Hakkında çok şey duydum перевод на испанский
594 параллельный перевод
Evin ve ailen hakkında çok şey duydum. - Ben sadece...
Pues, me enteré de lo de tu casa y tu familia, y- -
- Hakkında çok şey duydum.
- He oído hablar de él.
Senin hakkında çok şey duydum.
Toda mi vida oí de usted.
Steve Tolliver hakkında çok şey duydum.
Oí mucho acerca de Steve Tolliver.
Orası hakkında çok şey duydum.
He oído hablar mucho de ese lugar.
Hakkında çok şey duydum, Senator.
He oído mucho sobre usted, senador.
Hakkında çok şey duydum Johnny Farrel.
He oído hablar mucho de Ud., Johnny Farrel.
Ben de senin hakkında çok şey duydum Doc.
He oído mucho de ti también, Doc.
Senin hakkında çok şey duydum.
He oído bastante sobre ti.
Ama bu teori hakkında çok şey duydum.
Pero he oído esa teoría.
Şu, Teğmen Mahler... Kendisi hakkında çok şey duydum.
Y ese teniente Malher he oído hablar mucho de él.
Hakkında çok şey duydum.
He oído hablar mucho de Ud.
Greenwich Village hakkında çok şey duydum, ama ilk defa buraya geliyorum.
Había oído mucho sobre Greenwich village pero es la primera vez que vengo... aquí.
Yeteneğiniz hakkında çok şey duydum, Bayan Armfeldt.
Hemos oído hablar tanto de Vd.
Hakkında çok şey duydum zampara.
Me han hablado de ti, conquistador.
Senin hakkında çok şey duydum.
He oído hablar tanto de usted.
Hakkında çok şey duydum!
¡ He oído hablar mucho de ti!
Evet, hakkında çok şey duydum!
- He oído mucho sobre usted.
Ben de senin hakkında çok şey duydum.
- Y yo he oído mucho sobre usted.
- Hakkında çok şey duydum.
- He oído mucho acerca de tí.
- Hakkında çok şey duydum.
- He oído hablar bastante de él.
Hakkında çok şey duydum.
He escuchado muchas cosas sobre ti.
Nükleer savaş hakkında çok şey duydum, ama kimse güzel dememişti.
A la guerra nuclear le dicen de muchas maneras, pero nunca bella.
Senin hakkında çok şey duydum, Vaftizci.
He oído muchas cosas de ti, bautista.
Ben de senin hakkında çok şey duydum, Herod.
He oído muchas cosas de ti, herodes. Todas malas.
Kızılderililerin beyaz kadınlara yaptıkları hakkında çok şey duydum.
He oído historias de lo que los indios le hacen a las blancas.
Onun hakkında çok şey duydum.
He oído mucho de ella.
- Hakkında çok şey duydum.
- He oído hablar mucho de usted.
Siz ve eşiniz hakkında çok şey duydum Bayan Thorrsen.
He oído hablar de usted y de su esposo, señora Thorrsen.
Hakkında çok şey duydum.
He oído hablar tanto de usted.
Orası hakkında çok şey duydum.
Recuerdo cuando oí hablar de Big Springs, Texas.
Hakkında çok şey duydum.
Sólo oigo hablar de ti.
Hakkında çok şey duydum Harry.
He oído mucho sobre ti, Harry. - Gracias.
Senin hakkında çok şey duydum Tavuk George.
He oído hablar mucho de ti, Pollo George.
Giderim. Orası hakkında çok şey duydum.
Lo haré, Iré, Me he enterado,
Bunun hakkında çok şey duydum. Ne kaybedebilirim ki? Deneyeceğim. "
Tanto se había dicho al respecto que me rendí.
- Hey dostum, hakkında çok şey duydum.
- Eh, tío, he oído mucho sobre ti.
- Hakkında çok şey duydum.
- He oído hablar mucho de ti.
Oğlum Peter'dan onlar hakkında çok şey duydum.
Sé bastante de ellas por mi hijo Peter.
Hakkında çok şey duydum.
He oído mucho sobre ti.
Hakkında çok şey duydum.
Es un placer.
Hakkında çok şey duydum.
He oído hablar de ti.
Senin hakkında çok şey duydum, yoldaş Lee.
He oído hablar mucho de ti, camarada Lee.
Kızlarınızın çekiciliği... ve güzelliği hakkında o kadar çok şey duydum ki!
He oído hablar mucho del encanto y belleza de sus hijas.
Kızlarınızın güzelliği ve çekiciliği... hakkında o kadar çok şey duydum ki.
Señora, había oído hablar del encanto y belleza de sus hijas.
Ah şu Wilbur! Bak sen. Hakkında o denli çok şey duydum ki kendimi çoktan tanışmışız gibi hissediyorum.
Vaya, he oído tanto de usted... que siento que ya nos conocemos.
Stewart'ın kızı hakkında bugün çok korkunç bir şey duydum.
Hoy oi algo horrible sobre la niña de los Stewart.
Üçüncü Şube'nin şefi Kosnov hakkında çok ilginç bir şey duydum bu gün. Evlendiğini söylediler.
Hoy me han contado algo fascinante acerca de Kosnov.
Hakkında o kadar çok şey duydum ki.
Había oído tanto de Europa.
Ooh, Gator, senin hakkında çok şey duydum.
Ooh, Gator...
Senin hakkında.. çok şey duydum.
He oído mucho... de ti.