Gitano перевод на испанский
591 параллельный перевод
İki çingene kostümü verin bana hemen.
Tráeme dos disfraces de gitano.
Çok çabuk ol, çingene dilenci.
Y date prisa, gitano mendigo.
- Evet, Edgar? Ağabeyinin bu çingeneyi evde nasıl tuttuğunu anlayamıyorum.
No puedo entender como su hermano tolera a ese gitano en la casa.
Bu çingenenin kötü ruhu seni ele geçirmiş.
El alma malvada de ese gitano se ha apoderado de usted.
O çingene pisliğin peşine düştüyse, bırak gitsin.
Si ha ido detrás de ese gitano, que corra.
Tüm dünya boktan bir çingene dilenciyi temizlediğim için doğru yaptığımı söyleyecek!
¡ El mundo entero dirá que hice bien en librarle de un despreciable gitano!
Bugün öğleden sonra kasabadan geçen çingene bu.
Es el gitano que pasó por el pueblo esta tarde.
Çingene Bela, Jenny Williams'ın cesedinin yanında ölü bulundu.
- Muy bien, señor. Bela, el gitano, fue encontrado cerca del cuerpo de Jenny Williams.
Larry, Çingene dün gece öldürüldü.
Larry, anoche mataron a Bela, el gitano.
Heyecan ve şaşkınlık içinde Çingene öldürüldü.
En la conmoción y la confusión, mataron al gitano.
- Bu Çingene falcı.
- Ése es el gitano adivino.
Çingene Bela bir kurtadamdı.
Bela, el gitano, era un hombre lobo.
Çingene tavşan yakalar, tilki yakaladığını söyler.
Si un gitano caza un conejo, dice que es un zorro.
Hayır, çingenenin de değil.
- No... Del gitano no.
- Çingene çok korkuyor ondan.
El gitano le tiene miedo.
Tembel herif, neler anlatıyorsun orada, iğrenç çingene dölü?
¿ Qué estás diciendo, vago, hijo de un gitano impresentable?
Cevap versene, çingene!
¡ Responde, gitano!
- Çingene hakkımda ne anlattı sana?
¿ Qué decía ese gitano sobre mí?
Çingenenin niyeti iyi, fakat bir işe yaramaz.
El gitano no sirve para nada, aunque sus intenciones sean buenas.
Ne haber, Çingene,..
¿ Qué hay, gitano?
Çingene, uçakları gördün mü?
Salud, gitano. ¿ Viste los aviones?
- Çingene, köprüden ne haber?
- Gitano, ¿ qué hay del puente?
- Ağzını topla!
- Calla, gitano.
Söylediklerine dikkat et, Çingene!
¡ Cuidado con lo que dices, gitano!
Çingene'ye ne oldu?
¿ Qué le ha pasado al gitano?
- Bir çingene vurabilirim.
- Soy capaz de matar a un gitano.
Bir çingene olmasaydın, seni vurabilirdim.
¡ Si no fueras un gitano, te mataría!
- Kapat çeneni!
- ¡ Calla, gitano!
El falı meselesi, sadece bir çingene palavrasıydı.
Lo de leerte la mano era todo rollo gitano.
Çingene bir falcıdan geldiğini söyleyin.
Es de parte de un adivino gitano.
Çok güzel gözleri olan bir çingene falcıdan.
Un adivino gitano de hermosos ojos.
- Çingene Beragon.
- El gitano Beragon.
Çingenelerin kampında, birbirimizle gözgöze geldiğiniz an, sonrada kumarhanenin penceresinde ve az önce elimi size uzattığımda.
La primera vez, cuando nos miramos en el campamento gitano luego en la ventana del casino y otra vez, ahora, cuando le he tendido mi mano
- Tamam. Çingene.
- Muy bien. ¿ Gitano?
Ah. "Sky Gipsy"?
¿ "Gitano del aire"?
Ne at bulundu ne de çingeneler.
Nunca cogieron al gitano, ni encontraron el caballo.
O bir Çingene gibi vahşiydi.
Era salvaje como un gitano.
Bir Çingene gibi vahşi.
Salvaje como un gitano.
"Erkek için mi?" dedin, ben de, "Evet, Çingene gibi vahşi bir adam için." dedim. Hatırladın mı?
Le dije que era para un hombre salvaje como un gitano.
Ama o kadar esmer ki bir çingene çocuğu bile olabilir.
Pero es de piel tan oscura Podría ser perfectamente la hija de un gitano.
Mulatşak... Mulatşak, bir iki saat süren bir olaydır. Bütün Macarlar bu zaman zarfında kendilerini Cennette sanır bütün Çingeneleri de Melek!
Mulatschak es cuando por algunas horas... los húngaros creen estar en el cielo... y que cada gitano es un ángel.
Ben çingeneyim.
Yo, soy un gitano.
Bir çingene mi?
¿ Un gitano?
Ben hırsız değilim, bir memurum ve de bir üniversite öğrencisi.
No soy un ladrón ni un gitano, soy un oficial y he ido a la universidad.
Gerçek bir çingene için kalbin yumuşak diyor.
Dice que su corazón es demasiado blando para ser un auténtico gitano.
Çingene kampında hayatını kurtardım.
Salvé su vida en el campamento gitano.
Bir Çingene onu kısrağa bindirmiş.
Un gitano le hizo subir a una yegua.
- Çingene mi?
- ¿ Un gitano?
Adrian daha yeni gömüldü ve bu Çingene bir atla -
Adrian está enterrado. Y este gitano...
Seni çingene dilenci!
¡ Gitano mendigo!
Bir erkek gömleği için mi? İpeği teninde hissetmeyi seviyor her şeyi gül rengi olsun istiyor. Bu adam bir Çingene gibi vahşi.
Es salvaje como un gitano.