Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ G ] / Gayle

Gayle перевод на испанский

261 параллельный перевод
Tamam, Gayle, vay canına!
Cort Ritcher y Greg Hollander vayan a la rueda mágica.
S, i, r, i, n, c, i, o, n, e... güvenliğin hemen yanındaki ilk yardım istasyonunda babanızla buluşun. Fazla yiyeceğiniz varsa diğer insanları doyurun.
Gayle S-i-r-i-n-c-i-o-n-e su protector la espera en el puesto de primeros auxilios.
O.J. Brown, Gayle Sayers Brown, Jim Brown,
O.J. Brown, Gayle Sayers Brown, Jim Brown,
- Bu, Sonny, Gayle, Sugar Ray.
- Estos son Sonny, Gayle, Sugar Ray.
Harika bir akşamdı Gayle.
Lo prometo. Fue una velada maravillosa, Gayle.
Bu nedenle sizden rica ediyoruz, Bay Gayle Sayers.
"Por eso se lo pedimos, El Sr. Gale Sayers..."
Gayle hamile.
Gayle está embarazada.
- Gayle Sayers?
¿ - Gayle Sayers?
- Arthur Gayle.
- Arthur Gayle.
Gerçekten küçük Gayle'e siyah bir göz mü hediye ettin?
¿ le dejaste al pequeño señorito Gayle un ojo morado?
Sana yemekten sonra birkaç hareket göstereceğim bu sayede bayan Gayle bu ay nasıl geçer diye düşünecek. Tamam mı?
Te enseñaré algunos movimientos que dejarán a la "señorita" Gayle preguntando qué hora es. ¿ bien?
Şu an Gayle'den daha çok oğlana benziyorsun, bunu biliyor musun?
Estás actuando como el marica de la "señorita" Gayle, ¿ sabes?
- Gayle Robbins. Onu tanıyor musun? - Adını duymuştum.
- Gayle Robbins. ¿ La conoces?
Gayle Robbins " Bingo!
"por senadora Gayle Robbins." ¡ Bingo!
- Merhaba, Gayle Robbins.
- Gayle Robbins.
Biliyor musun, Gayle onunla birkaç kere buluşmuştu.
Gayle le conoce. Dice que es un tío majo.
Hıncal Uluç'la ve Haşmet Babaoğlu iyi arkadaşlardı.
Brian Piccolo and Gayle Sayers eran mejores amigos.
Sen de biliyorsun ki Haşmet, Hıncal'ın elini tutup ağladı ve ona hasta yatağında ona su içirdi.
Ves, Michael, Gayle llevo de la mano a Brian y lloraron... y le dió de beber agua fresca en su cama del hospital.
Evet sorunlarımız olsada, en azından bir gayle evli değilim.
Sí, aunque podamos tener Problemas al menos no estoy casada con un gay.
Gayle Cassiopi'yi arıyorum.
Busco a Gayle Cassiopi.
Walker topu Bay Gayle ile oynadı.
Walker le pasa la pelota al Sr. Gayle, quien la juega.
Ve gardiyan Bay Gayle atışı kullanacak.
Pégale. Y el guardia de la prisión el Sr. Gayle la tomará.
Scott. Gayle and Patty Video'da yönetici asistanıyım.
Scott, asistente del videoclub de Gayle y Patty.
Harika, ama evimi yakışıklı gayle neşeli kızıla satmayı tercih ederim.
Genial, aunque preferiría vender la casa, a este simpático gay y a esta pelirroja vivaracha.
Ben Kansas'tan Dorothy Gayle'im ve sen de daha fazla Eski tutacaksın.
Soy Dorothy Gayle de Kansas, y tu vas a tener que contratar a más Ancianos
Tatlım, bir gayle bir lezbiyen birbirine ne kadar benzerse gerçekle kanunlar da birbirine o kadar benzer
Cariño, la verdad tiene tanto que hacer con la ley como los hombres gays con las lesbianas.
Kaçınız benim söylediklerimi anlayabilecek bilmiyorum ama, benim adım Gayle, ben bir alkoliğim.
No sé cuántos de ustedes entenderán, pero yo soy Gayle, y soy alcohólica.
Gayle yeniden doğuşa inanıyor.
Gayle está muy involucrada en la religión.
Kabartmalı ciltler masamdaki beyaz kutunun içindeler. Kapağı en son yapacağız. Gayle'e hala değişiklikler yaptırıyorum.
Las carpetas están en una caja blanca en mi escritorio ¿ podrías hacer las carátulas?
Gayle.
¡ Gale!
Adı, Gayle Keating.
Se llamaba Gail Kiddy.
Gayle cinayetini ve diğer 9 cinayeti de üstlendi.
Confesó el asesinato de Gail y de otras 9 muertes.
Deborah Gayle.
Deborah Gayle.
Bayan Gayle çılgın taleplerin kraliçesiydi.
Miss Gayle era la reina de los pedidos extraños.
Bayan Gayle'in arkadaşı yoktu.
Miss Gayle no tenía amigos.
- Deborah Gayle'in.
De Deborah Gayle.
Deborah Gayle'in dişlerinin ardında bulduğumuz kırmızı madde ojeymiş.
¿ La sustancia roja que hallamos detrás de los dientes de Deborah Gayle? Esmalte de uñas.
Bay Katsui. bağışlayın, ama Deborah Gayle balon balığı zehirlenmesinden öldü.
Katsui, con el debido respeto... Deborah Gayle murió por veneno de Pez Globo dos horas después que...
Bayan Gayle çok özel bir müşteridir.
Miss Gayle es una clienta muy especial.
- Tekrar bilime. Biri Deborah Gayle'i öldürdü.
Alguien mató a Deborah Gayle.
- Deborah Gayle'in bahar koleksiyonunu açtım.
Acabo de abrir la línea de primavera de Deborah Gayle.
Deborah Gayle'in ağzında bulduğun ojeyi hatırlıyor musun?
¿ Recuerdas el esmalte que hallamos en los dientes de Deborah Gayle?
Onu ödedim. - Deborah Gayle ile ilgili.
- Es por Deborah Gayle.
Eskiden Deborah Gayle'in asistanıydım.
Solía trabajar como asistente de Deborah Gayle.
Gayle.
Gayle.
Bir grup gayle ağaçların arasında koşturmak mı?
¿ Corriendo alrededor del bosque con una bola de rarillos?
Ben Gayle.
Soy Gayle.
Senden hoşlanıyorum, Gayle.
Me gustas, Gayle.
Beni tanımıyorsun, Gayle.
No me conoces, Gayle.
- Gayle, kapıda biri var.
- Gayle, hay alguien a la puerta.
Gayle hakkında mı konuşuyorsun?
¿ Estás hablando de Gayle?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]