Günlerce перевод на испанский
1,395 параллельный перевод
Günlerce yürüyorlar.
Caminan durante días.
Günlerce neler yaşadığını bilmiyordum.
No sabía por lo que tenía que pasar día tras día.
- Günlerce Jim, April'in iyi bir anısını hatırlamaya çalıştım.
Hace días que intento recordar algo bueno de April, y sólo se me ocurre una cosa.
günlerce tek kelime konuşmadım. ruhum paramparça oldu.
Día tras día sin una palabra, quedé prácticamente despedazada.
Ve ardından da şeker ormanının yedi katmanını... geride bırakmam gerekti. Sonra da damla sakızı denizinde günlerce yüzdüm.
Así que, viajé a través de los siete niveles del bosque de bastoncitos de caramelo, pasé por el mar de gominolas onduladas,
Sonra da damla sakızı denizinde günlerce yüzdüm.
Y por fin surqué el mar de gominolas onduladas.
"Önce Şeker Ormanı'nın yedi katmanını... " geride bıraktım, " sonra da damla sakızı denizinde günlerce yüzdüm,
Viajé a través de los siete niveles del bosque de bastoncitos de caramelo, luego surqué el mar de gominolas onduladas, y por fin, atravesé caminando el túnel Lincoln.
Bazen günlerce kimseyle konuşmadığım oldu.
A veces no hablo con otro alma viviente en muchos días.
Romanya polisi mi? Bizi günlerce alıkoyarlar.
Policía rumana, tendremos que pasar días con ellos.
Jüri kararını verdi ve günlerce süren Hollywood vari bir dramdan sonra
El jurado deliberó, luego, al pasar los días de mucha preocupación sobre un drama de Hollywood,
Seni günlerce seyrettim. Benim için bir tutkuya dönüştün.
día tras día te miraba, te convertiste en una obsesión para mí.
Doğu Denizinden gemiyle günlerce uzakta.
Muchos días en bote cruzando el Mar Oriental.
Günlerce düşünmüştüm o konuda. Ama özellikle o gün gerçekten çok garipti.
Ya me lo había parecido antes, pero esa tarde estaba rarísima, en serio.
Ve adamlar o bölgede günlerce bu olaydan bahsettiler.
Se habló de ello en el distrito por semanas.
Sakız. "Çiğneyenin ağzı günlerce simsiyah olur."
"Chicle. Dejará cualquier boca negra durante días."
Bazen günlerce gelmez. Amerikan tarihi vizesi için deli gibi çalışıyorum. Ama istediğiniz yere bakın.
He estado estudiado Historia Americana, siéntanse libres de mirar.
Linda'yı sürüklerdi. Kız günlerce uykusuz kalırdı.
Um, solía arrastrar a Linda, la mantenía días por vez.
Metamfetamin kullanmak için gidip günlerce kaldığımız bir yer vardı.
Hay un lugar que solíamos ir a drogarnos... a veces por días.
Burada günlerce takılırdık. Folyodan uyuşturucu çekerdik.
Solíamos quedarnos aquí por días drogándonos.
Birbirimizin yüzüne bile bakmasak da, günlerce konuşmasak da saat yedide yemeğimizi yeriz.
Quiero decir, tal vez no nos miramos y hablamos todos los días, pero cenamos juntos, a las 19 en punto.
Radyoda elektriklerin günlerce kesik kalabileceğini söylüyorlar.
La radio dice que pueden pasar días hasta que vuelva la luz.
Günlerce bekleyebiliriz.
Podrían ser días.
Günlerce mi?
- ¿ Días?
Günlerce süren görüşmelerden sonra... En sonunda yıldız filosu yeni görevimiz için beni bilgilendirdi.
Después de un día de debate la Flota finalmente me ha informado que estamos listos para proceder con nuestra nueva misión.
Onların yanında günlerce bulundun.
Pasaste muchos días en su compañía
Şampanyaya ve Herb Alpert'a rağmen günlerce üzülmüştüm.
