Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ F ] / Foş

Foş перевод на испанский

127 параллельный перевод
- Tabii Virge. Foş diye!
- Sí, Virge, ¡ paf!
- Foş diye yüzmeye!
- ¡ Plaf!
KATMANDU ODEON'DA GELECEK HAFTA Bu sinema gururla sunar. Bir 20th Century Foş yapımı :
Este cine está orgulloso de presentar una producción de la 20th Fox...
Daha fazla nefesini tutamıyordu ve foş!
¡ Y ya no aguantaba abajo del agua y pum!
Foş, foş, foş.
¡ Lotería!
Foş!
Toma.
Foş! Birazı üstüne mi döküldü?
¿ Te cayó un poco a ti?
Şimdiye kadar fos çıktın.
¡ De momento, has sido todo un fracaso!
Beş dakika önce gözleri alev saçarken beş dakika sonra fos çıkmasını açıklarsın belki.
Como comprenderá naturalmente, quiero saber por qué antes... era una maravilla y ahora no sirve para nada.
Meşhur Dongo hazinelerini bulmak için yapılan araştırmalar fos çıktı. Gazeteciler bölgelerine dönüyorlar.
La búsqueda del famoso tesoro de Dongo ha sido inútil y los periodistas están regresando a sus sedes. "
Tamamen fos çıkacak.
Pasará... sola.
Sizin şu lider bozuntusu fos çıktı, değil mi?
Pues tú no veo que hayas tenido mucho éxito ganándote al personal.
Pek fos çıkacağa benzemiyorsunuz.
Eso no fue fácil.
Deli Dini İzninizle burada araya girip bizim kilisemizi bu fos ve çirkin dinlerden ayırmak isterim. En Popüler Din Ltd.
Me gustaría hablar... para separar nuestra Iglesia de las religiones ofensivas y frívolas.
Fos-sur Mer'e git.
Vete a la calle.
- Genellikle fos çıkar.
- Usualmente no se concreta.
Bunlar genellikle fos çıkar.
Siempre resultan falsas.
Ortadakini açıyorsun, fos çıkıyor. - Evet. - Belki.
¿ De los que abriendo un cajón abres todos?
Vanessa fos çıktı.
La cosa de Vanessa no salió bien.
Adam fos.
El tipo es Elmer Fudd.
Catring şirketi fos çıkmış ve...
Se casa el sábado. - Le falló el buffet...
Kısaca anlatmak gerekirse hepsi fos çıkmıştı.
Y todas resultaron ser falsas.
Çeşitli insanlar bu gezegenlerin fos olduğunun kanıtlanmasına katkıda bulundular.
Mucha gente contribuyó a descartar esos planetas.
Fos çıktın. Vanilla Ice gib.
Octava maravilla, helado de vainilla.
- Sen de fos çıktın, kızım
- Eres una habladora.
- Bence hepiniz fos çıktınız.
Ya no aguanto tus pendejadas.
Elbette, gözlük.
Los anagI! fos, claro.
Gözlük.
Los anagI! fos.
Winfield'ın şahidi fos çıktı.
Eso desmonta la coartada de Winfield.
Adam fos çıktı! Adam iri, hantal ve çok zayıf!
Ese necio es un perdedor. ¡ Un estúpido sin coordinación!
Ama fos çıkmıştı.
- Resultó que no era nada.
Evet, ama bu seferkinin de fos olduğu anlamına gelmiyor.
- Eso no significa que esto no sea nada.
Fos çıktı şef
No estalló, Teniente.
Yani bunların hepsi fos çıktı.
Lo que no significa que alguno de ellos siembre una semilla
O fos çıkınca,... -... sevgilisi var dedi.
Cuando no prosperó, un amante.
Bu adamlar havadan konuşurlar ama genelde fos çıkar.
Esos tíos hablan mucho, ya veremos si cumplen.
Hey, adamın fos çıktı...
¡ Perro! , tu hombre pierde hoy...
Böyle deli saçması, fos bir vampirleştirme işleminden ne bekliyorsun ki zaten? İyileşme gücünün gerektirdikleri, bedeninin taşıyabileceğinden çok daha fazla.
Convertirse en un vampiro, ¿ Qué no restauraras tu cuerpo?
Şahit fos çıktı.
El testigo visual fracasó.
Abumchuk fos çıktı. Adam dövüyor ama erken boşalıyor.
Abumchuk golpea a la gente que se mete conmigo pero tiene eyaculación precoz.
Parmak izleri fos çıktı FEMA da aynı şekilde. Hiçbir şey bulamadım.
El Sistema de identificacion de huellas sirvió tanto como la FEMA.
Kibrit?
¿ Fos--fosforos?
Silahlı soygun, dayak reşit olmamışla yasadışı hareketler mi?
Bradley Fos... Vale, robo a mano armada, agresión... Espera un minuto.
Orası da fos çıktı.
Tampoco saqué nada.
- Orada doğru dürüst bir şey yazmıyor adamım.
MARC FOS ER CEN RO DE OC O - No dice nada, viejo.
Onlara hiç kafam yatmıyor! Hepsi de fos çıkıyor!
No los entiendo, y nunca funcionan bien.
İade adresi de fos çıktı.
La dirección del retorno era baldío.
Ancak kaptan fos çıkarsa, o zaman alarmı çalıştırıp duyuracak demektir.
Si el capitán es un traidor, lo cual es probable, querrá avisar.
Satın aldığım şirket, kurmaya çalıştığım yeni iş fos çıktı.
¿ Qué? Nos vamos a la quiebra por mi culpa.
Sarışın bomba biraz fos çıkmaya başladı.
La hermosa mujer está convirtiéndose en un fiasco.
- Patronlar fos olduğunu biliyor.
- Los jefes saben que es mentira.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]