевод
Yukarı-Doğu tarzı kocaman bir yalan.
Y me mintió. Una gran, terrible, mentira tamaño Upper East Side.
Görünüşe göre, Yukarı Doğu Yakası'ndaki ilk dersini aldın.
Parece que aprendiste tu primera lección como persona del Upper East Side.
Evvel zaman içinde, Yukarı Doğu adlı diyar içinde kaçtı güzel bir kız bir canavardan bütün gücüyle.
Érase una vez en la tierra del Upper East Side una chica hermosa huyó de una bestia.
İyi akşamlar, Yukarı Doğulular.
Bonsoir, gente del Upper East Side.
Bu, Yukarı Doğu Yakası'nda "Şenlik Ateşi" nden beri yapılmış en iyi hiciv olabilir.
Esta podría ser la mejor sátira del Upper East Side desde "La hoguera de las vanidades".
Her zaman Yukarı Doğu Yakası'na Serena yüzünden bu kadar bağlı olduğunu sanıyordum fakat bundan daha fazlası varmış.
Siempre pensé que habías llegado al Upper East Side por Serena. Fue más que eso.
Evet ama kadını yıllar önce East Village'taki adam gibi yemedi.
Sí, pero no se la comió no como ese tipo en East Village hace años.
Üst doğu yakasının ev hanımlarına benziyorsun adamım.
Parece que eres el hombre para las amas de casa del Upper East Side.
Ben, East Flatbush Karayip Cemiyeti'nden Everton Thompson.
Everton Thompshon de la Liga del caribe del este de Flatbush.
Rene burası Lower East Side değil, biliyorsun.
Rene, esto no es el Lower East Side, lo sabes.
Şu Escalade'lerden birini açıp East Flatbush Karayip Cemiyeti'ne bağışlayabilirsin.
Puedes desenrollar uno de esos Escalades y donarlo a la East Flatsbush Caribbean League.
Patronunuza biz polise gitmeden önce East Flatbush Karayip Cemiyeti'ni ziyaret etmesi gerektiğini söyleyin.
Dile a tu jefe que venga a ver a la Liga Caribeña en Flatbush este Antes que veamos a la policia.
Onlardan kurtulmaya çalışıyordum ama Doğu Flatbush Karayip Cemiyeti tarafından soyulduk.
Estaba intentando deshacerme de ellas, pero entonces nos robaron los de la East Flatbush Caribbean League.
Beni doğu Flatbush'a götürdüğüne inanamıyorum.
No puedo creer que me lleves al "east Flatbush"
A35, 1200 East Pleasant Caddesi'ne ilkyardım ekibi istiyor.
A35 solicitando una unidad R.A. en el 1200 de Avenida Pleasant este,
Doğu Gage Sokağı'nda Ridaz ile Hustlaz arasındaki çatışmayı duydunuz mu?
Oigan, ¿ han oído del tiroteo en East Gage Street entre los Ridaz y los Hustlaz?
Cherokee East ve 5.'de elinde horozla koşan bir adam var.
Tengo un sospechoso huyendo con su gallo en las manos Entre Cherokee East y la Quinta.
18. ve tüm şehir birimleri, City North Bank'ta silahlı soygun gerçekleşiyor, 1260 Doğu Chestnut.
Unidades del 18 y todo el resto de unidades de la ciudad, tenemos un atraco a mano armada en marcha en el banco City North, en el 1260 de East Cheastnut.
City North Bank'ta muhtemel silahlı soygun, 1260 Doğu Chestnut.
Posible atraco a mano armada en el banco City North... en el 1260 de East Chestnut.
623 Doğu Jackson civarındaki tüm ekipler, lütfen rapor verin.
Todos los coches en los alrededores del 623 East Jackson, por favor informen.
Bir şeyler çağrıştırıyor mu?
East Jackson 623... ¿ Esa dirección te suena conocida?
Hedefler nerelerdi? İlk ikisi Bix Biyomedikal ve bir de Doğu Jackson Caddesi askerlik şubesiydi.
Los dos primeros eran Bix Biomedical y un centro de reclutamiento del ejército en East Jackson Street.
Doğu yakası.
El East End.
Daha çok doğu yakasında görülüyor.
Concentra sus esfuerzos en el East End.
İsimsiz bir ihbar, beni doğu yakasındaki bir kokain teslimatına yönlendirdi.
Recibí una información anónima sobre una entrega de cocaína en el East End.
Doğu Cleveland'da ki Aisha Rawlins dosyasında sekiz yaşındaki bir Afro-Amerikan kızın bir araca bindiğini gören, bir tanık varmış.
