Goril перевод на испанский
925 параллельный перевод
Şimdi de St. Louis ve diğer goril büyük maçtan hemen önce beni yarı yolda bıraktılar.
Y ahora, St. Louis y ese otro gorila... me abandonaron una semana antes de este gran juego.
Baksana Charlie, bu goril gerçek mi?
Charlie, ¿ es de verdad el gorila?
Hanımefendi, goril gerçek olsa çoktan tabanları yağlamıştım.
Señora, si ese animal fuera de verdad yo no estaría aquí.
Bu goril altı kişiyi öldürmüş.
El gorila mató a seis hombres, ¿ saben?
Goril şapkanı kaptı ve beyefendi yerine yenisini göndermiş.
El mono te sacó el sombrero y el caballero te envió otro.
Goril.
Un gorila.
- Goril kanı.
Es sangre de gorila.
ÖIdüler çünkü damarlarına goril kanı enjekte edilmişti.
Murieron porque les inyectaron sangre de gorila en las venas.
Bir goril.
Un simio.
Size söylüyorum, o kadını o goril öldürdü.
Les digo que la mató ese simio.
Goril.
De mono.
- Bırak beni, goril!
- Suéltame, mono gigante.
- Bir tür goril olduğunu duydum.
- Es una clase de gorila.
Carlo, Irene için goril taklidi yap. Her zaman hoşuna gitmiştir.
Carlo, haz tu imitación del gorila para Irene.
Neden goril taklidi yapmayı bırakıp insan taklidi yapmıyorsun?
- No. ¿ Por qué no dejas de imitar a un gorila e imitas a un hombre?
Bir gün goril avına çıkacağım ve ıskalamayacağım da.
Algún día iré a la caza de gorilas y no fallaré.
Kahretsin. Beyaz bir goril mi?
Caramba... ¿ Un gorila blanco?
Yolda goril için durmayacağız.
No habrá tiempo para capturar gorilas.
Bir goril!
Un gorila.
Bana 10.000 dolarlık bir çek yaz... herkes mutlu olsun. Goril dahil.
Extiéndeme un cheque por 10.000 dólares... y todos quedarán contentos, gorila incluido.
McGann, İnsan kılığına girmiş bir goril.
El gorila con ropa de hombre, McGann.
Tıpkı goril Bolgat'ı öldürdüğün gibi.
Igual que mataste a Bolgat, el gorila.
Neye gülüyorsun öyle şapşal goril?
¿ De qué te ríes, ganso?
Öyleyse bir taksi ayarla, seni ahmak goril!
- Entonces consígueme un taxi, grandulón.
Bir canavardı, Watson. Bir manda gibi göğsü ve bir goril gibi de kolları vardı.
Un monstruo con el pecho de un búfalo y los brazos de un gorila.
- Bu goril zararsız mı?
¿ Ese gorila es seguro?
- Joe goril değil, o bir şempanze.
Joe no es un gorila, es un chimpancé.
Seni koca goril.
Grandísimo gorila.
O deli bir goril.
El loco gorila.
Ama bir sonraki yıl sefere parayı goril kafesinde taşı.
El próximo año llevaremos el dinero en la jaula del gorila.
Eğer vazgeçmediyseniz, sizi goril ülkesine götürmeyi isterim.
Si ya estáis listos, me encantaría llevaros hasta los gorilas.
Bir iki yavru goril için iyi para teklif etmişlerdi.
ofrecen un buen precio por una pareja joven.
Ayrıca, yedi yıldır goril ülkesine gitmemiştim.
Además, hace años que no voy por allá.
Orası, Goril Ülkesinin başladığı noktadır.
Allí empieza el país de los gorilas.
Demek siz iyi insanlar goril ülkesine gideceksiniz.
De modo que van al territorio de los gorilas.
Goril ülkesi.
El territorio de los gorilas.
Goril mi?
¿ Los gorilas?
Güzel goril.
Bonito gorila.
Bir goril gibi kendi ağına yakalanmış ve nasıl kurtulacağını da bilmiyor.
Estás atrapado en tus propias redes como un gorila y no sabes cómo escapar.
Orada biraz daha kalıp bir iki yavru goril yakalamaya çalışacağım. Gezinin parasını çıkartayım en azından.
Me quedaré unos días para ver si atrapo un par de gorilas jóvenes y me pago el viaje.
Demek ki, goril gibi görünsen de bunun bir önemi yok.
No importa si eres feo como un mono.
İkincisi bir gorili andırıyordu, kocaman bir goril.
El segundo parecía un gorila, un gran gorila.
O bir afacan, bayan, bir goril gibi.
Es juguetón como un gorila.
Olsa olsa bir goril olurdu.
Excepto, quizás, un gorila.
O goril.
Ese gorila.
Bu bulduğun adam gibi birkaç tane goril ve birazcık içkiden sonra bakmışsın...
Un par más de indeseables como el que te ha traído, un poco de alcohol y...
-... bir goril olduğuna inanıyorsun.
- que Dios es un gorila.
Mutlu küçük goril.
Es un desgraciado.
Yaşlı bir kadının hayatıyla ilgileniyorum, dolaba kilitlediğim iki eli silahlı goril bozuntusu ve çatıda zorla tuttuğum bir muhabir var.
Tengo un par de matones encerrados en el servicio... un periodista amordazado en el ático... Hay tres periodistas en el ático.
- Goril mi?
- ¿ De gorila?
Bir goril!
Allá va. ¡ Es un mono!