Hoca перевод на испанский
923 параллельный перевод
Birlikte, eskiden olduğu gibi hoca öğrenci olarak değil iki bilim adamı meslektaş olarak yaşam ve ölümün gizemini çözebiliriz.
Esperaba que los dos, no como profesor y alumno, sino como científicos, explorásemos los misterios de la vida y la muerte...
Bütün şehrin alay ettiği bir hoca için 25 Florin'in çok fazla olduğu gibi bir şeydi, değil mi?
¿ No dijiste que 25 florines eran demasiado para un maestro que es un hazmerreír?
# Kendisini hala hoca sanıyor.
El cree ser el Maestro...
# Evinden bir dilenci gibi sokağa atılacak olan hoca.
Un maestro que será desalojado como un mendigo.
Ama bu öğleye kadar hocan olduğunun farkına varmamıştım anladığım kadarıyla yakışıklı da bir hoca.
Pero, hasta esta tarde, no me había dado cuenta de que tenías un profesor... que, además, era muy apuesto, según tengo entendido.
Ayrıca ben Hoca olacak yeterliliğe sahip değilim.
Y yo no estoy calificado para ser maestro.
- Gardiyanlara, onlara hoca deriz.
Los guardias, aquí los llamamos así. - ¿ Por qué?
Konservatuar. - - Ama büyükbaba hoca tuttu.
Conservatorio de Música, pero el abuelo me puso tutores ahora.
- Laval Üniversitesi'nde hoca mısınız?
- ¿ Es profesor en la universidad?
Hoca, adın neydi?
Profe, ¿ cómo se llamaba?
- Artie West adını duymadın mı hoca?
- ¿ No ha oído hablar de Artie West?
- Bence de hoca.
- Y yo también, profe.
Aynı anda 35 kişiyle hiç kavga ettin mi hoca?
¿ Alguna vez ha luchado contra treinta y cinco chavales a la vez?
- Tabii hoca.
- Claro, profe.
- Onun adı "hoca" değil.
- No se llama "profe".
Hey, hoca, yarın gelecek misin?
Oiga, profe, ¿ va a volver mañana?
Hoca neyle vurmuş ona?
¿ Con qué le daría?
Hoca donanmada orta sıklet şampiyonuymuş.
Fue campeón de peso medio en la Marina.
Joe Murray'i unutmanı istemiyorum hoca.
No quiero que olvide a Joe Murray, profe.
- Kayıt mı yapacağız hoca?
- ¿ Vamos a hacer discos, profe?
Hoca, sen liseye gittin mi?
Profe, ¿ usted fue al instituto?
- Hoca, alet kaydediyor mu?
- Profe, ¿ está grabando?
Ağır ol hoca, ağır ol.
Tranquilo, profe.
Kulüp, hoca.
Es un club.
- Öyle mi hoca?
- ¿ Lo entiende, profe?
- Hey, onlar ne hoca?
- ¿ Qué tiene ahí, profe?
- Haydi hoca, bir şey çal.
- Venga, profe, ponga algo.
- Haydi ama hoca.
- Venga, profe.
- Evet, bop çal hoca.
- Sí, algo marchoso.
- Olur hoca.
- Claro, profe.
Gitsen iyi olacak hoca.
Dese prisa, jefe.
- Asıl film ne hoca?
- Profe, ¿ y la película qué?
- Hoca, başka hikaye de yapalım mı?
- Profe, ¿ habrá más historias?
Hey, hoca.
Oiga, profe.
Hesap işi hoca.
Es aritmética, profe.
- Bana mı dedin hoca?
- ¿ Es a mí, profe?
Evet, ne dersin hoca?
Sí, ¿ qué pasa, profe?
- Seni doktora götürelim hoca.
- Le llevaremos a un médico, profe.
Ama ben üniversitede hoca değilim.
- Descuida, muchacho. Pero no soy... profesor.
Özel hoca tutarız.
Podemos conseguirle un tutor.
Fakülteden birkaç hoca da olacak.
Tengo invitados de la facultad.
Bizim hoca da amma adiymiş.
- Ese profesor me revuelve las tripas.
Büyücü hoca ile ilgili olana ne dersiniz?
¿ Cómo ese del médico brujo?
Benim iyi bir hoca, Johnny'nin de iyi bir öğrenci olduğu anlamına geliyor.
Que yo soy un buen profesor y Johnny, un alumno brillante.
Hatta beni üniversitenin korkutup... kaçırmaması için özel bir hoca bile tutmuştum.
Incluso iba a clases particulares para asegurarme superar los exámenes.
Siz yeni hoca'nım olmalısınız.
Debes de ser la nueva directora.
Bu büyük hoca Lao Tse'nin öğütlerindendir.
Es uno de los apólogos del gran maestro.
Yeniden bizimlesin hoca.
¿ Vuelves a estar con nosotros, profe?
Okul konuşmasını kes hoca.
Déjate de monsergas, profe.
Bizim "kuduz" Murase hoca da orda mıydı?
- Estuvo Lady Camelia. Nurase echaba espuma... todas partes.
O, hoca değil.
Él es el Sr. Pendleton.