Hay un testigo en el caso de Aisha Rawlins que vio a una chica afro-americana de 8 años entrar en un vehiculo en East Cleveland.
İnsanların içinde bir tanrı olacağım ve beni kendilerinden uzaklaştıran tüm Londra sosyetesini yöneteceğim.
Seré un dios entre los hombres y mandaré sobre la misma sociedad londinense que me condujo a los confines del East End.
Doğu köşesinde çalışacağız.
Trabajarnos el East End.
Doğu yakasında büyüdün ve sokaktaki en iyi tuzak kuran adamsın.
Te llamas Peter. Creciste en el East End y eres el mejor estratega de la calle.
Sahtekarlıktan fotoğrafçılığa dönen, güneydoğu tarafındaki şu Jason Lang'i sorgulamamızı istiyor.
Quiere que investiguemos a Jason Lang. Falsificador convertido en fotógrafo en el Lower East Side.
Şehrin Kuzeydoğu yakasında terk edilmiş bir binadaymış.
En un edificio abandonado en el Upper East Side.
Evlat, muhtemelen Manhattan Köprüsü'nden atladığını, aşağıya doğru battığını düşünüyorsun ama yanılıyor olursun çünkü kız saatte 105 km / saat hızla Doğu Nehri'ne çarpmış olsaydı çürük olmazdı.
Entonces, chico, probablemente crees que saltó del Puente de Manhattan y flotó hacia abajo. Habría golpeado el East River a 104 kilómetros por hora y no hay contusiones.
Bu arada, Anna Zoltin Doğu Nehri'nde unutulmaya yüz tutuyor ve cinayetten kimse tutuklanmıyor bile.
Y mientras Anna Zoltin solo flota río abajo por el East River al olvido. Y nadie arresta al asesino.
Şehirde yeniydim ve hiçbir yeri bilmiyordum.
Yo era nuevo en la ciudad, no conocía el East Village del Oeste.
Doktor East Enders dizisinin çekildiği zamana gitmek istedi ve bizde geçmişte tıkılı kaldık.
Sabes, el Doctor está en el occidente y nosotros estamos atascados en el pasado.
Queen Caddesi boyunca gidip, Cherry Yolu'ndan 16.00 ve 16.25 arasında geçmişler.
Pasó a lo largo de Queen Street East, pasando por Cherry Lane entre las 4 y las 4 : 25 pm.
Arkakapi, efendi sensin. East End Arthur, sen av kopegi bakicisisin.
Arthur, tú serás el Kennelsman.
Lakin bunları saklayamayız çünkü doğu yakası bunlarla dolu,
Sin embargo, el East Village está lleno de ellas, por lo que no se puede ocultar.
Eğer çok karşı konulmazsam geçen İşçi Günü'nden beri neden senden haber alamıyorum?
Si soy tan irresistible... ¿ Por qué no he sabido nada de ti desde el día del trabajo? Me acuerdo de East Hampton.
Doğu Kraliyet Kent Alayı.
Regimiento de Royal East Kent.
Alışverişlerini, Doğu Yakası'nda yaparlar.
Van de compras al Upper East Side.
The Privvy Invitational, Grosspoint Grand East Coast Summit.
El Privvy Invitational, El Grosspoint Grand, La Conferencia de la Costa Este.
Parliament Gece Kulubü. Queen East, numara 3187...
El Club de Caballeros del Parlamento, 3187 Queen este, eso es...
Aşağı Doğu Yakası'ndaki bir zula evi baskınından sonra.
Una orden para un depósito clandestino en el Lower East Side
Haydi, Doğu Hempstead!
¡ Vamos, East Hampstead!
East Village'daki bir stüdyodaymış.
Está en un estudio en el East Village.
Aşağı Doğu Yakası'nda bir turist vurulmuş.
Un turista fue tiroteado en East Side Sur.
Brian beni aldı, kafayı bulmak için East River Park'a gittik.
Brian me recogió, y fuimos a East River Park por la droga.
Ekstra üniformalı memurlar turistlerin sık dolaştığı yerlere şehrimizin gece hayatının olduğu mekânlara gönderildi.
Más oficiales uniformados... y equipos anticrimen ya están patrullando... populares áreas turísticas en East Side Sur, y otros vecindarios... que son destinos famosos de nuestra vida nocturna.
Aşağı Doğu Yakası'ndaki bütün polislerin elinde.
Ya lo tiene cada policía y detective en East Side Sur.
Queen Caddesi ve Broadview köşesindeydi.
En el East End.