Fuzz перевод на испанский
52 параллельный перевод
Pekala Fuzz Man için geri sayım başladı.
El Hombre Pelusa tiene sus días contados.
- Fuzz'ı aradım ama hattı sürekli meşgul. - Onu ben ararım.
- Intenté llamar a Fuzz, pero la línea está ocupada.
- Merhaba, Kıvırcık.
- Hola, Fuzz. - Oh, hola, Fuzz.
- Selam, Kıvırcık.
- ¡ Oh, hola, Fuzz.
Haydi, Fuzz.
Ven, Fuzz
Haydi, Fuzz.
Anda, Fuzz.
- Bu doğru, Fuzz. Kong öyle sanıyor.
Eso es, Fuzz, eso piensa Kong
Bu doğru, Fuzz.
Eso es, Fuzz
Sadece takılıyor, Fuzz.
Era broma, Fuzz
Birkaç ay sonra Fuzz.
Faltan unos meses, Fuzz
Fuzz?
¿ Fuzz?
Hey, tüy yumağı. Nicky nerede bulacağını biliyoruz.
Oye, Oye, Fuzz Sabemos donde encontrar a Nicky
Pislik, pis, domuz - polislerin iğrenç adlandırılmalarından bazıları. Diğerleri arasında da aynasız ve boğuk ses de vardır.
la madera, la pasma, los cerdos - son algunos de los terribles nombres que se llaman a la policía otros son "fuzz" y "fuzzy muff"
Hey, sanırım şu zavallı, yaşlı polisi geçende gördüm ben.
Hey, creo que vi al pobre viejo Fuzz el otro día.
So, we, uh, we took old Fuzz up there, taped him up.
Entonces, llevamos al viejo pelusa hasta allí,... lo pegamos.
İsim yok. Fuzz.
Sin nombres, hay alboroto.
Haydi, Fuzz.
Ven acá, Fuzz.
Haydi, Fuzz.
Ven, Fuzz, vamos.
- Bu doğru, Fuzz.
Sí, Fuzz, eso cree Kong.
Bu doğru, Fuzz.
- Correcto, Fuzz.
Sadece takılıyor, Fuzz.
Estaba bromeando, Fuzz. - Toma.
Birkaç ay sonra Fuzz.
Faltan unos meses, Fuzz.
Fuzz * nickini başka kim kullanır?
Fuzz ( Policía )? ¿ Qué otra cosa podría ser?
Bence şeftali tüyü * çünkü gizlilik yüzünden 12 yaşında filan olmalı.
Estoy pensando en el melocotón fuzz ( fuzz ), porque él no debe tiene más de 12 años.
Ne oldu, sonunda Fuzz'ın annesi bilgisayarını mı aldı?
La madre de Fuzzy le llevó la computadora?
Jen lütfen Fuzz'ı orada öylece merak içinde bıraktım deme.
Jen, por favor dime que no has dejado a Fuzzy preguntándose.
Çünkü bence bu Fuzz'a piknik gibi gelmiştir.
Seguro fue un picnic para Fuzzy.
İşte bu Fuzz.
Él es Fuzz.
Fuzz, bize neler yapabildiğini göstermek ister misin?
Entonces, Fuzz, ¿ quieres mostrarnos lo que puedes hacer?
Fuzz gerçekten iyiydi.
Fuzz fue realmente bueno.
Fuzz.
Fuzz.
Ve Bear, ve Fuzz, ve de Ricardo'da duyabiliyor.
Y Bear puede, y Fuzz puede, y Ricardo puede.
İki kış önce Kilchis'te bir sabah dokuz gökkuşağını kaçırdığımdan beri en iyi günüm. O zaman Fuzz Gramsay ile balık tutuyordum.
Fue mi mejor día de pesca... desde que perdí nueve truchas arco iris una mañana en el río Kilchis... dos inviernos atrás.
Fuzz Gramsay'i tavsiye ederek onu zengin etti.
Fuzz Gramsay se hizo rico gracias a él.
Vitaly Chernobyl and the Meltdowns'ın solisti, ukrayna nükleer fuzz-grunge akımının öncüsü, tam anlamıyla sert çocuk?
Um, ¿ el cantante de Vitaly Chernobyl y los Desastres Nucleares, pionero del movimiento fuzz-grunge nuclear ukraniano. Un tío de puta madre.
Bütün gecem Fuzz'la birlikte tek kollu cüce bir örümceği aramakla geçti.
Pasé la noche con Fuzz, buscando a un enano-araña manco.
Merhaba Fuzz.
Hola, Fuzz.
- Vay canına, sağ ol Fuzz.
- Gracias, Fuzz.
Fuzz, baban geldi!
Fuzz, ¡ tu padre está aquí!
Fuzz! Bu sefil kadınla görüşmeni istemiyorum.
Aún tengo primer paso que explosivo.
Fuzz orada mı?
¿ Eh?
Sadece minnacık bir şey.. küçük bir carpet fuzz.
Hay un poco de... un pelín de pelusa de la alfombra.
Fuzz Aldrin'i nereye götürüyorsun?
¿ Adónde llevas a Fuzz Aldrin?
Temizlikçi Fuzz Aldrin'i neden...
Fuzz Aldrin, el conserje... ¿ por qué?
Buraya aynasız getirerek böyle bir günümü mahvettin.
Usted lo que el fuzz en aquí para arruinar mi día libre como este?
Tuvaletlerden bahsetme oğlum. Fuzz geliyor!
¡ Deja de hablar de baños, amigo, es el problema!
Bunun için sana teşekkür etmek istiyorum Fuzz.
Quiero agradecerte por esto, Fuzz.
Evet. O geziyi hatırlıyorum.
Pescaba con Fuzz Gramsay.
Cleaver, bu Fiona McCready, Fuzz'ın İngilizce öğretmeni.
No puedo creer ella no corrió encima.
Fuzz'dan bahsediyoruz.
No sé.
Fuzz'dan bahsediyoruz.
Ellos no quisieron decir.