Issiz перевод на испанский
1,974 параллельный перевод
Bilmiyorum, issiz bir adada bilincim kapaliyken.
No lo sé. En una isla desierta, conmigo inconsciente.
issiz bir yerde mobiletle kasten durdum...
Detuve la moto a propósito en un lugar desolado.
Yeşil Fasulye'nin suç ortaklarından birisin ve patronunun eli kolu bağlı olduğundan, işsiz kaldın.
Eres uno de los pequeños cómplices de Habichuela Verde y ahora que tu jefe está completamente atado, estás sin trabajo.
İşsiz güçsüz bir çok insan, bir şeyler başarmaya çalışanlara engel olmaya çalışır.
Mucha gente sin nada que hacer... y mucho menos conversar. Siempre esperan molestar a alguien.
Birisi bana, neden hâlâ işsiz olduğumu söyleyebilir mi?
Está bien, ¿ alguien me dice por favor por qué todavía no tengo un trabajo?
İşsiz bir aktör.
Un actor desocupado.
İşimi mi kaybettim? Donati, işsiz kalamam.
¿ He perdido el trabajo?
Bay girişimci. Neden sadece işsiz olduğunu söylemedin sanki?
Sr. Empresario. ¿ Por qué no podías decir simplemente que estás desempleado?
O da kapanınca herkes gibi işsiz kaldım.
Y cuando cerró, me quedé desempleado, como todos los demás.
1988, Belfast, Kuzey İrlanda. - Adı Martin McGartland'dı onunla tanıştığımda, çalıntı mallar satan işsiz bir Katolik'ti.
Su nombre es Martin McGartland y cuando lo conocí, era un católico sin empleo que vendía bienes robados.
İş kolları genelde Protestanlar tarafından kontrol edildiğinden çoğu genç Katolik işsiz ve bu durumdan hoşnutsuzdu.
Los empleos eran controlados por los protestantes, lo que significaba que la mayoría de los jóvenes católicos eran desempleados, y se enfurecían por esto.
etraf işsiz insanla dolu.
Un montón de parados.
Albay Amos'u Suikast soruşturmasından azletmişler. Carrington'ı da tutuklamışlar. İşsiz kaldım.
Destituyeron al coronel Amos del caso, arrestaron a Carrington... ahora estoy desempleada.
İşsiz kalırız.
Pero sería bueno no tener el control.
Peki ya siz? Siz şimdi, ne, işsiz misiniz?
¿ Están actualmente... desempleados?
Evsiz barksız, işsiz güçsüz eski transseksüel orospuları evine alacak olursan olacak olan budur.
Supongo que es lo que pasa cuando traes a una ex-prostituta transexual desempleada y sin hogar a tu casa.
Herkes işsiz.
Nadie tiene trabajo.
Ve bu sevimli maskotları işsiz, sokaklarda bıraktı.
Y puso a estas amadas mascotas en la calle.
Artık 80'li yıllarda değiliz günümüzde işsiz kalan yok, tabii senin dışında.
No es como en los'80. Nadie está desempleado en estos días, salvo tú.
5 milyon işsiz insan.
Ahora, para continuar con vida unos pocos años o meses.
İşsiz yeteneksiz küçük pislikten iyidir.
Peor sería "mierdita desempleado sin talento".
Bu sadece beni işsiz bırakmaz, bütün hükümet batabilir.
No seré sólo yo quien se quede sin trabajo, podría caer todo el Gobierno.
İşsiz bir hizmetkar için ölçüsüz bir yaşantınız var.
Extravagante estilo de vida para un mozo desempleado.
Peki işsiz kalacak 42 bin taksici ne yapacak?
Pueden andar o tomar el metro Y qué hay de los 42.000 taxistas sin trabajo?
- İşsiz kalmayı, ölmeye tercih ederim. - Bu halledilebilir.
Es mejor estar sin empleo que muerto
Jimmy taksiciydi. Şehirde terör estiren, bu kadar insanı işsiz bırakan taksici.
Jimmy era un taxista, que había estado aterrorizando a la ciudad, haciendo cerrar los negocios.
