Hedge перевод на испанский
59 параллельный перевод
Sonra, tam rüyanın bitmesine yakın, "Hedge" diye bir isim söyledi. Bir anlamı olabilir mi?
Y entonces, antes de que se acabara mi sueño, dijo "Hedge". ¿ Podría significar algo?
Andy beni aktifler listesinin başına geçirmişti. Bir düzine kadar aktif Andy'nin Raptors isimli. ... şirketi tarafından hedge edilmişti.
Andy me puso al frente de su catalogación de activos, y había alrededor de doce activos que se dieron como garantía para una de las corporaciones de Andy :
Dominion mu, Blackstone yüksek riskli yatırım fonu mu?
Hedge Funds de Dominion o de Blackstone.
Ya da Hedge fonlarına.
O en fondos Hedge.
Kendi "hedge" fonumu kuruyorum ve yatırımcı arıyorum.
Estoy empezando mi propio fondo de inversión segura y estoy buscando inversionistas.
Kurumsal idarelere hizmet eden bir hedge fonu yönetiyorum.
Bueno, manejo un fondo de inversión sirvo a una junta corporativa.
Canis'te, Garret Lawter'dan sonra ikinci adammış.
Reynolds era el número dos debajo de Lawter en Canis Hedge Fund.
Adım, Hedge.
Me llamo Hedge.
Memnun oldum, Bay Hedge.
Encantado en conocerle, Sr. Hedge.
Zekial, oradan kalk ve sandalyeni Kaptan Hedge'e ver.
Ezekial, levantate y dale tu silla al Capitan Hedge.
Sizi tanıyor gibiyim, Kaptan Hedge.
Siento como si lo conociera, Capitan Hedge.
Kaptan Hedge, şu anda söylemek istediğim birkaç şey var.
Bien Capitan Hedge, hay una o dos cosas que necesito decir aqui mismo.
- Merhaba. - Kaptan Hedge evde mi?
- Esta el Capitan Hedge ahi?
Hayır, Kaptan Hedge şu anda dışarıda.
El Capitan Hedge acaba de salir.
Siz Kaptan Zebulon Hedge misiniz?
Es Ud el Capitan Zebulon Hedge?
Kaptan Hedge, bence böyle kavga etmemiz doğru değil.
Bueno, ahora... Capitan Hedge, no creo que debieramos estar peleando asi,
- Zebulon Hedge. Seni arkadaş sanırdım.
Zebulon Hedge, pense que eras un amigo mio
Sen Hedge fon işinde çalışıyorsun.
Eso no sería un poco obvio, pienso.
- Long Island'da. Nerede olduğunu biliyoruz tatlım. Hedge fon ne iş?
Eres una mujer muy atractiva y yo soy... bueno... un poco- - ya sabes, no hablemos de mi mejor.
Ben Hedge fonuyla ilgilenmiyorum.
¿ Dijiste que tu nombre era Gavin?
Asla Hedge foncu şerefsiz görmezsem bile az olmuş derim.
Pero la gente es normal, no del los tipo de esos de Hampton.
Ben Hedge fonunda çalışıyorum.
Con eso quise decir judios. No puedo decir eso.
Hedge Fon yöneticisi.
Gerente de fondo de protección.
Hedge fon yöneticisi.
Gerente de fondo de protección.
Yatırım fonu müdürü.
Gerente Financiero de Hedge.
Evet ama her iyi şeyin bir de kötü yanı var. Yatırım fonu bir açıklama yapmış.
Sí, pero como todo lo bueno tiene su lado oscuro el Fondo Hedge emitió una declaración.
Biraz annemin IRA parasından aldım birazını Hedge Fonu'na koydum artık işe yarayan bir şey.
Han puesto el dinero de mi madre en un fondo de inversión que ya no vale nada.
Küçük bir Hedge fonu işletiyorum.
Gestiono un fondo de inversión.
Adı Ivan Paluck ve Hedge Adası'nda çalışıyormuş.
Su nombre es Iván Paluck, y trabajó en Hedge Island.
Profesör filan olacağına kesin gözüyle bakıyordum. Ama bu Hedge Fonları, onun gibi adamları işe alıyorlar ve onlara akıl almaz paralar ödüyorlar.
Estaba segura de que terminaría de catedrático o algo así, pero esos fondos de inversión contratan a gente como él, y les pagan cantidades obscenas de dinero.
Hedge fonu yöneticisi John Paulson pazarın düşeceğine oynayarak 12 milyar dolar yaptı.
