Gig перевод на испанский
90 параллельный перевод
- Dün gece Gig'in arabasını Nancy's'in önünde gördük.
Anoche vi el coche de Gig aparcado en la casa de Nancy.
Sonra arabasından çıktı ve bize doğru yaklaştı... Ve Gig'in arabasını yürütmemize yardım etti.
Y lo mejor de todo es que bajó del coche y muy amablemente vino hacia nosotros para ayudar a empujar.
Derken, Gig evinden çıktı ve... "Arabamı çalan kim?" diye bağırmaya başladı.
En ese momento salio Gig de su casa gritando "¡ Me están robando el coche!"
Gig durumu ört bas etmeseydi başımız belaya girecekti.
- Me lo imagino. Mira, de nos ser por Gig estaríamos metidos en un buen lío.
This is our second gig. This is the second time we've ever played in front of people, man!
Esta es la segunda vez que tocamos en público.
Benim, Gig.
Soy yo, Gig.
Gig!
¡ - Es Gig!
Bir imza verir misin?
¿ - Gig, puedo tener su autógrafo?
Gig Fontaine Tugboat Danger'ın yıldızı.
Es Gig Fontaine, La estrella de Peligro del Remolcador.
Gig, lütfen, lütfen.
Gig, por favor, por favor.
- Gig, bir gülümser misin?
- Denos una sonrisa, Gig.
Gig!
¡ Gig!
Ben "gig" diyemem ( icraat ).
No puedo decir "puesto".
Bu ise 20-gig bataryası alıyor.
La otra nave tiene células de 20 gigas.
Gig Young 1978'de kendini ve karısını vurdu.
Gig Young disparó contra la mujer y contra sí mismo, en 1978.
Tamam, kendine iyi bak Gig.
Okay. Ten cuidado, Kid.
Öncelikle, bak eğer ben kulüp sahibi olsaydım Sunshiny Day Kulüp'ün ahlaksız sahibi ama ben Büyük Kardeş'im Gig.
Mira. Si yo no fuera el presidente del Rotary Club el vice-presidente del Sunshiny Day Club y tu hermano mayor.
Gig, daha yeni basit bir soygunu elime yüzüme bulaştırdım. Lanet eyalet piyangosunu kurcalamadan önce bunun tadını çıkarmama izin ver.
Gig, apenas puedo creer que me convencieras de hacer el robo farsante... que me caliento de solo pensar sobre manosear... la puta loteria estatal!
Hayır Gig, bardağım tamamen boş.
No, no es asi, mi vaso esta totalmente vacio.
Not almaya başla çünkü Gig ve ben bunu konuşmaya başladığımızda altın fikirler havada uçuşacak. Hiçbirini unutmak istemiyorum.
Mejor empiezas a tomar notas porque cuando Gig y yo empecemos el show... va a haber oro volando por aqui y no quiero que nada quede librado al azar.
- Hey Gig?
- Eh, Gig?
Evet benim. Gig.
Si, yo soy Gig.
Gig, Jerry Green adlı bir adam tanıyor musun?
Gig, usted sabe algo de un hombre llamado Jerry Green?
Dale, ben Gig.
Es Gig, Gig te habla.
- Seni Gig gönderdi değil mi?
- Gig te envio?
Gig'i insanları öldürtmekle suçluyorum.
A la mierda Gig, por todas las personas que mataron.
Şimdi Gig'in kulübünde haftada beş gece çalışıyor.
Ahora trabaja 5 noches a la semana en lo de Gig's.
Gig 1990'da Microsoft'un gizli bir hissesini satın aldı.
Gig compro unas acciones robadas de algo llamado "Microsoft" en 1990.
The Great Gig ln The Sky'daki vokal soloyu dinle.
Escucha el solo en "The Great Gig in the Sky".
"Us And Them" and "The Great Gig In The Sky", inanılmaz akor parçaları ve mükemmel müzik örnekleri.
'Us and Them'y'The Great Gig in the Sky'es música de piano magnífica. Son temas realmente maravillosos.
Cherry Top, Sky Marker ve Whirligig.
Cherry Top, Sky Marker y Wurly Gig.
- Akla zor gelecek bir şey mi bu?
- ¿ Cosama-que-cama-giti-gig?
Hadi Gigi. Beşiğe dönelim.
Vamos, Gig, Volvamos a la cuna.
Evet. Hadi Gig.
- Sí, bueno...
Biraz uyu, olur mu?
- Vamos, Gig, duerme un poco.
Kendi işimle uğraşıyordum, gig...
Yo estaba trabajado en mi propio caso.
Kimse gig simulatörünü ilk seferinde geçemedi.
Nadie pasa el simulador la primera vez.
Daha iyi verdik benim Başkalarının gig barmenlik.
Mejor que no has dado mi atencion del bar a alguien mas.
Senin barmenlik gig?
Tu atencion del bar?
[bleep] man, we got a gig tonight!
¡ No ( joda ) mano, tenemos un toque esta noche!
How we supposed to play some gig with the horn guy dead and the singer woman dead?
¿ Como se supone que toquemos con el tipo de la trompeta y la cantante muertos?
Mother [bleep] man, we got a gig tonight, man!
¡ ( Puta ) madre mano, tenemos un toque está noche, mano!
I got a gig tonight, man.
Tengo un toque esta noche, mano.
But I got to make it to the gig, man!
¡ Pero tengo que llegar al toque, mano!
Don't never miss no gig!
¡ Nunca me pierdo un toque!
You gave the gig away, man?
¡ ¿ Diste el toque a otro, mano?
Gig!
¿
Eğer hesaplarsak, bizim gemide 90-gig bataryası vardı.
A ver, tenemos 90 gigas.
- Gig.
.
Harika Gig.
Grandioso.
GİG'yi getir.
Llévanos a una V.I.M..