Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ J ] / Jüriye

Jüriye перевод на испанский

870 параллельный перевод
Yargıç Foozle işi jüriye yıkmış durumda.
El juez Foozle ha llamado al jurado
... jüriye göre. Mayolu bir şekilde.
para el jurado en traje de baño.
Jüriye karşı konuşmanı bitirdin mi?
¿ Ha terminado su discurso al jurado?
Bu jüriye benzersiz bir şey verecek :
Le dará a este jurado algo que los otros nunca tuvieron.
Jüriye vicdanımızı rahatsız eden şeylerden yabancıları sorumlu tutma kolaycılığını hatırlatmak isterim.
Le recuerdo al jurado el fácil hábito de culpar a forasteros por hechos que perturban nuestra conciencia.
Jüriye kendi sözlerinizle 26 Ekim günü neler olduğunu anlatır mısınız?
Le puede decir al jurado, a su manera qué pasó el 26 de octubre.
Jüriye hatırlatmak isterim ki yasalara göre idam cezası tahminlere değil kanıtlara dayanarak verilebilir!
Le recordaré al jurado, que bajo la ley no se pueden tomar vidas por presunciones, sino hechos.
Generaller, istedikleri kişiyi vekil olarak çağırtıyor hatta kürsüye çıkıp jüriye hitap edebiliyor işlerine gelmeyince mesleki gizlilik ihlali ortaya çıkıveriyor ve istedikleri her şeyi söyleyebiliyorlar.
Estos generales, sustituyendo los hechos con sus uniformes vienen y hasta se dirigen al jurado violando o invocando el secreto profesional según les convenga diciendo lo que les place.
Gazetelerin Zola'ya karşı düşmanca tavrına, hatta jüriye karşı tehditlerine hep göz yumuldu.
A diarios hostiles a Zola se les permite que hasta intimiden al jurado.
Jüriye neler olduğunu anlatın bakalım.
Dígale al jurado qué pasó entonces.
Sanık kürsüsündeki tutuklu, kalksın ve yüzünü jüriye dönsün.
Reclusa, póngase de pie y mire al jurado.
Neden mektubu getirip, jüriye açıklamalarına izin vermedin?
¿ Por qué no los dejaste llevar la carta y explicárselo al jurado? .
Jüriye söyleyin.
Y dígaselo al jurado.
Devam et, jüriye konuş.
¡ Eso dígaselo al jurado!
- Bu, genç adam, jüriye kalmış.
- Eso lo decidirán los jueces.
Onu bu jüriye teslim edersem, Dilg'in yaşama şansı kalmaz.
La vida de Dilg no valdrá nada si la pongo en manos de ese jurado.
Sanırım bunu jüriye bırakmamız gerekiyor.
Suponga que dejamos todo esto en manos de un jurado.
Ne hükmü koyduğunu jüriye anlatır mısınız?
¿ Puede decirle al jurado que pedido hizo?
Bundan jüriye biraz bahsedebilir misiniz?
¿ Puede hablar al jurado sobre este cortejo?
Kitaptaki olayların çoğunun nerede geçtiğini jüriye söyler misiniz?
¿ Quiere decirle al jurado dónde tiene lugar la acción de ese libro?
- Jüriye piknikte yediklerinizi -... kimin hazırladığını söyler misiniz?
- Quiere decirle al jurado quien... hizo la comida para el picnic?
Jüriye davanın bütününü göstermeye çalışıyorum.
Sólo intento ilustrar este caso al jurado.
Jüriye beş dakika ara verildi.
El jurado tardó cinco minutos.
Bu jüriye bağlı.
Lo decidira el jurado.
Ben bu tür konuşmaları jüriye karşı yaparım.
Yo sólo hablo así ante eI jurado.
Senin sevgili meslektaşım, jüriye karşı duyguları kullanmak gibi bir alışkanlığın var.
Tiene usted Ia costumbre de usar Ias emociones con eI jurado.
