Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ E ] / Ehm

Ehm перевод на испанский

476 параллельный перевод
Ehm, görmek... Tarzan insanların canını sıkmayı sevmez, Başkalarını rahatsız ettiğimizi düşünür yani.
A Tarzan no le gusta que la gente nos moleste, así que no cree que debamos molestar a la gente.
- Tabut.
- Ehm, ataúd.
Doktor istiyor, ehm... bilmem neye dayanarak...
¡ Se llama la Convención de Ginebra!
Aa, Biz...
Ehm, podríamos...
Ehm, bilmem bunu hiç düşünmedim.
Bueno, no lo sé. No se me ocurrió.
Ehm, bunu bilemem.
No sabría decirle.
Ve, hmm... Söyleyecek başka birşey kalmadı.
Y, ehm... no tengo nada para agregar.
Eeee, buradan, bu topraklardan, senin birçok kız ve erkek talebelerin, saygıdeğer ve önemli yurttaşlar, ee, doktor, mühendis ve avukat olmak için şehre göçettiler.
Ehm... aquí, desde esta tierra, muchos de tus pastores se han ido a la ciudad, para convertirse en ciudadanos honorables, ehm..., doctores, ingenieros y... abogados.
Ne ooo ehm ama Büyük Anne ben...
- Escucha... Pero Big Mama, yo no creo...
Ehm... Sevgili babamız, bilirsin evimizin her zaman kadınlarla ilgili büyük şanssızlıkları oldu.
Querido padre, sabes que nuestra casa siempre ha tenido una gran... desgracia con las mujeres.
- Bayan Beumer, ben...
- Señora Beumer, yo, ehm...
- Tamam, hadi bakalım. Ayağını böyle geçiririz. Kolayca...
Muy bien. es simple... ehm... atamos esto...
- Sonra oynarız, tamam mı?
- Ehm... jugaremos más tarde, ok? - Ok...
Şeyy....
- Bueno ehm...
Geriye ben kaldım. Ehm, ben, ah...
Dejeme.
Ehm,... hayat orada bir ritim içinde geçiyor.
Los días parecen tener un buen ritmo.
- Ve, ehm,... - Ve?
- Y, um...
- Ahem.. "wot"?
- ¿ Que le has hecho a los pantalones? Ehm, ¿ como?
Merhaba, anne.
Ehm... Mamá...
Neden?
¿ Ehm? ¿ Para hacer qué?
Sonra da şey vardı... ehm...
Oh, espectacular. después... e... e...
Şey!
¡ Ehm!
Ehm!
¡ Ehm!
- Lütfen kapıyı açın. - Ehm..
Abra la puerta, por favor.
Ehm, cinsel eğilimin benim sorunum değil.
Yo no me comí ni una rosca en Granada. Bueno, tu orientación sexual no es de mi incumbencia.
Tüm o gücüne rağmen yenemeyeceğin şeyler var ;
Ehm, bueno...
Bildiğimiz..... bütün yerleşimlerden önceye dayanıyor olabilir, evet.
Ehm... ciertamente es anterior a cualquier asentamiento del que tengamos conocimiento.
Açıncaya kadar öğrenemeyeceğiz sanırım.
- Bien. No sabremos hasta que la abramos. - ¿ Podría pedirle, ehm...
Öyle görünüyor ama bu tören büyüleri benden daha iyi bilen birini bulmak zorundayız.
Ehm... bueno, esto, ehm indica el camino, pero el ritual en sí requiere un mayor conocimiento de las artes oscuras de lo que puedo presumir.
Acathla, tek bir nefesiyle, dünyadaki her şeyi o boyuta emecek bir girdap yaratacak. İblis olmayan bütün yaşam formları orada ebedi eziyet. ve acı çekecek.
Con un sólo aliento, Acathla creará un vórtex, una especie de, ehm remolino que se llevará todo lo que hay sobre la Tierra a la otra dimensión en donde cualquier forma de vida no demoniaca sufrirá el tormento eterno.
Ehm... Daha sonra ne yapıyorsun?
Pues qué vas a hacer luego?
Oh, şey, uh...
Oh, están, ehm...
Uh...
Ehm...
Uh, peki, sana dürüst olabilirmiyim?
Ehm, bueno, puedo ser honesta contigo?
Herneyse..
Ehm... Cualquiera.
Uh, mmm. Tamam, ve?
Ah, ehm, Ok, y...
Ehm, Dünyada bir zamanlar yamyamların olmasına alışkınız zaten.
Bueno... solíamos tener caníbales en la Tierra.
Ehm, aslında, algılıyoruz, fakat bunu davranışları inceleyerek, birisini tanıyarak yapıyoruz.
Bah, en realidad lo hacemos, pero observando el comportamiento. y así conseguimos conocer a alguien.
Ehm, lütfen bize katıl. Eee?
Bueno, por favor. ¿ Entonces...?
Ve, ehm, son iki haftadır çıkıyor gibiyiz. - Harika, bize ondan bahset
Y, hemos estado algo así como saliendo las últimas semanas.
Yani, Ehm, Ben, Aah... Şu "Işığı Görün" grubuna katıldım.
Así que yo... me he unido a ese grupo, "Ver la luz".
Biliyor musunuz, hala yemek yemedim... bugünden beri.
Ehm... ¿ sabe? No he comido desde... Uh... hoy.
- Ehm Nerde?
- Donde estamos?
Tamam. Sana yalan söyledim.
Está bien... ehm... te mentí.
Dinle tüm bunlar bitince gidip, bahsettiğimiz ilk randevuyu gerçekleştirmeye ne dersin?
Escucha, ehm... ¿ Qué dices si cuando todo esto termine... hacemos esa primera cita de la que estábamos hablando?
O çektikten hemen sonra.
Ehm, pues en 1998, justo después de que lo filmara.
Bunu.
Ehm, ésa.
Onu pazar sabahı buldum.
Ehm, lo encontré el domingo en la mañana.
Teşekkür ederim.
Ave... ehm...
Her neyse...
En fin, ehm...
Ve gösterişli bir dil kullanır.
Y.. ehm...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]