Hükümet перевод на испанский
7,172 параллельный перевод
Hepimizin bundan bir çıkarı var, bu bizim ülkemiz ve vatandaşlarla hükümet arasındaki güç dengesi yönetilenlerle yönetenler dengesine dönmüş durumda. Oysa bu denge, seçmenlerle seçilenlerin kurduğu bir denge.
Todos tenemos algo que decir en esto, este es nuestro país, y el equilibrio de poder entre la ciudadanía y el gobierno, se está convirtiendo en el del poderoso y el sometido, en lugar de como debería de ser, los elegidos y los electores.
Hiçbir hükümet yetkilisi benimle bağlantıya geçmedi.
No se han puesto en contacto conmigo las autoridades de ningún gobierno.
Hükümet Binası ve Yargıtay boşaltıldı.
El Capitolio y la Corte Suprema han sido evacuados.
Hükümet daha kendi kafasını kontrol edemiyor ki başkasınınkini etsin.
Este gobierno no puede hacer su propia decisión, deja simplemente controlar a uno.
Hükümet bu insanları alâkasız olarak görüyor.
El gobierno los considera irrelevantes.
Ülke genelinde ve Hükümet içinde 58.
58 en todo el país y por todo el gobierno.
Aslında hükümet için ajan olarak çalışıyor.
La verdad es que es una agente secreta del gobierno.
Hükümet bu insanları alâkasız olarak görüyor.
El gobierno los considera irrelevantes. Nosotros no.
Hükümet ajanı mı? Emin misin?
¿ Un agente del gobierno?
Artık Hükümet'e alâkalı numaraları Samaritan sağladığı için o ajanlarla karşılaşırsak bu durum kolaylıkla Samaritan ajanlarıyla bir çatışmaya dönüşebilir.
Ahora que Samaritan ha proporcionado los números relevantes al gobierno, cualquier encuentro con esos operativos podría convertirse fácilmente en un altercado con los agentes de Samaritan.
- Öldürme emri almış iyi eğitimli Hükümet suikastçileri.
Asesinos del gobierno altamente entrenados con órdenes de matar.
Peru hükümeti tarafından hükümet binasının bombalanmasıyla ilgili aranıyor, hırsızlık ve tarihi eser çalma ve kaçakçılığı suçlarından hiç bahsetmiyorum bile.
El gobierno peruano la está buscando en relación con los atentados en un edificio gubernamental, sin mencionar el robo y tráfico de artículos robados.
Yani bunu hükümet mi yaptı?
¿ Y el gobierno lo hizo?
Hükümet, Sovyet süper ajanları, uzaylılar.
El gobierno, espías soviéticos, extranjeros...
Ajan Cabe ise hükümet temsilcimiz.
El agente Cabe Gallo es nuestro supervisor del gobierno.
Ajan Cabe ise hükümet temsilcimiz.
El agente Cabe Gallo es nuestro enlace con el gobierno.
Hükümet bu insanları alâkasız olarak görüyor.
El gobierno considera que estas personas irrelevante.
Hükümet bu tesisi boşaltırken fişi çekip öylece gitti.
Cuando el gobierno abandonó estas instalaciones... desconectaron la corriente y se fueron.
Hükümet ile anlaşması olan hastaneleri ve sağlık servisleri gibi şeyleri denetliyordu.
Supervisaba hospitales y servicios pagados por el gobierno, y cosas así.
Jared Stone gibi bir hacker neden hükümet denetçisini öldürsün ki? Öldürmez.
¿ Y por qué un hacker como Stone mataría un investigador del G.A.O.?
Hükümet tarafından ama.
- Confirmado por el gobierno.
Bunun sıradan bir kontrol olduğunu sanmıyorum, Agent Bellamy, zaten hükümet sizi bunun için görevlendirmedi mi?
Supongo que esta no es una visita social, agente Bellamy, así que solo diga a que vino para terminar con eso, ¿ quiere?
Hükümet bağlantımı aradım.
Llamé a mi contacto en el gobierno.
Bunun sıradan bir kontrol olduğunu sanmıyorum ajan Bellamy zaten hükümet sizi bunun için görevlendirmedi mi?
Supongo que esta no es una visita social, agente Bellamy... así que sólo diga a que vino para terminar con eso, ¿ quiere?
- Hükümet bağlantımı aradım.
Llamé a mi contacto en el gobierno.
Ajan Cabe ise hükümet temsilcimiz.
El agente Cabe Gallo es nuestro contacto del gobierno.
Hükümet harcamaları kısıp yeni vergiler koydu.
Para reducir el déficit, el Gobierno propone recortar el gasto y nuevos impuestos.
O zaman bunu yapan hükümet.