Hadi, jüriye aklında ne olduğunu anlat. Tamam.
Vamos, dile al jurado Io que piensas.
Jüriye Albay'ın genellikle şarap içmediğini söylediniz. Ona uygun değildi dediniz.
Ha dicho al jurado que eI coronel no solía beber borgoña... porque no Ie sentaba bien.
O tartışmanın nedenini jüriye söyler misiniz lütfen?
¿ Podría explicar al jurado Ia causa de esa pelea?
Jüriye bunun bir açıklamasını yapmak ister misiniz?
¿ Querría expIicárseIo al jurado?
Sadece jüriye ifade edeceğim görüşlerim var.
Sin embargo... tengo observaciones que hacer al jurado, a su debido tiempo.
Efendim, lütfen jüriye şunu açıklar mısınız? Savcı bey beni tanık kürsüsüne oturttuğuna göre... savunma avukatı olarak, kendi kendimi sorgulamaya da hakkım olmalı.
¿ Sería tan amable, Señoría, de explicar al jurado que... ya que el fiscal me ha convocado como testigo... tengo derecho, como abogado defensor, a interrogarme a mí mismo?
Jüriye durum bildirilmiştir.
Se instruye al jurado.
Seni 12 parçaya bölüp... jüriye dağıtacağım, onun için hazırlıklı ol.
Te cortaré en 12 pedacitos... y te ofreceré al jurado, así que prepárate.
- Jüriye evet veya hayır deyin.
- Diga al jurado sí o no.
Jüriye evet ya da hayır deyin.
Diga al jurado sí o no.
Jüriye bildirin lütfen, henüz bilinmeyen bir durum.
Instruya al jurado, la actividad aún se desconoce.
- Güzel sözlerini jüriye sakla.
- Reserva tu elocuencia para el jurado.
Bunu jüriye gösterebilir miyim?
¿ Te importa que se lo enseñe al jurado?
Davalı ayağa kalkıp jüriye dönsün.
El prisionero se levantará y le dará la cara al jurado.
Çocuk arabamdan jüriye seslenen bir görünümüm var.
Tengo una foto hablándole al jurado desde mi silla de ruedas.
Kayığın içine gir, ve kayık alabora olduğunda neler olduğunu jüriye göster.
Súbase al barco y muestre al jurado lo que ocurrió cuando el barco zozobró.
"Bay Morgan ve ben büroda yalnızdık." Schaeffer jüriye böyle söyledi.
Schaeffer dijo estar a solas con Morgan en su despacho.
Ben büyük jüriye öter hayatımın geri kalanında şanslıysam mermi yemekten yırtar sense polis teşkilatında yaşlanıp saçlarını ağartırsın.
Porque si no lo hago y canto... me pasaré la vida ocultándome de la pandilla... y usted sólo tendrá una pensión de policía.
- Büyük jüriye ne söyleyeceksiniz?
- ¿ Qué le dirá al gran jurado?
Jüriye vites kolunu direksiyon üzerinde ne şekilde bulduğunuzu söyler misiniz?
¿ Puede decirle al jurado en qué posición estaba la palanca de cambio en el volante?
Lütfen jüriye sizi Detroit'ten buraya getirip bu soruşturma için işe alanın kim olduğunu söyler misiniz?
- Sí, señor. ¿ Puede decirle al jurado quién le ha traído aquí desde Detroit y le ha contratado para realizar esta investigación?
Yerli turistler, yabancılar... Hatta jüriye Roma'dan gelen bir aktris.
Forasteros, extranjeros, incluso... una actriz de cine venida desde Roma para formar parte del jurado.
Bu davayı mahkemeye ve jüriye taşıdığımızı farzedelim.
¿ Y si presentáramos el caso como está ahora ante un jurado?
Bu normal değil. Adamın fazla masum olduğu için suçlu olduğunu jüriye söyleyemezsin.
Está limpio, es inocente.
İçinde tuttuklarını jüriye dökecek.
Ella dirá todo en la Corte.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]