Gemi перевод на испанский
12,055 параллельный перевод
Gemi turu şirketinin yetersizliğinden.
Culpa de la ineficacia de la línea de cruceros.
Geminin tekne kısmında içi boş bir alan olmalı gemi her sallandığında yankıya benzeyen sinyal zıplamalarına sebep oluyor.
Eso eso, Walt. Tiene que haber un espacio hueco en el casco en algún sitio que causa que la señal rebote como un eco cada vez que el barco choca con una ola.
- Pek gemi güvenliği gibi gözükmüyorlar.
No parecen de la seguridad del barco.
- Bu gemi artık benim.
Ahora este es mi barco.
Ehliyetli bir kaptan, yasal bir ticari gemi büyük mavi yolculuk gemilerine kıyasla en az gümrük sorunu büyük silahlar için harika bir gizleme mekânı.
Capitán licenciado, una embarcación comercial legítima, mínimos problemas de aduanas en comparación a los grandes cruceros. La tapadera perfecta para el gran armamento.
- Peki ya Afrika'ya gidecek gemi?
¿ Qué hay de un barco a África?
Hiçbir Liverpool gemi kaptanı seni Afrika'ya götürerek zaman kaybetmeyecektir.
Ningún capitán de barco de Liverpool va a perder el tiempo llevándote a África.
Gemi gidilecek varış noktasına kendisi gidecek.
La nave volará por sí misma desde su destino de origen.
Gemi şu an acil güç durumunda çalışıyor ancak yaşam destek ünitesi tamamen kapanmadan en az 6 saat öngörüyorum.
La nave está operando con energía de reserva, pero estimo que tenemos al menos seis horas antes de que el soporte vital se venga abajo por completo.
Bu gemi bizi zengin edecek mallarını sunmadı daha.
Esta nave aún tiene que renunciar a sus riquezas.
Android, senden bu gemi enkazında bulunan her bir veriyi ince ince elemeni istiyorum.
Androide, quiero que examines cada dato que puedas rescatar de esta nave.
Ne yapmamı isterdin? Yemeye çalıştığı insan kolunun yanına içecek ısmarlamamı mı? Gemi çoktan delik deşik oldu, daha fazlasını biz açmayalım.
¿ Qué quieres que haga, que le ofrezca una copa para acompañar el brazo humano que estaba mascando? Esta nave ya está llena de agujeros, no hagamos más si podemos evitarlo.
- Gemi oraya niye gidiyor?
¿ Por qué iría ahí la nave?
Gemi motorları makul parametreler dahilinde çalışır durumda.
Los motores de la nave están operando dentro de parámetros aceptables.
Gemi bilgisayarında mürettebatla ilgili başka bir kayıt var mı?
¿ Existe algún registro sobre otro miembro de la tripulación...
Gemi, bağlantısını attı ve felaket bir kesintiden kaçınmak için ilgili bütün sistemleri kapattı.
La nave ha desconectado el enganche y apagado... todos los sistemas relacionados para evitar un fallo catastrófico.
- Gemi buhar olur.
Esta nave va a explotar.
Buraya bir sürü gemi gelir.
Muchas naves pasan por aquí.
Gemi tamir olunca ne olacak peki?
¿ Y qué sucede una vez que la nave es funcional de nuevo?
New York'tan Nova Scotia'ya son gemi 30 Kasım'da kalkıyor.
El último barco parte de Nueva York a Nueva Escocia el 30 de noviembre.
Bencil, her şeyin en iyisini ben bilirimci bir gemi arkadaşıyla tek başıma kaldığım gerçeği mi?
¿ El hecho de que estoy atrapado con un egoísta, egocéntrico sabelotodo por compañero de tripulación?
Gemi, şu an uzay istasyonunun veri merkezine doğrudan bağlı.
Investigación. La nave está conectada al núcleo de la estación espacial.
Gemi tamiratında yandı.
Un incendio eléctrico reparando la nave. Aparte del daño localizado,
Gemi yok edildi.
La nave ha sido destruida.
Far Horizon'un hastalık taşıyan bir gemi oluşunu bahsetmeye değer bulmadın mı?
¿ No pensaste que valía la pena mencionar que la Far Horizon era una nave asolada por la enfermedad?
Sence nereye götürüyorlar? Gemi bu akşam kalkıyor.
La nave marcha esta noche.
Bir gemi bulmamız gerekiyor.