Entonces ha sido el gobierno.
Bu hükümet doktoru sorunları keşfederse hepimiz laboratuvar fareleri gibi kafesi boylarız.
Si esta doctora del gobierno averigua sobre las tribulaciones, todos terminaremos enjaulados como ratas de laboratorio.
Hükümet onları bir yerlere yerleştirmiştir.
El gobierno debe tener alguna especie de asilo para ellos.
Ajan Cabe ise hükümet temsilcimiz.
El agente Cabe Gallo es nuestro supervisor del gobierno. ¿ Y Paige?
Olduğu bölge bir sürü hükümet teşkilatı dolu.
La pregunta es... ¿ Para quién? Esta zona que cubría está llena de agencias gubernamentales.
Aslında şöyle düşünecek olursak polis ve hükümet zaten konuyu ele almış demektir.
Si lo piensas mejor, ¿ no será que la policía y el gobierno ya están haciendo algo al respecto?
Hükümet görevlilerinin mail hesaplarında açık saçık fotoğraflardan fazlası var.
Las cuentas de emails del gobierno... no solo contienen autofotos lascivas, ¿ bien?
Onlar hükümet malı.
Los que manda el gobierno.
Hükümet kalabalığı azaltmak için birçok mahkumun cezasını hafifletti.
El gobernador condonó un montón de sentencias por el tema de la superpoblación carcelaria.
Hükümet hapishaneleri boşaltma kararı alıp işimi üç katına çıkardığından beri temizleme şansı bulamadım.
No había podido ordenar un poco desde que el gobernador decidió vaciar las cárceles y triplicar mi trabajo.
İngilizce ve İspanyolca olarak "Dünya Standartlarında Budala" yazıyor. Çünkü hükümet formlarında bundan ne kadar nefret ettiğini iyi biliyoruz.
Dice "Imbécil de clase mundial", en inglés y en español porque sabemos cuánto odias eso en los formularios del gobierno.
Hükümet.
Gobierno.
Güney Boston'un en kötü şöhretli ve saldırgan mafya üyelerinden birinin sırdaşlığından hükümet tanıklığına geçeceğiniz doğru mu?
¿ Y estoy en lo correcto al afirmar que pasará de ser hombre de confianza de uno de los gángsters más infames y violentos del sur de Boston a testigo del gobierno?
Sabahın ilk ışıklarıyla beraber NRC cuntası, askeri darbenin ardından hükümet kontrolünü kolaylaştırmak için bütün siyasi partileri feshetmek üzere harekete geçti.
A partir de esta mañana, la junta del CRN decidió abolir los partidos políticos con lo que consolida aún más su control del gobierno después del reciente golpe militar.
Hükümet askeri babamı ve abimi öldürdü. Babam ormana kaçmamı söylemişti.
El ejército del gobierno mató a mi padre y a mi hermano mayor mi padre me dijo que huyera y me escondiera en la maleza.
Bu federal hükümet.
Es el gobierno federal.
Bu kadar büyük yerde devriye olamaz. - Burası çok gizli hükümet üssü.
- Ya has fracasado.
- Sırf birisi kitap yazdı diye... -... ayrıca MIT ( Massachusetts Teknoloji Enstitüsü )'de hükümet için görev aldı diye...
Mi hermana y yo volamos alrededor del mundo.
- Öyle mi? Adam hükümet için çalışıyor. Tamam ama bizi görmediler.
¡ Oh mi Dios!
Onlar sadece hükümetin sizin görmenizi istediği kısmı. Hükümet hiçbir şeyi gözümüzün önünde yapmıyor.
¿ Tuviste demasiado?
Şuna bak : "ABD Hükümet Malı"
- ¿ Dónde? Por allá.
Derecelendirme kurumları, bankalar, hükümet, hepsinin direksiyon başında uyuduğunu mu söylüyorsun?
Las agencias calificadoras, los bancos, el gobierno. ¿ Todos están dormidos al volante?
2003'de, hükümet Çin'in güneyindeki vahşi hayvan piyasasına göz açtırmadı, ama işler yeraltında devam etti sabahın erken saatlerinde başlıyor.
En 2003, el gobierno cerró los mercados de fauna silvestre... en el sur de China, así que las cosas empezaron a ser clandestinas, y a operar muy temprano en la mañana.
Hükümet yıllar önce "Çin Tıbbı'nda kullanılan hayvanlar" diye bir kitap yayınladı. Vatozlar kullanılarak hastalıkların nasıl iyileştirileceği gösteriliyordu.
Hace años, el gobierno sacó un libro... llamado : "Animales usados en la medicina china"... que documentó cómo se podrían usar... las branquias para curar enfermedades.