Frenchman перевод на испанский

Kadınlar bize başyapıtlar yapmak istememiz ve onları tamamlayamamamız için ilham kaynağı olur.

Las mujeres, como dijo el ocurrente Frenchman, nos inspiran para hacer grandes obras y siempre evitan que las realicemos.

Frenchman.

El francés.

Frenchman's Ford'da beni atınla yakaladılar.

Me vieron en el pueblo con tu caballo.

Frenchman Paul Valloton tarafından hızlı etki eden siyah - beyazın önderliği kullanıldı.

El impacto instantáneo del uso... del blanco y negro primarios... por el francés Paul Valloton.

Bu müzik kutusu... Frenchman tarafından yaratılmış, Lemarchand tarafından da adı konmuştur.

Esta adivinanza musical creada por un francés llamado L'Merchant.

Frenchman Hava Sahası.

Frenchman Airfield...

Buradan Frenchman Hava Sahası'na mı gidiyorlar?

Ellos van con todo al Frenchman Airfield desde aquí?

Frenchman Sokağı'nı kapatanlar bizler değiliz ; onlar.

No somos los que cerramos la calle Frenchman. Ellos la cerraron.

Frenchman'ın karaoke barında.

En el bar de Karaoke en Frenchman.

Birkaç blok ötede Frenchman Sokağının yanında.

A unas cuadras de aquí, cerca de la calle Frenchman.

- Ne? Yada Fransızadamı Aşırmak'ı oynadın mı?

¿ Qué me dicen de Filching Frenchman?

Ne yapıcaksın, galoşlarını giyip biraz meyve mi yiyeceksin, Frenchman gibi?

¿ Qué vas a hacer, ponerte tus botas de agua e ir a comer algo de fruta, como un hombre francés?

- Kuşlar bana... "Frenchman" diyor.

Algunos dirían alguien como... El Francés.

- Frenchman'a sevgilerimi iletirsin.

Asegúrate de darle al "Francés" mi estima.

Frenchman'ın tuhaf biri olduğunu düşündüğünü biliyorum.

Sé que piensas que el Francés es excéntrico.

Frenchman'nın defterinde bir şey bulabildin mi?

¿ Encontraste alguna información en el libro del "Francés"?

- Frenchman'dan, Abe'in arkadaşı nadir bulunan silahlar konusunda uzmanlaşmış.

- El "Francés"... un asociado de Abe quien se especializa en armas raras.

Eğer şanslıysak, çalıntı defteri rapor etmeden önce Frenchman denen adam için bir mahkeme celbi çıkarmaya ikna edebilirim.

Con suerte, puedo hacer que... emita una citación para este "Francés" antes que reporte el libro mayor como robado.

Frenchman bir "Kadın" Kadın...

Ella. El Francés es un...

Yargıçtan mahkeme celbi almayı başardım Frenchman'nin adresi gerek. Frenchman...

Me las arreglé para conseguir que un juez emita una citación... pero necesito el domicilio del "Francés".

Frenchman...

Francés... Francés...

O Frenchman.

Ese "Francés".

Frenchman'nı hastanede ziyarete gideceğim.

Me estoy yendo a ver al "Francés" al hospital.

Frenchman ile konuşmalıyım.

Necesito hablar con El Francés.