Eö перевод на испанский
66 параллельный перевод
Eö, evet, Ama sana ofiste seksist pornografi dolaştığını söylersem - ki bundan nefret ederim - yine de beklemesini ister misin?
Eh, sí, pero si te dijera que hay pornografía sexista rondando por la oficina, ¿ querrías que esperara?
EÖ... Elizabeth'den önce... Eğlence olsun diye ilaç kullandı.
Antes de Elizabeth... él usaba drogas recreativas.
Bu pek medenice olmaz Jim.
Eo no es mut cortés, Jim.
- Eo...?
- ¿ Eo...?
- Evet, Eo... Neydi?
- Sí, un... ¿ cómo es?
Dövüş hakemliğine gelmedim.
No vengo de árbitro de box eo.
- Öyle mi dersiniz?
- ¿ Eo cree?
Gördün mü para yok, elbise yok, gidecek yerin yok iyi görünmüyor...
- Sin dinero, sin ropa, sin casa donde dirigirse. - Mal la v eo.
Ama ben yaşlı kadın göremiyorum...
Pero no v eo ninguna v ieja.
- Ere, eo, is, it, imus, itis, eunt.
- Ere, eo, is, it, imus, itis, eunt.
Amerikalıyım, kterı poreos eo reozvveoed
Aquí hay un americano,... que quiere hablar con el abogado.
Sayısız kederli dünyalara özgürlük getirmeye niyetli bir grup insanın çabalayıp durduğu, iyilikle kötülüğün evreni. Kötü şöhretli Yüzbaşı EO'ca yönetilen bir it-kopuk sürüsü.
Un universo de bien y mal, en donde un pequeño grupo lucha para traer libertad a los incontables mundos de desesperación ; una banda liderada por el infame Capitán EO
Yüzbaşı EO!
¡ ¿ Capitán EO? !
Yüzbaşı EO!
¿ Está ahí, EO?
Yüzbaşı EO, varış raporunuzda geciktiniz.
Capitán EO, se está reportando tarde.
Yüzbaşı EO, emirler hilafında çatışmaya mı girdiniz yoksa?
Capitán EO, ¡ ¿ esta combatiendo sin permiso otra vez? !
Yüzbaşı EO, neler oluyor?
Capitán EO, ¿ qué está pasando?
Yüzbaşı EO?
¿ Capitán EO?
Yüzbaşı EO?
¡ ¿ Captain EO? !
Yüzbaşı EO, şuna bir bakın.
Capitán EO, eche un vistazo a esto.
Yüzbaşı EO?
- ¿ Capitán EO?
Pekâlâ, şimdilik fena değil, Yüzbaşı EO.
Bien, mientras más lejos, mejor, Capitán EO.
Hey taksi!
¡ Eo, taxi!
Kupadan!
- _ ro _ eo. - _ ro _ eo.
Cihaz operatörüyle kontrol edin.
Pásalo por el EO.
Uzun zaman oldu.
Hace mucho tiempo que no lo v eo.
Ben de yüzdüm. Sanırım o da beni merak etmiş, kontrol etmeye geldi. Seninle tanışmak istedim Jean.
Pens é que un marido te curaría de tu perv ersión, pero v eo que te has he cho aun más deprav ada.
Evet.
- La v eo, sí. Si te doy cien dólares,
Ama orada açlık, sefalet ve katliamdan başka hiçbir şey yok.
Pero v eo que sólo hay muerte, hambre y sequía.
Ama bu, aynı düşünceleri taşımıyor demek değil...
Pero eo no significa que no tenga las mismas ideas.....
- Ko. - Şişko.
- Eo.
Wesley Snipes tiplerini herzaman görüyorum.
eo gente parecida a Wesley Snipes en la calle todo el tiempo. Alguien así.
Ben hassasım ben.. sanırım gelenek olarak sağdıçın bir iki söz söylemesi gerekiyor.
Soy sensible. FEZ! Cre.. eo que es una tradicion que el padrino diga una palabras.
Tamam, sabah ilk işim bu olacak.
Muy bien. Eo mandaré bien temprano.
Üzgünüm, geçmiş olsun dileklerini gönderdi.
Eo siento mucho. ÉI manda sus condolencias...
Anladın mı?
¿ Eo has entendido?
Çok taze.
Eo acabo de hacer.
Tekrarlıyorum : EO 1, 2 ve 3 sıcak bölgede.
Repito EO 1,2 y 3 estamos en zona candente.
Bence bu sefer iyi oldu.
Cr eo qu e estu vo bien.
Babamın geri dönüp bir şeyler yaptığı anlamına gelmez.
Eo no significa que mi papá haya vuelto y hecho algo por eso.
Aynadaki yansımayı, yansımamı görüyorum, ama yüz bulanık.
eo mi reflejo... mi reflejo en el espejo. Pero la cara está borrosa.
Yumruk attı, hakem!
 ¡ Es un bloqÏ... eo ilegal'à rbitro!
"Rhode... eo."
"Rode... eo."
Sana o yüzden bu kadar sert olmalı.
Por eo es tan duro contigo.
Polise çizim mi yaptırsam?
Esto es claramente una visión del tipo EO.
Gerçekten çok kötü oldu.
- Eo fue realmente una putada.
Beyler, neden biraz sakinleşmiyoruz?
Eo, chicos, ¿ por qué no nos tranquilizamos un poco?
Öncelikle evimde yaptığının bu olduğunu bilmiyoruz.
Lo primero de todo es que nosotros no sabemos que eo lo que él hacía en mi casa.
- alternatifler ne?
Eo es muy cerca del límite. ¿ Cuáles son las alternativas?
[KEKELEYEREK] Aslan.. ... fa - fa - fa - fa -
E-e-el L-l-l-l-eo-o-ó-n... y-y-y e-e-el Ra-ra-ratón...
Alın bunu hepiniz ve buradan için.
Accipite et bibite ex eo omnes.