Ifsa перевод на испанский
2,294 параллельный перевод
Bizimle iş birliğinde başarısız olursa onu ifşa etmeyle tehdit ettim.
Lo amenacé con exponerlo si no cooperaba.
Güya ABD'nin dört bir yanında bulunan, S Müdürlüğü'ne bağlı gizli ajanları ifşa edecekmiş.
Sopló el silbato en esta dirección "S", agentes encubiertos supuestamente escondidos por todo Estados Unidos
Kimliğim ifşa olmadı.
Mi historia está intacta.
Grace ifşa olmuş.
Ella ha sido comprometida.
Beni ifşa edecek misn?
¿ Me vas a exponer?
Seni ifşa etmesine izin veremeyiz.
No podemos dejar que te exponga.
Ne istiyorsa yap, yoksa seni ifşa edecek.
Haced lo que él quiere, o él lo expondrá.
Beni ifşa etmek için mi buraya getirdin?
¿ Me has traído aquí para exponer?
- Stanley Bone - arka mahalle - kralı bir pezevenk tarafından nasıl ifşa edildi.
- Como Stanley Bone dueño secreto de un tugurio, es expuesto por los actos de una puta.
Bu bilgiyi ifşa etmemek için çok sıkı emirler altındayım.
Tengo órdenes estrictas de no desvelar esa información.
Bu doğru olsaydı, Güvercin her kimse uzun zaman önce aklı okunup ifşa edilmişti.
Bueno, si eso fuese verdad quienquiera que sea debió haber sido leído y expuesto hace mucho tiempo.
Tam ifşa.
Una revelación completa.
Çeşitli nedenlerden dolayı görev amacı ifşa oldu efendim.
El objetivo de la misión resultó comprometido, señor.
Sizi tamamen ifşa etmek gibi bir niyetim yok.
No tengo intención de exponerlo.
Ya yüreğindeki yükten arınmak için pezevenk cinayetiyle ilgili bazı detaylar ifşa etmeye karar verirse?
- No es eso, Boyd. ¿ Y si, en su necesidad de desahogar su alma, decide divulgar... ciertos detalles sobre la muerte de un chulo?
Biri ifşa olduğunda sizin insafınıza kalır.
Cuando alguien está expuesto, queda a merced tuya.
O beni ifşa edecekti.
Él me iba a exponer.
Kimliğimi ifşa etmeyeceksin, değil mi?
No vas a descubrir mi tapadera, ¿ no?
İşte bu yüzden burayı ifşa etmelisin.
Es por eso que lo necesitas para su exposición.
İfşa oldun.
Quedaste en evidencia.
Tüm dünyaya ifşa edecektin.
Exponerla al mundo.
İfşa işte burada belirtiliyor.
La información se desvela en este documento.
Meslektaşlarımdan birinin ofisine bir adam gelmiş ve ona, gizliliği ifşa etmesi için para vermiş.
Hace un tiempo, un hombre entró a la oficina de un colega mío puso dinero en frente de él e hizo que violara su confidencialidad.
Wesenlar normal halktan faydalanmak için kendilerini ifşa ederlerse çok kötü şeyler olur.
Resumiendo, pasan cosas muy malas cuando los wesen se revelan como son para aprovecharse de las personas normales.
Sorun şu ki Alexis dışarıda kötü şeyler yapan kötü insanlar var ve sen kendini ifşa ettikçe...
La cosa es que hay gente mala ahí afuera, haciendo cosas malas, - y cuanto más te expongas...
Ama sonra Yao Fei ifşa oldu ve ayrı düştük.
Pero entonces Yao Fei fue descubierto, y fuimos separados.
Beni şrkette ifşa ediyordun.
Yo... me ponías en evidencia delante de todo el bufete.
Gördüğün sadece bir kabus olabilir Mike ama ifşa olmaktan korkmadığını söyleme bana.
Porque puede que haya sido una pesadilla, Mike, pero no puedes decirme que no te asusta que te descubran.
İfşa olacağın korkusuyla bana geldin ve ben de sana bir çıkış yolu gösterdim.
Viniste a mí, estabas muerto de miedo por que te descubrieran, y yo te di una salida.
Bedevi çadırlarına seyir füzeleri atanları ifşa ettiğim gün!
El día que revelé quién enviara misiles crucero a los campos de beduinos.
Onu soruşturduğumuzu bilirse görevimiz ifşa olur.
Si sabe que le estamos investigando pondrá en peligro nuestra investigación.
Bu görev, Parish'in boynu kırıldığı an ifşa oldu zaten.
