Fuel перевод на испанский
67 параллельный перевод
Durumun ne? - Yakıt tamam. 900 lt.
- Fuel OK. 2,000 lbs.
- Bir bidon mazot buldum.
¡ Hay un bidón de fuel!
Yakıt.
Fuel.
Gözüne dizel kaçmış.
Le entró fuel en los ojos.
Yakıtın, uçağımızın zaman akışına ayak uydurmasını beklemek zorundayız.
Esperaremos a que el fuel entre en nuestro tiempo.
Tek çare reformcu Başkan Karpov'un - - Rusların ölümüne neden olan fuel oil sıkıntısını halledebilmesi.
Tretiak predijo que el disturbio civil en Rusia empeorará a menos que el presidente reformista Karpov pueda superar la escasez de petróleo que ya ha matado a decenas de rusos.
Fakat fuel oilin nereye gittiğini, hala kimse tahmin edemedi.
Pedirán una revolución. Pero nadie ha adivinado la realidad de dónde está el petróleo para calefacción.
Başkan Karpov, fuel oil kıtlığını halledeceğine dair söz vermesine rağmen, - - General Sklarov komutasındaki hükumet karşıtı olan askeri birlikler, - - Rusya'nın başkentini kuşatmaya başladılar.
EI Presidente Karpov ha prometido una misteriosa solución a la escasez del petróleo para calefacción y las tropas de la oposición, lideradas por el General Leo Sklarov han comenzado a oírse en la capital rusa.
Tretiak'ın konağının altındaki bir depoda milyonlarca galon fuel oil bulunduğundan, Moskova bu sabah ısıya kavuştu.
Moscú amaneció calurosa, cuando millones de galones de petróleo fluyeron de un depósito descubierto bajo la mansión de Tretiak.
Kas yapıcı?
¿ Mondo Fuel?
Sautard, Mazotla yanan fırınlarla ilgili raporunu okudum.
Sautard, leí tu informe sobre los hornos de fuel-oil.
Mazotla çalışan fırınlar işgücünü düşürecek.
Los hornos de fuel reducirán el número de trabajadores.
Diğer iş nasıI gitti?
¿ Cómo te fuel otro recado?
Gübre ve mazotun yanına konmuşum
Estando apiñado entre fertilizante y fuel oil.
Battaniye ve jeneratör için yakıt gibi şeyler olsa iyi olurdu.
Bien, Ud. podría traernos frazadas, fuel para el generador - ese tipo de cosas.
Ateş için yakıtımız kalmadı.
No tenemos más fuel para el fuego.
Hayır, yakıt enjeksiyonu, Kremayer direksiyonu ve kaputu koruyan şu deri şeyi var.
No, no, Fuel Inyección, y tiene asientos de piel... y esta cosa encima de la cajuela.
Merhaba Kaliforniya Benzin Birim Ortaklığına hoşgeldiniz. geleceğe yeni ve çevre dostu bir enerji sunuyoruz.
Buenos días, y bienvenido a California Fuel Cell Partnership dónde abastecemos el futuro, en una nueva y amistosa forma que respeta el medio ambiente.
Sonuçta bu iş kaliforniya Pompacılar ortaklığına doğru gidiyor ki bu anlamda bir çok ortak çıkarları var.
Este trabajo avanza enormemente gracias a la California Fuel Cell Partnership... quién fue valiosa al permitir reunir los distintos intereses.
Elektrikli arabayı öldüren toplantıdan sadece 4 ay öncesinde, Lloyd Kaliforniya Benzin hücre Ortaklığı yönetimine girdi.
Solo cuatro meses antes de la reunión que mató el coche eléctrico, Lloyd aceptó la dirección de California Fuel Cell Partnership.
Aman Allahım.Bu çok tuhaf.
Fuel el sol en mis ojos. Oh, Dios Mío, Eso es tan extraño.
Yakıtımız var, Chicago'dan gelen yayını tamamen kaybettik.
Estamos bingo fuel... perdimos todo VFR al dirigirnos a Chicago.
Muhtemel yer olarak yakıt deposundan bile bahsedilmiş.
