Gidip bakacağım перевод на испанский
796 параллельный перевод
- Bilmiyorum.Gidip bakacağım
- No Io sé. Iré a echar un vistazo.
Sanırım gidip bakacağım.
Voy a echar un vistazo.
Ben gidip bakacağım.
Voy a ver.
Gelmek üzeredir, ama hemen gidip bakacağım.
Creo que viene hacia aquí, pero me aseguraré.
- Gidip bakacağım.
- Iré a hablar con él.
- Ben gidip bakacağım.
- Voy a ver qué pasa.
- Gidip bakacağım.
- Echaré un vistazo.
- Bay Marlowe'a ne oldu gidip bakacağım.
- Averiguar qué pasó con el señor Marlowe.
Gidip bakacağım.
Voy a ver.
McLean ne yapıyor gidip bakacağım.
Voy a ver qué hace McLean.
Gidip bakacağım.
Iré a ver que es. Espere aqui.
Tamam onbaşı, herkesi çabucak topla. Ben gidip bakacağım.
Recoged el equipo todo lo rápido que podáis.
Ben gidip bakacağım.
- Iré y miraré.
Gidip bakacağım!
¡ Iré y lo verificaré!
Zeke, kızılderililerin köylerine dönüp dönmediklerinden emin olmak için gidip izlerine bakacağım.
Voy a seguir a los indios, a asegurarme de que regresen a sus poblados.
Pekala, sanırım gidip onu alıkoyan şeyin ne olduğuna bakacağım.
Voy a echar un vistazo, a ver qué es lo que pasa.
Gidip neler olduğuna bakacağım.
Voy a ver qué significa esto.
Sıraya girme! Gidip, hanıma bakacağım.
Voy a ver a la patrona.
Wynant'ın dükkanına gidip niye kapalı olduğuna bakacağım.
Iré a la tienda de Wynant a ver por qué está cerrada.
Anita nasıI gidip bir bakacağım.
Iré a ver cómo está Anita.
Gidip oğlum Tony'ye bakacağım.
Voy a ver a mi hijo, Tony.
Ben gidip bir daha bakacağım.
Creo que iré a ver otra vez.
- Pekala, gidip bir bakacağım.
- Echaré un vistazo.
Gidip kendim bakacağım..
lré yo mismo a investigar.
Burada kalın dedim. Gidip neler oluyor bakacağım.
No se muevan, ya voy yo a ver lo que sucede.
Gidip, bakacağım.
Iré a ver.
Ben gidip çocukların ne yaptığına bakacağım.
Iré a ver cómo se están llevando los jóvenes.
Ben gidip, Matecumbe Yoluna bakacağım.
Bajaré hacia Matecumbe.
Gidip çocuğa bakacağım.
Voy a ver al niño.
Gidip ona bakacağım.
Voy a ver si necesita algo.
- Gidip ona bakacağım.
- No, voy. - ¡ Quédate!
Gece mahkemesine gidip bir şey var mı diye bakacağım.
Voy a ir al juzgado de guardia para ver si puedo encontrar algo allí.
Gidip bir bakacağım.
Iré a echar un vistazo.
Gidip ne olduğuna bakacağım.
Iré a echar una mirada.
Gidip bir bakacağım Benimle kim gelir?
Voy a ver. ¿ Quién me acompaña?
Gidip bir şeye bakacağım.
Iré a echar un vistazo.
- Şimdi gidip, bakacağım ona.
- Pasaré a verla ahora mismo.
Gidip Angie ve çocuklar ne yapıyor, bir bakacağım.
O quizás vaya a ver qué van a hacer Angie y los muchachos.
Gidip domuza bir bakacağım.
Iré a dar una vuelta para ver al cerdo.
Gidip bir bakacağım.
Iré a ver.
Ridley ile çabucak gidip, bir kaç resim çekip ve ne bulacağıma bakacağım.
Iré con Ridley, haremos un par de fotos y a ver qué descubro.
Ben gidip bir bakacağım.
Voy a ver qué pasa.
Sanırım gidip o resme bakacağım.
Creo que iré a ver ese retrato. Adiós.
Gidip postaya bakacağım.
Voy al hotel a ver si tengo correo.
Şimdi gidip arkadaşımın burnuna bakacağım.
Iré a ver la nariz de mi amigo.
Gidip neler olduğuna bakacağım.
Voy a ver qué pasa.
Gidip bir bakacağım.
Ah, sí, voy a ver.
Gidip ona bakacağım.
Iré a verle.
Gidip bir bakacağım.
Tendré que comunicarlo.
Bunkerlere gidip bir bakacağım.
Iré a mi refugio y miraré.
Şimdi gidip, Lulu'yla ne yaptığına bakacağım.
Voy a ver a dónde estamos parados con Lulu.