Geezy iklimlendirme soğutma teknikeri. Hicks ise işsiz ama bilgi teknolojileri uzmanı.
Geezy es técnico de equipos de calefacción y aire acondicionado y Hicks está desempleado pero se dedica a la informática.
Soylu ve işsiz olmak düşünü kurduğun tek şey değildi herhalde?
¿ Ser noble y desempleada no es todo lo que soñaste que sería?
30 yaşına kadar okudun 40 yaşına kadar staj yaparsın, sonra da işsiz kalırsın.
Haras servicio social hasta los 40, y luego serás desempleado.
Ju Yoo Rin, bu günün sonucu, işsiz kaldın.
Ju Yoo-rin, a partir de hoy, estás en el paro.
Belki de işsiz kalmak kızı iyice hasta etmiştir.
Tal vez perder su trabajo la llevó al límite.
Güvenli bir Miami'de hepimiz işsiz kalırız.
Con Miami segura, estamos todos desempleados.
Bu odayı temizlemeyi beceremeyeni bulursam, işsiz biri olacak.
Si me entero quién declaró despejado este cuarto se va a quedar sin trabajo.
Bak, işimi kaybediyorum. Boş otomat makineleri olan işsiz bir adam olacağım. Belki de istediğin budur.
Si pierdo el trabajo, seré sólo un desempleado... con unas máquinas expendedoras vacías, quizás eso es lo que quieres.
İşsiz kaldığını yeni öğrendim.
Porque escuché que ya no tenías trabajo.
İşsiz bir aktörde, bir sivilde?
¿ Un actor sin trabajo, un civil?
Gerçekçi olmayan beklentiler sık yer değiştirmesi, işsiz olması.
Expectativas no realizadas, hace muchas mudanzas está desempleada...
İşsiz bir güvenlik görevlisi.
Es un guardia de seguridad desempleado.
O şey, işsiz kalmıştı ve onların kanepelerinde uyuyordu.
Y esa cosa resultaba estar desempleada y durmiendo en su sillón.
Çocuklar, 2008 sonbaharında Robin teyzeniz işsiz ve biraz başıboş kalmıştı.
Chicos, en el otoño de 2008 su tía Robin estaba sin empleo y un poco a la deriva.
- Adam bizi işsiz bırakacak.
El tipo va a dejarnos sin trabajo.
Agnes, Eleanor'dan istifa edeli beri, işsiz, evde eğitim görmüş, 15 yaşında bir kızım.
Agnes, desde que dejé a Eleanor, soy una desempleada, estudiante a distancia de 15 años.
İşsiz olarak eve gittiğimde ninemin garip bakıcısı hâlâ oradaydı.
Así que volví a casa, desempleado para encontrar al extraño cuidador de mi abuela todavía allí.
Ve bu tür bir iş, seni işsiz bırakır!
Y esa clase de negocios puede ponerlo a usted fuera de negocio.
Şehrin yarısı işsiz. Bana bir tane bile yönetmen bulamıyor musun?
La mitad de la ciudad está sin trabajo, ¿ y no puedes hallarme un director?
Elbette, böylece 3 işsiz müşterin olur.
Sí, te daría tres clientes desempleados con los que trabajar.
Bu yüzden de bir buçuk milyondan fazla mısır çiftçisi işsiz kaldı.
Dejó a más de un millón y medio de granjeros mexicanos sin trabajo.
İşsiz kaldım.
Ahora no tengo trabajo.
Eğer soyunan işsiz erkekler ya da yaşlı bayanlar olsaydı eğlenceli olurdu.
Quitarse la ropa, para las personas sin empleo y las ancianas de Yorkshire, es divertido.
Biz en iyisi yaşlı bayanların ya da işsiz erkeklerin fotoğrafını çekelim.
Sería mucho mejor si empleáramos ancianas o a hombres sin empleo.
Jamaika'da bugün çiftçilerinin çoğu, büyük şirketlerle rekabet edemediği için işsiz durumdadır.
Hoy granjeros incontablesestán sin trabajo pues son incapaces de competir con las grandes corporaciones.