Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ J ] / Jöleli

Jöleli перевод на испанский

295 параллельный перевод
Jöleli Lolipop.
La jota por jalea. Y la ele por limón.
Jöleli dulavrat otu kökü lütfen.
Un Burdock, por favor.
Yağlı sarı jöleli.
Una gelatina grasa y amarilla.
Yarın da televizyonlara saçı jöleli bir adam yerine biz çıkarız.
Habrá uno debido a el periodista está oculto en el aire acondicionado.
Her neyse jöleli pasta ısmarladım.
Puse el molde a congelar.
Ben jöleli çörek istedim, çikolatalı değil.
Yo queria con jalea, ¡ no de chocolate!
- Jöleli çörek nerede kaldı?
¿ Ya tenes esa jalea?
Bir çocuk bastı üzerime, çiçeklerle süslenmiş jöleli, salyangoz gibi.
"Un niño me pisó" "como si pisara champiñones podridos, cargados de caracoles".
İyi akşamlar efendim. - Şaraplı kavun jöleli yumurta, engerekli uskumru yağda karaciğer patesi, kerevit suyuna çorba.
- Quisiera melón al oporto Huevo en gelatina, una caballa aromatizada pâté de foie, cangrejo al nado...
Senin için fıstık ezmesi, jöleli sandviç ve biraz da muzlu ekmek hazırladım. Ve büyük bir bardak süt.
Es un sándwich de mantequilla de maní y jalea y un poco de pan de plátano... y un gran vaso de leche.
Jöleli gözlemeye benziyor, değil mi?
Parece un bollo relleno.
Tek ihtiyacın bir karpuz iki tane de jöleli donat.
- ¿ Qué? Sólo se necesitan una sandía y un par de donuts.
- Bana bir jöleli çörek ısmarla.
- Regálame un dulce. - No.
Bunlar da, gördüğünüz gibi, göz küreleri. Bu göz küreleri radika üzerine yerleştirilip kanla soslanmış. Dediklerine göre, jöleli göz küresi yaparlarken, bir hamamböceği içine atlamış.
Se dice que cuando estaban haciendo los ojos gelatinosos, una cucaracha... se coló dentro y la dejaron en la gelatina.
O günlerde çok kedi yedim. Sakalım jöleli çöreklere benzerdi.
En esa época, hice tanto sexo oral que mi barba parecía rosquilla glaseada.
Jöleli şekerler de.
Y gomitas
Jöleli şeker.
Gomitas.
Eğer eve geri taşınırsan, büyük jöleli puding'e sahip olabilirsin.
Mmha... ha... ha... Si vuelves adentro de la casa puedes tener un gran plato de gelatina.
Fırçalanmış... mandalina jöleli omlet.
Son huevos florentinos. Cubiertos con un glaseado de mandarina naranja.
Marlene, jöleli çörek ve diyet kola lütfen! - Günaydın Emmett.
Una rosca y una "Diet Pepsi", por favor.
Herkes fındık ezmeli ve jöleli sandviç yapabilir, ama genelde jöle bir taraftan taşar, ve adamın eli tamamen yapış yapış olur.
Cualquiera hace emparedados, pero la jalea se derrama y eso ensucia las manos.
- Jöleli donut?
- ¿ Dónuts de mermelada?
Patron senin jöleli tatlılarına bayılır.
Mi jefe adora tus postres.
Oh, patron, bak ne getirdik- - Jöleli tatlı.
Hemos traído postre, de gelatina.
Olamaz! Bay Saçı Çok Jöleli, sen bir çocuksun.
cabeza de zorrino con demasiada gelatina.
Jöleli bir şeker.
Una golosina de gelatina.
Tamam, George, hindinin pişmesine iki saat daha var. Jöleli pasta da buzdolabinde.
Al pavo le falta 2 horas y la gelatina ya está en la nevera.
Ve bir de jöleli lokma.
- Y una de mermelada.
Jöleli çörek.
Buñuelos de jalea.
Bir hamur tatlısı, iki şekerli lokma, kremalı büyük kahve, ahududu jöleli lokma, portakal suyu, lokma içi.
Ordenaron un rizo, dos de azúcar, una copa Stanley una rosquilla de frambuesa, un refresco de naranja. - Sí.
Çıplak jöleli kızlar güreşine hoş geldiniz.
Bienvenidos al campeonato de mujeres desnudas luchando...
Jöleli tart ile füme et var.
Galletas y carne seca.
Ben kaçar, Dok. Jöleli çöreklere pudra şekeri ekmem lazım.
Tengo que irme, doctor, es el momento de glacear las donuts.
Güzel kurtarış jöleli oğlan.
Buena "aprovechada" muchacho del gel.
Caz, jöleli puding gibidir.
Verán, el jazz es como una gelatina.
Bu sayede, Bay Chakotay'a mısır salatası ve yer fıstıklı jöleli sandviçleri de Bay Paris için yapmayı öğrendim.
Hasta el momento, he aprendido a hacer ensalada de maíz para el Sr. Chakotay y emparedados de la mantequilla y de la jalea de cacahuete para el Sr. Paris.
Ve Dr. Crane size de jöleli havuçlardan hazırladım, sadece sizin için.
Dr. Crane, preparé mis zanahorias glaseadas especiales sólo para usted. - Gracias.
Jöleli saçlar, sinekkaydı tıraş, şık bir takım elbise.
El pelo bien envaselinado, bien afeitado, un traje muy elegante.
Hazırım... Aşçınızın yaptığı o jöleli şeyin adı neydi?
Estoy listo para esa gelatina que hace vuestro cocinero.
Ve elinde kala kala sertleşmiş jöleli kısım ve dişlerinin arasına giren fındıklar kalır.
Y entonces acabas con algunos pedazos de caramelo rellenos de jalea y nueces quiebra-dientes.
Beni dolaba kapattı spor ayakkabılarımın içine jöleli şeker koydu ve sosyal bilgiler dersinde altımı ıslattığımı herkese yumurtladı.
Me empujó dentro de un casillero... puso jalea de cereza en mis zapatillas... y le contó a todo el mundo cuando me rompí los pantalones en Ciencias Sociales.
Çocuktan kremalı ve jöleli lokma istedi.
Y le dice al joven, "relleno de mermelada con nata".
O, o acayipleşti. Benim jöleli fasulyem nasılmış?
¿ Como esta mi pequeña pasita?
1-75. Jöleli saç, karışık.
1.65 m de altura, pelo grasoso, despeinado...
Hay aksi! Şimdi de, bundan sonra burada bir şeyler başarmak için jöleli çörek yiyip süper mankenlerle yatmam gerektiğini söyleyeceksin. Bir erkek daha ne kadar fedakarlık yapabilir?
Y luego me dirá que puedo comer pasteles o dormir con una modelo para cumplir con mi deber. ¿ Cuánto durará eso?
- Hayır, jöleli olanları dörde çıkaralım.
No, no, redondeémoslo en cuatro gelatinas.
Jöleli mi istiyordun?
- ¿ Querías una gelatina?
Her zaman jöleli yerim. "Araya jöleli de koyduralım," diyen benimdir hep.
- Siempre como una gelatina. Siempre soy el que dice "tengamos una gelatina en la mezcla".
- [Jöleli bir bıyık ve kürklü bir ceket,... ] [... bir at arabası ve bir keçi.]
Un bigote encerado y abrigo de piel de castor
Jöleli, akide şekeri, sakız? Mağaza.
¿ Tienda de caramelos?
Jöleli pasta.
Oh, gelatina.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]