Tenemos que meternos en una nave. No tenemos dinero.
Gemi güç kaybediyor.
La electricidad se está yendo por toda la nave.
Gemi şu an ışık hızında ama çıktıkları anda onlarla iletişim kuracağım.
La nave está en FTL, pero una vez se pare, intentaré comunicarme.
Gemi sistemlerinin üzerinden geçiyorum.
Estoy repasando los sistemas de la nave.
Çarpışma anında gemi buharlaşacak.
Esta nave se vaporizará con el impacto.
Yakında başka gemi var mı?
¿ Hay alguna nave cerca?
Ayrıca gemi de bizde kalır.
Además, así conseguimos quedarnos con la nave.
Bu ortaya çıkınca, gemi bir tür kendini tanılama işlemi başlattı.
La nave iba a pasar algún tipo de autodiagnóstico cuando esto sucedió.
Burası küçük bir gemi.
Es una nave pequeña.
Gemi etrafta olduğu sürece sorun yok.
Una vez alrededor de la nave, no habrá problema.
Gemi hasar aldı ve acil müdahale gerekiyor.
Esta nave está dañada, y requiere atención inmediata. ¡ Te has vuelto a activar!
Uzun menzil sensörleri bize doğru gelen bir gemi sinyali yakaladı.
Los radares de largo alcance acaban de encontrar una nave que se dirige a nosotros. ¿ Qué tipo de nave?
15 Ocak 1792'de on beş gemi Sierra Lione'a gitmek için çapalarını çekip yelken açtılar.
ikerslot, Darth Vader menoyos El 15 de enero de 1792, nuestros quince barcos levaron anclas y emprendieron viaje hacia Sierra Leona.
Chekura'nın gemisi Nova Scotia'daki Annapolis Royal'e yöneldiğinden beri oraya gitmek istedim. Ama binebileceğim tek bir gemi vardı ve o da Shelburne'a gidiyordu.
Querría haber ido a Annapolis Royal en Nueva Escocia, porque ahí es a donde se dirigía el barco de Chekura, pero solo podía montar en un barco, y este iba a Shelburne.
- Shelburne'dalar. Gemi boşaltıyorlar.
Están en Shelburne, descargando barcos.
- Şu gemi nereye gidiyor?
Ese barco, ¿ adónde va?
Amy beni terk etmiş olabilir ama hiç değilse gemi turundayken güverte havuzunun orada gerçekleşmedi bu.
Puede que Amy me haya rechazado... pero al menos no fue en la piscina cubierta de un crucero Carnival.
Bir gemi dolusu insanın daha içini deşmesi için mi?
¿ Eviscerar otra multitud?
Gemi mutfağını Puget Sound Boğazı'na taşıyacağım.
Voy a tomarme el tren donde haya mucho público.
Bu ağ üzerinden yanlış söylentiler ve yanıltıcı görüntüler yayınlandı. Sizleri manipüle etmek ve bu gemi ve içindeki insanları düşmanınız gibi göstermeye çalışan yalanlar söylendi.
Rumores despreciables y videos engañosos... se han transmitido por esta red, mentiras pensadas para manipularlos, para hacerles creer que este barco... y su tripulación eran sus enemigos.
Ben gemi ile limana gelmiştim.
Ese es el puerto al que navegué.
Gemi mi o?
¿ Es un barco?
Ülkedeki en büyük pompalama istasyonu orada. Kanalı kapatacak 2 mil uzunlukta bir set var. Ayrıca büyük ilaç ve yiyecek mağazaları bağımsız bir hidroelektrik santrali ve bir sürü gemi var.
Tiene la estación de extracción más grande del planeta, más una pared de 2 millas que puede sellar el canal, además de grandes tiendas de alimentos, medicinas, una hidroeléctrica independiente rejilla, un montón de barcos.
Hayır, gemi yerinde.
- No, la nave sigue aquí.
Ne tür bir gemi?
De la Autoridad Galáctica.
gemiye hoş geldiniz 43
gemici 18
gemiye 20
gemide 24
gemiler 24
gemiyi terk edin 30
gemim 22
gemiye hoş geldin 19
gemiye hoşgeldiniz 18
gemici 18
gemiye 20
gemide 24
gemiler 24
gemiyi terk edin 30
gemim 22
gemiye hoş geldin 19
gemiye hoşgeldiniz 18