Incluso se mencionan los depósitos de fuel como posible objetivo.
Madison Avenue, yaklaşan Real Fuel Oyunları'nın tanıtımını yapması için tutmuş.
La Avda.Madison le contrató para promocionar el lanzamiento de los juegos "Real Fuel".
Bunu ilk Art fark etmişti sanırım.
Creo que Art fuel el primero en notarlo.
Belediye duyurusu : Bir sonraki vardiyada Sakai Tarım Kooperatifi...
Este es un aviso del ayuntamiento : el próximo puesto que estará abierto será el de la Cooperativa Agraria Fuel de Sakai.
Canavar büyücü, yakıt krallığı asla senin olamayacak.
Hechicero de las Bestias, el Reino de Fuel nunca será tuyo.
- Bu kamptaki kahrolası herkes bunu bekliyor Ripped Fuel, porno dergiler. - "Mektup arkadaşın mı, Ray."
- "Tu amigo, Ray."
Selam. Claire bizi kahve içmeye davet etti.
Claire nos invita a tomar un café en el Jet Fuel
Havayı tahmin eden fuel-oil fiyatını da eder.
El clima influye en el consumo.
Piskopos yaptı!
¡ Fuel obispo!
Tony, benzin alacaklar.
"fuel." tony, Estan parando para repostar.
Amonyum Nitrit, Fuel Oil.
Nitrato de amonio, gasolina.
- Gelmiş geçmiş en güzel gündü. - Evet.
Aquel fuel el mejor día de todos.
But first, we better get some fuel.
Pero primero, deberíamos cargar combustible.
Sınıra kadar azıcık koşacaksınız da.
Carb-o-fuel. Vas a correr un poquito hacia la frontera.
So he's gonna blow up a fuel truck.
Entonces, va a volar un camión de combustible
So then the question is, why would Red Flag plan to go after a truck with no fuel in it?
Entonces la pregunta es, ¿ por qué Red Flag planearía ir tras un camión sin combustible?
No, I would love to see a list of all the Northwell trucks on the road right now with fuel in them.
No, me encantaría ver una lista de todos los camiones de Northwell en carretera ahora mismo con combustible.
Top Fuel kategorisinde ithal arabayla yarışan ilk yarışçı olmak istiyorum.
Quiero hacer el primer tiempo, con el tanque lleno.
Pernin yakın zamanda "Real Fuel" ile milyon dolarlık bir anlaşma mı yapmış?
¿ Pernin acaba de firmar un contrato multimillonario con Real Fuel?
Durun tahmin edeyim, siz ikiniz Real Fuel spor kampı için gelen bir çiftsiniz, değil mi?
Permítanme adivinar, se encuentran aquí por el campamento de parejas de Real Fuel, ¿ eh?
Klinik benim hayatımdı.
La clínica fuel el trabajo de mi vida.
Charlie, NASA'nın sadece gaz katmanını aşması bile bir yılını alacaktır.
Charlie, la NASA necesita un año para transferir fuel.
Artık içimde sadece Kenny Powers yakıtı yok, Artık, aynı zamanda Shane'in tüm güçlerinede sahibim.
Ahora no solo tengo el fuel de Kenny Powers dentro de mí, ahora tengo también todos los putos poderes de Shane.
Bu Kore ekibi gerçekten bir numara, ve onlara, hiç şüphesiz ki dünyanın efsane break dansçılarından olan... Fuel liderlik ediyor!
tripulación coreana está en la cima de la montaña, y que están, sin duda, dirigidos por combustible, uno de los más legendarios b-boys en el mundo!
Fuel, Do Knock'a meydan okuyor!
Combustible llama apelan!
Fuel iyinin de iyisi olarak tanınıyor.
combustible está pidiendo lo mejor de lo mejor.
Fuel arka arkaya öldürücü darbeler vuruyor!
combustible desata una serie de movimientos letales!
Dünyadan haberi yok, hâlâ kameralar benzinle çalışıyor sanıyor.
No sabe nada, para él las cámaras funcionan aún con fuel-oil.
Titan doğası için güvenli ve temiz yakıt.
Fuel limpio y seguro para los habitantes de Titán.