Gazla перевод на испанский
974 параллельный перевод
Tamam. Gazla.
Vamos, arranca.
Gazla!
¡ Písale!
Buckingham Sarayı, gazla!
Al Palacio de Buckingham, ¡ y deprisa!
Evi gazla doldur.
Llena la casa de gas.
Zehre göre olanlar zehrin t ürüne göre ayrılır çürütücü, tahriş edici, gazla, alkoloidlerle, uyuşturucuyla,... proteinlerle, falan filan.
Suicidio por veneno. Subdivididos en corrosivo, irritante, gaseoso, alcaloide, narcótico,... proteínico, alcohólico y demás. Suicidio por salto.
Hepsini gazla boğdu ve bir kaza gibi görünmesini sağladı.
Los gaseó e hizo que pareciera un accidente.
Lanet olasıca gazla başka kaza olmasını istemediğim için pencereyi açtım.
Lo hice porque no quería otro accidente... con el maldito gas.
Araba bin ve gazla.
Sube y ponte en marcha.
- Gazla bakalım.
- Arranca.
Gazla.
Deprisa.
Oda gazla dolmuştu, Ben de onu açık havaya çıkardım.
La habitación estaba llena de gas, así que la he sacado a que tomara el aire.
Becky, gazla!
¡ Becky, arranca!
Gazla saldırıların fotoğraflarını görmüş ama bence bir anlam taşımıyor.
Ha visto fotos de gente envenenada por el gas, pero a mí no me afecta.
Gazla bayılttığımız iki muhafızla kafalarına geçirdiğimiz iki herif hakkında haber yok.
Nada sobre los guardias que gaseamos o los dos tipos que golpeamos.
Hadi, gazla.
- Marchaos.
- Gazla!
- ¡ En marcha!
Gazla!
Conduzca rápido.
- Kim deliymiş göstereyim. Gazla!
- Te diré quién está loco. ¡ Acelera!
- Haydi gazla.
- ¿ Por qué tanta prisa?
Gazla! - Bu gece Viareggio'da kalır mıyız?
¿ Esta noche qué hacemos, dormimos en Viareggio?
Keşke evi gazla ısıtsaydık.
Ya podrías haber instalado la calefacción a gas.
Gazla yoksa kız bizden önce orada olacak.
Date prisa o ella llegará antes.
Ben şansımı gazla deneyeceğim.
Eso lo decido yo.
Tamamdır Courtney, gazla. Göreceğini gördün.
Muy bien, Courtney, vete.
Gazla!
¡ Lárgate!
Hep, kayma yönünün aksine gazla!
Acelera dirigiéndote en el sentido opuesto.
Gazla!
¡ Vamos!
Ve bir gün onu gazla öldürdüler.
Y le dieron gas ahí mismo.
Will, bu mahzenin komple gazla dolması sence ne kadar sürer?
Will, ¿ cuánto crees que tardará el gas en desplazar todo el aire de este sótano?
Sıcak hava borularının çoğu sızdırıyordu sıcak hava, işlenmemiş gazla karışıyordu.
Algunas cañerías tenían fugas, se mezclaba el aire caliente con el gas.
Patlayıcı gazla birlikte gidelim!
¡ Dejen los morteros!
Diğer galaksiye gazla!
¡ A la próxima galaxia!
Dış dünyadan soyutlanmış bir odada izolasyon. Çünkü içerisi ölümcül bir gazla dolu. İnsanın hayatını devam ettirebilmesi için maske takması gereken oda içerideki mevcut koşulları hızlı bir şekilde modern insanları yaşayabileceği seviyeye çekmekte.
" El aislamiento en una cámara en la que la comunicación con el exterior es imposible... porque la atmósfera es mortal, en una cámara en la que... es necesario llevar una máscara para sobrevivir,
Ve madenler o gazla dolu.
Las minas están repletas de ese gas.
Gazla olmaz.
Con el gas, no.
Ben izin veriyorum, şimdi gazla.
Se lo autorizo yo, vamos.
- Sen gazla, neresi olduğunu söyleyeceğim.
- Echa a andar. Te diré adónde.
Kendini gazla zehirleyen bir sürrealist.
Un surrealista que se suicidó con gas.
Bir politikacıdan daha fazla gazla dolu!
¡ Tiene más gas que un político!
Gazla!
¡ Acelerá!
Gazla yavrum!
¡ Acelerá, nena!
Biraz gazla!
¡ Gasolina!
Gazla.
Gasolina
Herkesin gazla zehirlendiğini görmek istiyorsun herhâlde?
Todos al gas, ¿ sí?
Nasıl yaşamış bu gazla?
¿ Eh, chicos, como puede vivir algo lleno de gas?
Hadi, gazla!
Vamos, acelera!
Gazla!
acelera!
Eğer ona mermiyle zarar verilirse, ya da bir çeşit gazla... hiç şüphesiz, o henüz çok küçük ve vücudu çabuk zarar görebilir... özellikle ateşli silahlar ve patlayıcılardan.
Podrían eliminarlo de un balazo, o mejor aún con algún gas. Es muy pequeño y las balas o los explosivos...
- Gazla.
- Acelere.
Gazla bayıltmıyorsunuz, değil mi?
¿ no usa gas, no?
Gazla.
¡ Vámonos!