Hiç gerek yoktu перевод на испанский
552 параллельный перевод
- Bence hiç gerek yoktu.
- Porque no quiero.
Buna hiç gerek yoktu.
Bien, no había ninguna necesidad.
- Buna hiç gerek yoktu.
- Parece tan innecesario.
Hiç gerek yoktu.
No veo por qué no.
Hiç gerek yoktu!
¡ No hubieras debido!
- Yalanlara hiç gerek yoktu.
- No hay ninguna necesidad de mentir.
- O hikayeyi anlatmana hiç gerek yoktu.
- ¿ Por qué contaste la historia?
Böyle davranmana hiç gerek yoktu, Stretch.
No debiste hacer eso, Flacucho.
- Gerçekten hiç gerek yoktu.
- En realidad no era necesario.
- Shields hakkında ne düşündüğün umrumda değil eğer bir centilmensen, kabalığa hiç gerek yoktu!
¡ No importa lo que pienses de Shields si eres un caballero, las groserías no se justifican!
- Hiç gerek yoktu.
No quería molestarle, señor alcalde.
Polis çağırmalarına hiç gerek yoktu. Özelliklede onları her partiye davet etmemize rağmen.
Fue ridículo que llamaran a la policía teniendo en cuenta que siempre los invitamos a nuestras fiestas.
- Hiç gerek yoktu.
¡ No debería haberse molestado!
Çıkmanıza hiç gerek yoktu. Sağlığınız bozulacak.
No debería subir, le sienta mal.
- Buna hiç gerek yoktu.
No me hubiera molestado.
Hiç gerek yoktu.
No deberías haberlo hecho.
- Teşekkürler, ama hiç gerek yoktu...
- Gracias, no hacía falta. Minus.
Davetin için teşekkür ediyorum ama ısrar etmene hiç gerek yoktu. - Hangi konuda?
- ¿ Que aclare qué?
- Bunun için zahmet etmenize hiç gerek yoktu.
- No debió molestarse.
Buna hiç gerek yoktu.
Como si fuera a molestarle.
Bunlara hiç gerek yoktu.
Eso no debe hacerse.
"Bunlara hiç gerek yoktu." Söylemeye çalıştığın gerçekten bu mu?
¿ Que no debe hacerse? ¿ Es lo único que se le ocurre decir?
Hiç gerek yoktu. Her şeyi ben yapmak istemiştim.
No estabas obligado, lo hubiera hecho yo.
Hiç gerek yoktu, buna hiç gerek yoktu!
¡ No había necesidad de hacer esto!
Hiç gerek yoktu buna
Oh, no tenías por qué.
- Hiç gerek yoktu...
- No tenían que...
Oh, hiç gerek yoktu.
No era necesario.
Buna hiç gerek yoktu
¿ Por qué hacerlo?
- Hiç gerek yoktu.
- No era necesario...
Hiç gerek yoktu.
No debió molestarse.
- Bu çok güzel. Hiç gerek yoktu.
- Es precioso.
- Barnett... -... almana hiç gerek yoktu.
- No tenías que haberlo hecho.
Kelepçe takmanıza hiç gerek yoktu!
No tienen que ponerme esposas.
Ama sana söyleyeyim, bunlara hiç gerek yoktu.
- Pues no querría su oficio por nada del mundo.
Biraz çerez getirdim. Hiç gerek yoktu. Kültablasını alabilirseniz.
He traído frutos secos, ten el cenicero.
Hiç gerek yoktu...
¡ No era necesario!
Zahmet ettiniz, hiç gerek yoktu.
No era necesario.
- Bu da benden olsun. - Hiç gerek yoktu.
- Siga poniendo.
Bunu yapmana hiç gerek yoktu.
- Me he quedado de piedra. No tenías por qué haberlo hecho.
Ama biliyor musun bunu okumama da hiç gerek yoktu çünkü yüzünün her köşesinde ne zorluklar çektiğin ne yollardan geçtiğin neleri kaybettiğin yazılı.
Pero tu sabes yo no necesitaba que me lo dijeran porque todo estaba escrito en tu cara lo que sufriste, lo que pasaste y lo que perdiste
Hiç gerek yoktu!
¡ Claro que no!
Buna hiç gerek yoktu, ahbap.
Eso no es necesario, señor.
Hiç gerek yoktu, çok teşekkür ederim Pierre.
Oh, nos pone en un apuro. No tenemos nada para usted.
Hiç gerek yoktu.
Espere un momento.
Onca derdi çekmelerine gerek yoktu. Küçük bir düğünün hiç zararı olmadı.
No hacían falta tantas molestias, bastaba con una boda sencilla.
Tırnaklarını boyamana gerek yoktu, buradan Harran'a kadar hiç erkek yok.
No necesitabas pintarte las uñas. No hay ni un hombre por aquí.
Meksikalıyı aldattı, fakat hiç de gerek yoktu buna.
Le tendió una trampa al mejicano, pero no era necesario.
Hiç gerek yoktu.
Es muy amable.
Zahmet etmene hiç gerek yoktu Jim.
Jim, no deberías.
Son on yıldır ilk kez yapacak bir işim yoktu. Hiç bir şey yapmama gerek yoktu. Bu dönemde hayatımda etmediğim kadar tembellik ettim.
No teniendo nada que hacer por primera vez en 10 años, me propuse no hacer nada efectivamente, o sea, llevar el ocio a un grado nunca alcanzado en mi existencia.
- Hiç gerek yoktu.
- No tenías por qué.
hiç gerek yok 97
gerek yoktu 39
yoktur 42
yoktu 131
hiç gittin mi 17
hiç görmedim 97
hiç gitmedim 26
hiç gereği yok 19
hiç gelmeyeceksin sandım 17
gerek yoktu 39
yoktur 42
yoktu 131
hiç gittin mi 17
hiç görmedim 97
hiç gitmedim 26
hiç gereği yok 19
hiç gelmeyeceksin sandım 17