La misión ya peligra desde que Parish se ha roto el cuello.
Ya yüreğindeki yükten arınmak için, pezevenk cinayetiyle ilgili bazı detaylar ifşa etmeye karar verirse?
¿ Y si en su necesidad de aliviar su alma... decide revelar... ciertos detalles sobre el asesinato de un chulo?
Babamın hükmünde oynadığı rolden ötürü Yargıç Barnes'ı ifşa etme fırsatım var.
Tengo una oportunidad para exponer al Juez Barnes por su participación en la condena de mi padre.
Kilikyalıları tarafımıza çekmeden evvel ifşa olmayı göze alamazdım.
No podía arriesgarme a ser descubierto antes de unir a los cilicios a nuestra causa.
O kadar büyük bir birlik amacına ulaşamadan ifşa olur ve üstünlüğü yitirir.
Tal fuerza sería descubierto antes de propósito, y la ventaja perdida.
Galyalı'nın adamlarından hiçbiri kıymetli bir bilgi ifşa etmedi mi?
¿ Ninguno de los hombres del galo dice nada de relevancia?
İfşa olursun diye mi?
¿ Porque quedarás expuesta?
Para, ün, dünyaya bütün ruhumu ifşa etmek... Evet, farkındayım.
Dinero, fama, exponer mi alma entera al mundo... sí, soy consciente.
Elinizde telefonla yakalanırsanız ifşa olursunuz ; kısa ve öz konuşacağım.
Como sospecho que podría comprometerle que le encuentren con un teléfono, seré breve.
Bu korsan, bu kodlayıcı ; sisteme sızıp sırlarını ifşa ederek internetin herkese açık olmasını sağlama aldı.
Este hacker, este programador, hackeó el sistema para poner los secretos al descubierto, asegurándose de que Internet fuese un foro abierto.
63.429 ) } An İtibarı İle İfşa Edilebilir Bilgiler 33.954 ) } m 2 98 l 11 99 21 96 26 92 35 88 48 95 58 91 76 91 88 93 115 96 123 98 128 92 100 89 103 83 134 89 141 92 149 95 170 95 192 97 217 97 228 98 240 99 246 99 241 92 257 92 274 93 291 94 298 90 312 88 360 89 370 86 390 87 416 85 418 80 464 84 497 88 496 101 501 106 496 116 498 127 493 130 490 134 498 144 494 152 480 152 461 158 452 155 438 155 418 158 396 150 381 151 345 147 332 140 323 144 303 144 286 138 276 142 256 146 232 147 216 145 204 149 180 143 171 138 160 143 140 145 123 145 104 142 90 138 80 133 73 126 69 129 69 135 61 142 49 144 42 146 32 138 28 132 21 132 12 134 5 139 1 139
Ejercicio de Marzo en el Monte : Dos equipos del Cuerpo de Reclutas harán un viaje de ida y vuelta hacia el bosque.
Frank Sullivan sokakta yanıma gelip beni ilişkisini ifşa etmekle suçladı.
Frank Sullivan se acercó a mí en la calle y me acusó de estar detrás de la filtración.
Sırrını ifşa etmememi söylemek için.
A decirme que no revelara vuestro secreto.
İkimizi de ifşa edebilirdin.
Podrías habernos expuesto a los dos.
Özür dilerim. Sana olan hislerimin ifşa olması gibi bir niyetim hiç olmadı. Affedersiniz.
Nunca fue mi intención que te enteraras de lo que siento por ti.
Her şeyi halka açıklayacağını başından beri sahte olan bu ilişkiyi ifşa edeceğini söyledi.
Dijo que lo haría público... que revelaría que el romance había sido falso.
- Zahmet olmazsa. Hannah esas olay örgünüzün kurmaca olduğunu ifşa etseydi programınız yerlerde sürünürdü.
Si Hannah exponía que la trama principal era mentira, su programa se habría derrumbado.
Bunu kabullenmiştim. Ama görüşme yapmakta olduğum Jeremy Welsh'in böylesine ifşa olmaya mecbur bırakılmasını kabullenemiyorum.
Pero es preocupante que Jeremey Welsh se vea retratado así en los medios.
Onu öldürür, cesedini atarız. Hepimiz ifşa olmadan önce bu karmaşadan kurtuluruz.
La matamos, tiramos el cuerpo, salimos de este lío antes de que quedemos expuestos.
Ve öfkeden gözü dönen Buster, Herbert'ı bizzat ifşa etmeye karar verdi.
Buster, furioso, decidió exponer a Herbert.