John Paulson ganó 12 000 millones de dólares apostando contra las hipotecas.
Tricadia ve Magnetar hedge fonları, kendi çıkardıkları CDO'ların kaybedeceğine oynayarak, Merrill Lynch, J.P. Morgan ve Lehman Brothers'la birlikte milyarlar kazandılar.
Los fondos Tricadia y Magnetar ganaron fortunas apostando contra CDO diseñados por ellos con Merrill Lynch, J.P. Morgan, y Lehman Brothers.
Hedge Fonu Müdürü
Administrador Fondo de Cobertura
Mayıs 2007'de, hedge fonu yöneticisi Bill Ackman "Çanta Kimin Elinde?" adlı bir sunum dolaştırdı.
En mayo de 2007, Bill Ackman, un financiero circuló una presentación :
Londra'daki Lehman'da menkul kıymetleri olan hedge fonları dehşetle gördüler ki menkul kıymetlerini geri alamayacaklardı.
Los fondos de cobertura con activos en Lehman de Londres descubrieron, horrorizados que no podían recuperar esos activos.
Bu hizmetlerden yaralanan iki bankacı da Bear Stearns hedge fonunun yöneticileri olan ve menkul değer sahteciliğinden yargılanan Ralph Cioffi ile Matthew Tannin'di.
Dos banqueros que usaron estos servicios fueron Ralph Ciof? y Matthew Tannin directores de fondos de Bear Stearns juzgados por fraude.
Harvard'dayken hedge fonlara danışmanlıkla milyonlar kazandı ayrıca konuşmalardan da yatırım bankalarından milyonlar kazandı.
Desde ahí ha ganado millones asesorando fondos de cobertura... y millones como conferencista contratado por bancos de inversión.
Biro. - Ya da The Hedge olabilirdi.
– ¡ Yo podría ser "El cerco"!
27 Equity New York'tan bir Hedge * Fonu şirketi.
Es 27 Equity, un fondo de riesgo de Nueva York.
- Hedge fonu şirketi midir?
- ¿ Eso es fondos de riesgo? - Sí.
- Doğrudur, Sayın Hâkim. Tek fark, Bay Canning, bu belgeyi Hedge fonu şirketine göstererek gizliliğini kendi zedeledi.
Eso sería correcto, señoría, salvo que el Sr. Canning penetró su propio privilegio al mostrar el documento a un fondo de riesgo.
Belleville'den Mavis Hedge o kadar şanslı değilmiş.
Vivió. Mavis Hedge de Belleville no tuvo tanta suerte.
İyi bir polis misin, Hedge?
¿ Eres un agente encubierto?
Şeyh şirketimizin hedge fonuna çok yüksek miktarda para yatırdı.
El Jeque invirtió mucho dinero en el fondo de cobertura de nuestra compañía.
Hedge fonları sadece zengin insanları daha zengin yapıyor.
Los fondos de cobertura solo vuelven más ricos a los ricos.
Hedge fonlarla dünyaya hakim olmayı herkes beceremez.
No todos podemos soportar grandes zancadas el planeta sobre las espaldas de los fondos de cobertura.
Önemli miktarda "Hedge Fonu" sahibi.
Posee un importante fondo de protección.
Hayır, Bayan. Benim adım, Hedge.
No, señora.
Siz hangi Hedge fonuyla ilgileniyorsunuz. Ben mi? Ben...
Bueno, Manhattan, nadie puede permitirse el lujo de vivir ahí ahora a menos que tu seas basura europea u homo sexual, ya saben, lo cual es, bueno, saben, tenemos un homosexual en el trabajo y es un gran tipo.
Belki de böyle yetiştirildim SıkıIdım.. sonra Paris e gitttim Ordan kuzey Afrikaya gittim. Bi prensle tanışmıştım ki.. sormayın
Estudié Budismo en Tíbet pero me aburrí, así que fui a París a estudiar cocina conocí a una muchacha y viajamos por África donde ella se enamoró de un príncipe marroquí así que me fui a Australia, me puse a surfear hasta que un tiburón le arrancó la pierna a un amigo y para no tentar al destino fui a una plataforma petrolera en Alaska por seis meses que era igual de peligroso pero gané más dinero con lo que ahorré fui a New York, invertí por internet en acciones de Hedge funds de tecnología y me hice rico y compré un velero que se hundió en la costa de Indonesia.
Lexon.
Lexon, propiedad de Vincent Mathias Kruger, director de International Hedge.