Jamon перевод на испанский
81 параллельный перевод
Jambon kutumu açmışsınız. Bunu yapmaya hakkınız yok.
¡ No tienen ningun derecho a empezar mi jamon!
Böyle domuzlu peynirli çavdarım olursa rüyamda güzel bir sarışın görürüm.
Si como queso y jamon con pan de centeno, sonare con una rubia alta.
Jambonlu yumurta ister misin?
Quieres un poco de jamon con huevos, ahora?
Ve şey pişir... Üç, dört, beş tane yumurta.
Y friame 3, 4, 5 huevos con jamon.
Ezme, jambon...
Paté, jamon...
Çay ve şu meşhur salata ve peynirli sandviçler yirmi yılın ardından ilk buluşma bir öpücük ister.
Quiero té y unos de esos deliciosos sandwiches de pepino y jamon que nos gustan tanto Despues de 30 años nuestra primera reunion merece un beso
Şu hikayeyi hatırlattı bana, Leylekle ve tilki hikayesini.
Me recuerda al cuento, Huevos verdes con jamon.
Yani kahrolasıcalar.
- ¡ Y un cojon! Digo... y un jamon.
Noel artistleri bir tane barfiks çekene kadar burdan ayrılmıyoruz.
No nos iremos hasta que este jamon navideño haga una lagartija.
Buraya çağırın.
Hay un bocadillo de jamon puede tomarlo.
- Daha bulmadın mı? - Bulmaya çalışıyorum.
" Tortilla de Jamon.
— Pastırma?
- ¿ Jamon?
Marul, salatalık, jambon, ampul ve çöp poşeti.
Lechuga, pepinos, jamon, ampolletas y bolasas de basura.
Marul, salatalık, jambon, ampul ve çöp poşeti, değil mi?
Lechuga, pepinos, jamon, ampolletas y bolsas de basura, ¿ cierto?
Geçen gün bana getirdiğin jambonlu sandviçi.
Estaba pensando en el sandwich de jamon que me trajiste el otro día.
Bal hardallı jambon ve kaşar peynirli, mini portakallı bisküviler.
Mini galletas de naranja con jamon a la miel-mostaza y queso cheddar.
Hayır, ama daha bitirmedim. Rahibin yediği sandviçi aldım, içinden salamı çıkardım, kıçımın ortasına koydum, sonra da sandviçi yerine koyup yemesini izledim.
Tomé el sandwich que estaba comiendo, le quité el jamon, y lo puse entre mis nalgas, y lo regresé al sandwich y lo vi comerlo.
"Yeşil yumurtalara ve jambona bayılırım."
"Me gusta, como los huevos verdes y el jamon"
"Yeşil Yumurtalar ve Jambon" Dr. Seuss. ".
"Huevos verdes y jamon" por el Dr. Seuss.
"Yeşil yumurtalara ve jambona bayılırım."
" Me gusta como los huevos verdes y el jamon.
"Yeşil Yumurtalar ve Jambon. Dr. Seuss."
"Huevos verdes y Jamon" Por el Dr. Seuss.
Haydi "Yeşil Yumurtalar ve Jambonu" okuyalım.
No me gusta ese libro. Leamos "Huevos verdes y Jamon."
"Yeşil Yumurtalar ve Jambon" Dr. Seuss.
OK. "Huevos verdes y Jamon" por el Dr. Seuss.
Benim de aynı senin gibi salak bir saçım vardı aynı senin gibi süt beyazı bir eziktim ve jambon konservesinden bile daha az kasım vardı.
Genial. Sabes, Yo era bastante parecido a vos - un perdedor blanco-leche con un barato corte de pelo... Y menos musculos que un jamon enlatado.
Dün gece yediğimiz "dumanlı jambon" vardı ya o senin yanındayken mi dumana bulandı?
El Jamon ahumado que comimos anoche era jamon regular antes de que lo compres?
Ordan biraz jambon ver dostum.
Ahi hay un poco de jamon, compañero.
Ne kıskançIığı?
Celoso? y un jamon.
birbirimize kenetlenmişiz. Marks and spencer gibi. ya da yemekle lanet olasıca ağzımız gibi.
Completamente unidos, como Marks Spencer, o Jamon y huevos, o pez y boca ensangrentada.
Yaşlı damacılara da, beyaz ekmek arası jambonla peynir hardallı, mayonez olmasın.
A mi, un emparedado de jamon y queso con mostaza, sin mayonesa.
Erkek kardeşim jambon çalmıştı, yemesine ben de yardım ettim.
Mi hermano robo un jamon, Yo lo ayude a comerlo.
Taleggio! Bocconcini!
¡ Paté de Jamon!
Ne yapmamı istiyorsun? Onlara et mi atayım?
Que quieres que haga, les tiro un jamon?
Duble pastırmalı, duble peynirli ve biraz ıspanaklı altı yumurtalı omlet istiyorum.
Hey, necesito 6 omelets de huevo, doble jamon, doble queso. Y un poco de espinacas.
Jöleli jambonla, biraz gerçek bal.
Mojar ese jamon con un poco de jalea real.
Haaaaaam.
¡ HAM! ( Jamon )
Kahvaltıda genelde en son domuz avından kalan jambonlar olur.
El desayuno normal consistia de alguna clase de bistec de jamon de algun jabali muerto recientemente.
Biliyorsunuz, İspanyolca Ham'dan geliyor ya da Jamon'dan.
Suena como "jamón".
Duvara atılınca yapışıp kalan biftek gibiydi.
Eso parece un jamon zorrajado en la pared.
Jambonlular şurada, peynirliler şurada.
Hay jamon, queso...
Jambon sever misin?
¿ Quieres jamon?
Risa, Ponyo jambonu çok sevdi.
Risa, a Ponyo le gusta comer jamon.
Jambon seviyor ve sihir yapabiliyor.
Le gusta el jamon, y sabe hacer magia.
Ben jambon yemek istiyorum.
Quiero comer jamon.
Ponyo jambon istiyor.
Ponyo quiere jamon.
" Camelot'ta yemekler iyi Götürürüz salam, sucuk ve biftekleri
Cenamos bien aqui en Camelot Comemos mermelada y un montán de jamön.
Bonfile hakkında daha fazla konuşmayalım.
Ninguna palabra más del jamön.
Sana sandviç vereceklermiş.
Hay un bocadillo de jamon para ti.
Üzüm reçeli.
Jamon de la bahia negra vengan mis amigos...
Mmm, döner.
¡ UM... JAMON!
Buzdolabında jambon da var.
Tengo jamon en la heladera
Jambon mu?
¿ Jamon?