No puedo decírtelo ahora. Ok, mira, a pesar del champaña y de Herb Albert.
İnanmıyorum ya, günlerce bu pisliği temizlerim artık.
Caray, voy a pasar días limpiando esto.
Ama sınıfımdaki birçok kadın ödeme yaptı ve dediklerine göre, Jude seni yatağına yatırdıktan sonra günlerce yanma hissedermişsin.
Pero muchas mujeres de mi clase de spinning sí... y se comenta que, una vez que hiciste calistenia de alcoba con Jude... el efecto perdura días enteros.
Şimdi muhtemelen hayal kırıklığına uğrayacak ve günlerce asık suratla gezecek.
Ahora probablemente estará decepcionada, y andará deprimida durante días.
Köylülere göre, günlerce tek bir jaffa bile görmeyeceğiz.
De acuerdo con los habitantes, no encontraremos a ningún Jaffa durante muchos días.
Onları arabasına tıkıp onlara tecavüz ettiği ve günlerce işkence ettiği etraftaki terk edilmiş depolara götürüyordu.
Las metía en su coche, las llevaba a almacenes abandonados de la zona, y allí las violaba y torturaba durante días.
Günlerce yıkanmamak.. Pireli yataklarda uyumak..
No me baño, duermo con pulgas...
Amerikalılar günlerce, ellerindeki en güçlü silahlarla Tora Bora'yı bombaladılar.
Los americanos bombardearon las montañas de Tora Bora durante varios días, con las armas más poderosas que tenían.
O mağaraya kimse gidip bakmasa insanlar günlerce orada saklanıp, yaptığımız her şeyi izliyor olabilirdi.
Si nadie hubiese subido a investigar esa cueva, podrían haber habido personas ocultándose allí durante días y mirando todo lo que hacíamos.
Günlerce bekledim ama Kara Örümcek asla görünmedi.
Esperé algunos días pero la "Araña negra" no apareció.
Ayrıca yemeden içmeden günlerce yol alabilmeli. Ava gizlice yaklaşabilmeli. Her arazide yere sağlam basmalı.
Desde luego, debe ser capaz de andar... por días sin comer ni beber... sigiloso, pie firme en cualquier terreno.
Atınız günlerce otlak bulamayacak.
No habrá pasto durante muchos días.
Bazen günlerce gelmez.
A veces se va varios días.
Genelde rüşvetle çıkmak günlerce sürüyormuş.
Creí que le tomaría algunos días pagar por su liberación.
Buna alerjim var. Günlerce kaşınacağım.
Estoy con alergia también...
- günlerce bakabilirim bu resme.
Tuvimos que quedarnos quietos, sin dormir. Llevó un día y medio.
Günlerce takıldık.
Solíamos hacerlo por días.
Günlerce çocuğun montajsız Zoe görüntülerini seyretmiş.
Pasaba los días mirando su filmación Zoe sin editar.
Ama günlerce varlığımı fark etmedi bile.
Pero no se fijó en mí durante días.
10 saat sonra arkadaşımın teknesinde olabiliriz, ya da burada oturur, günlerce nehir devriyesini bekleriz.
Es lo mismo. Podemos llegar al bote de mi amigo en unas diez horas.
İyi bir yer buldum mu, günlerce saklanırdım.
Buscaba un buen lugar y me quedaba ahí días enteros.
Bu tüneller kilometrelerce uzun burada günlerce hatta haftalarca kaybolabilirsiniz.
Estos túneles continúan por kilómetros podrían estar perdidas aquí días, incluso semanas.
Gecenin içinde günlerce süren bir seyehat.
El viaje del día largo hacia la noche.
Yarın yerler çok çamurlu olur. Bıraktığımız izler günlerce kalır.
nuestras huellas durarán varios días.
Günlerce...
o días... es tan...
- Doğru. - Bazen günlerce.
A veces por días.